District 9 || Chanmin,Hyunin

15

Bob, Busan'a dün gece ekibini göndermiş ve şimdi de kendisi gidecekti. Bir haftadır Sam ile her gün o kafede buluşmuş ve küçük sohbetler ettikten sonra ayrılmışlardı.

Bob içindeki duygulara anlam veremesede şu an onu değil işini düşünecekti. Jeongin olduğu zamanlar Sam vardı, Bob olduğu zamanlar ise yoktu.

"Hazır mısın Bob? Araba seni bekliyor." Sky'ın aşağıdan bağırması ile Bob odadan çıkmış ve koşarak salak arkadaşına sarıldıktan sonra "Lütfen Chris ile evimde sevişme." Demişti.

"Daha önce kulağındaki kulaklık ile ben gizli gorevde sevişirken sesimi duydun. Bu Chris'i niye bu kadar abarttın lan sen."

"Adamı ilk gördüğünde seninle birlikte ayağa kalkmıştı hatırlıyorsan, sence olası bir yatağa gitme durumunda ne olur?"

"Ay sus sus sus, şoför ağaç oldu dışarda çık git artık. Ve lütfen ölme gerizekalı."

"Ya ne öleceğim, taş gibi çocuğum."
Sky ona gülerken tekrar sarılmış ve evden göndermişti.

Bob arabayla sürünmek istemediğinden uçağa binmiş ve 2 saatlik yolculuğun ardından Busan'a inmişti. İlk işi annesinin mezarına gitmek olurken sonrasında Changbin'in kendileri için kapattırdığı otele doğru yol almıştı.

Otele vardığında yarın yapacakları operasyon için tüm ekibi toplamış ve konuşmaya başlamıştı.

"Dört büyük depo var. Her birine aynı anda yetişemeyiz fakat iki günde dört büyük depoyu patlattıktan sonra küçükler kolay. İki gruba ayrılacağız, bir grup Yeji'nin emri altında olurken diğer grup benimle olacak." Bob konuşmaya devam ederken aynı zamanda projeksiyon ile yansıttıkları duvardan planı gösteriyordu.

"Benim himayem altındakiler Bora Lisesinin yan tarafını patlatırken, ki yarın pazartesi bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. Yeji'nin himayesi altındakiler şehrin dış tarafında kalan arsadaki depoyu patlatacak. Olası bir çatışma durumunda sadece kaçın. Kendinizi belli etmemeniz lazım."

Bob planı basitçe anlattıktan sonra işini Yeji'ye devrederek odasına çıkmıştı.

Changbin'i görüntülü ararken Minho ve Sky'ında onun yanında olduğundan emindi.

"Biz olmadan bir saniye bile yapamıyorsun dimi?" Telefon açılır açılmaz Sky kadraja girerken Bob gözlerini devirmişti.

"Sen Chris'le seviştikten sonra çok değiştin."

"Lan olmadı öyle bir şey, gözlerinin önünde gitti ya adam."

"Susun be sizle mi uğraşacağız. Ne yaptın Bob, hazır mısınız?" Changbin'in sözleri ile Bob ciddileşerek, "Her şey hazır hyung, sabah erken saatlerde gidip ilk depoyu patlatacağız, biz göz önünde bulunmamak adına hepimiz farklı yerlere dağılınca Yeji devreye girecek ve ikinci depoyu patlatacak. Salı günü yine aynı plan ve çarşamba günü tekrar Seul'deyim. Küçük mekanlarla Yeji ilgilenecek."

"Güzel, kamera kayıtlarını Minho halletti fakat yine de gizlenmeyi unutmayın."

"Tamam hyung güven bana cidden kahkaha atarak kimse ile dövüşmeye başlamayacağım." Bob'un laflarına Minho gülmüştü.

"Lan aklıma geldi, Sam'e haber verdin mi?" Sky'ın sözleri ile Changbin ve Minho ona değişik değişik bakmıştı.

"Hayır, ne diyecektim ki? Ben Busan'a uyuşturucu deposu parlatmaya gidiyorum üç gün sonra dönerim mi?"

"Ay sen cidden salaksın. Okuldan sonra -hafta sonları bile- sırf Sam gidiyor diye o kafeye gittiğinin farkındayım. En azından ben gidiyorum diye haber verseydin." Sky'ın sözlerinden sonra Changbin araya girmişti.