"Benim işlerim var bırakta gideyim artık."
"Ama çok güzelsin bırakmak istemiyorum." Sam ve Jeongin, Sam'in evinde oturmuş balkonda sohbet ediyorlardı ama Sam gerçek bir temas bağımlısı olduğundan dudaklarını sevgilisinin yüzünden çekmiyordu.
"Gerçekten gitmem gerek." Jeongin, Sam'in yüzünü kendinden uzaklaştırarak kucağından kalkmaya yetlenmişti ama Sam bırakmamıştı.
"Nereye gideceksin bu kadar önemli?"
"Görev beni bekler."
"Bende geleyim mi?" Sam ciddi sormuştu ama Jeongin dalgaya almıştı.
"Hwang Sam, sen bir NIS ajanısın ve bir suçluya yardım için gelemezsin."
"Jeongin ben ciddiyim, gelmek istiyorum."
"Saçmalama istersen."
"Bob."
"Hayır." Jeongin net konuşuyordu ama Sam gelmek istiyor ve onun nasıl çalıştığını görmek istiyordu.
"Seni takip ederim."
"E yuh artık, ben şimdi gidiyorum ki bırakmazsan geç kalacağım, sende oturuyorsun ve yarın sabah tekrar buluşuyoruz." Jeongin konuştuktan sonra Sam'in dudağına küçük bi öpücük bırakarak ayağa kalkmıştı.
Sam bir şey demeden ayağa kalkmış ve yürümeye başlayan sevgilisinin arkasından gitmişti.
"Ya Sam trip mi atıyorsun ne bu surat?" Kapıdan çıkmadan önce suratını asan Sam'e bakmıştı Jeongin ama cevap alamamıştı.
"Bebek misin sen, ne bu tavırlar." Sam yine konuşmayınca Jeongin gülerek kollarını Sam'in boynuna dolamış ve dudaklarını dudakları arasına almıştı.
Sam gülümsediğinde Jeongin'in üst dudağını hafifçe öpmüş ve geri çekilmişti.
"Şaka."
"Yok birde şaka olmasaydı, sen ilk tanıştığımızda sert bir şeydin bebek oldun."
"Ben mi bebek oldum? İlk buluşmamızda arsız arsız konuşan çocuk gitti şimdi her dokunuşumda utanıyorsun."
"Ne utanacağım ya, ayrıca kapı önü sohbetlerinden nefret ederim. Yani görüşürüz." Jeongin kapıdan çıktığında kendi arabasına binmiş ve hızlı bir şekilde SBMV'ye gitmeye başlamıştı.
Sam ise birkaç dakika bekledikten sonra arkasından çıkmıştı. Karışmayacaktı, sadece izleyecekti.
Bob SBMV'ye geldiğinde Sam dışarda gizlenmiş içeri giren sevgilisini izliyordu.
Bob hızlıca üst kata çıkmış, ekibin başındaki Sky'ın yanına gitmişti.
"Hiç gelmeseydin." Sky silahını kontrol edip beline yerleştirirken konuştuğunda Bob, "Sevgilin olsa anlardın canım." demişti. Ortadaki büyük masadan silahlarını ayarlamaya ve üzerine yerleştirmeye başlamıştı o da.
"Sevgilini de davet etseydin ya."
"Ay sus, zaten ben de geleceğim falan dedi iki saat trip yedim." Sky buna gülmüştü.
"Ciddi misin sen? Bu adam delirmiş olmalı. Gerçi senin de ondan bir farkın yok ya."
"Mükemmeliz diye kıskanma."
"Her neyse, hadi oyalanmayalım." Sky bunu dedikten sonra silahlarıyla hazır bekleyen ekibe dönmüş, Ryujin'e seslenmisti. O sırada Changbin de odaya girmişti.
"Her şey hazır, ekip de emrinizi bekliyor."
"Güzel, birazdan çıkıyoruz." Sky Ryujin'le konuşurken Changbin de Bob'a dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
District 9 || Chanmin,Hyunin
Fanfic"Güney Kore'nin en ünlü ve en başarılı iki NIS Ajanı Chris ve Sam iki tane liseli çocuğumu yakalayamayacak."