"Yarın gidip Park Jinyoung'un işini bitiriyoruz, güvendiği üç adamın ikisi hapiste biri öldü, tum depoları patlatıldı ve küçük depolarda yok olmak üzere. Hiçbir gücü kalmadı." Minho'nun sözleri ile Sky ve Bob kafa sallamıştı.
"Sadece ikimiz gitmek istiyoruz." Sky konuştuğunda Changbin itiraz etmişti.
"Hayır, ne zaman tek başınıza iş yapmaya kalkışsanız bir boklar dönüyor."
"Cidden bu sefer sadece işini bitirip çıkacağız." Bob'un sözleri ile Jisung ve Felix hiçbir şey anlamamıştı. Evet Jisung ve Felix ısrar ederek odada kalmış ve konuşmaları dinliyorlardı.
"O zaman olası bir durumda dövüşmek yok, malûm sonradan aşık oluyorsunuz." Minho'nun imasi ile Bob göz devirmişti.
"Hep benim üzerimden yürüyün zaten siz beni hiç sevmiyorsunuz." Bob'un sözlerine üçlü gülerken Felix ve Jisung yine anlamadığından bir şey dememişti.
Ertesi gün saat 20:00'da Bob ve Sky hazırlanmış ve SBMV'den çıkmıştı.
İşleri basitti. İlk önce Park'ın evinin önündeki adamları uçlarına susturucu taktıkları silahlar ile öldürüp içeriye gireceklerdi. Daha sonra Park'ın işini bitirecekler ve ordan uzaklaşacaklardı. Çok fazla böyle görev aldıklarından onlar için basitti.
Arabada giderken Park'ın evine yaklaştıklarında maskelerini takmışlardı.
Eve geldiklerinde Sky bir taraftan Bob ise diğer taraftan kocaman villaya giriş yapmıştı.
İlk olarak kapıda uyuya kalmış olan iki adamı Sky acımadan öldürürken arka tarafa doğru ilerlemeye başlamıştı. Bob bahçedeki adamların işini bitirirken Sky çoktan eve girmiş ve odaları kontrol ederek gördüğü herkese sıkıyordu.
Bob bahçeyi temizledikten sonra içeriye geçmiş ve hızla Sky'ı bulmuştu. İkisi birlikte diğer odaları kontrol ederken sonunda Park'ın odasını bulmuşlardı.
Bob hiçbir şey demeden silahını Sky'a uzatmış ve eldivenli ellerini hızlıca yatakta yatan Park'ın boğazına sarmış onu boğmaya başlamıştı.
Park hızla uyanırken nefes alamadığından dolayı geri gözlerini kapatması bir olmuştu. Öldüğünden emin olmalarına rağmen Sky silahı ile üç defa ateş etmişti.
Etraftaki herkesin öldüğüne emin olduktan sonra hızla geldikleri arabaya geri binmiş ve orman yolunda araçlarını değiştirerek yola devam etmişlerdi.
"Huzursuz yatsın piç evladı." Sky konuştuğunda Bob ona gülmüştü.
"Ne uğraştırdı bizi ama. Adamı bulmak can derdiydi ama öldürmesi kolay oldu." İkili biraz daha Park hakkında konuştuktan sonra Jeongin'in telefonu çalmıştı.
Sam arıyordu.Jeongin arabada heycanla telefonu açtığında Sam ona buluşmak istediğini söylemişti.
"Naber Jeong? Eğer müsaitsen buluşalım mı?"
"Aslında şu an çok değilim ama bir saat içerisinde müsait olurumm."
"Pekâlâ istersen seni alabilirim evde misin?"
"Şimdi eve geçiyorum bir saate hazır olurum nereye gideceğiz ona göre şey yapayım."
"Rahat takıl önemli bir yere gitmeyiz, bir saat sonra gelir seni alırım görüşüruzz."
"Görüşürüzz." Jeongin telefonu suratındaki gülümseme ile kapattığında Sky ona iğrenerek bakmıştı.
"Ay sen cidden kendini liseli falan gibi hissetmeye başladın herhalde? Ne bu tavırlar ayrıca ben Sam'e güvenmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
District 9 || Chanmin,Hyunin
Hayran Kurgu"Güney Kore'nin en ünlü ve en başarılı iki NIS Ajanı Chris ve Sam iki tane liseli çocuğumu yakalayamayacak."