19

1.3K 198 65
                                        

Aradan geçen bir hafta sonunda tekrar mahkeme salonundaydılar.
Hwang Inyoup ile konuşulmuştu. 1 yıl hapis yattıktan sonra kefaretini karşılayarak onu çıkartacaklardı ve hapisten çıktığında ise yüklü miktarda para ödeyeceklerdi.

Inyoup mahkemede suçunu itiraf ederken Bob tamamen serbest kalmıştı. Sam zaten geçen hafta olan mahkemeden sonra böyle bir şeyi tahmin etmişti. Zor değildi.

Mahkeme salonundan çıkarken bu sefer Bob'u durduran Sam olmuştu.

"Gerçekten elini kolunu sallayarak çıktın. Nasıl yapıyorsun bunu her defasında?"

"Yalanlarım saolsun, ama senin kadar iyi oyuncu olamam."

"Oyun olduğunu söylemeyi bırak, sana karşı yaptığım şeylerin bir oyun olmadığını söyledim."

"Dürüst ol Sam, sen karşısındakini gerçekten mutlu edip sana güvenmesini sağladıktan sonra 'Aramızda özel bir şey olmadı, bunlara bir anlam yükleme' diyen birisin. Bunlar oyun değilde ne?" Jeongin'in sözleri ile Sam susmuştu.

"Cevap veremiyorsun çünkü tek amacın ağzımdan laf alıp beni hapse atmaktı."

"Değildi."

"Neydi o zaman? Beni kandırmaya tekrar mı çalışıyorsun? Ah üzgünüm sana tekrar güvenmeyeceğim."

"Ağzından laf almaya çalışmadım Jeongin ve özür dilerim ama yapmak zorundaydım. Ayrıca.." Sam, aralarındaki iki adımlık mesafeyi kapatıp Jeongin'e eğilmiş kulağına fısıldamaya başlamıştı.

"Yaptığım her harekete bende bir anlam yükledim sadece sana anlam yükleme demem gerekti, sana karşı bir şeyler benimde içimde oldu,
ama bunlar yanlış şeyler. İkimiz bambaşkayız Jeong... Sen bana karşı ne hissettiysen aynılarını bende hissettim." Sam sözlerini bitirdikten sonra Jeongin'in yanağına küçük bir öpücük kondurarak oradan uzaklaşmıştı.

Jeongin hissettiği öpücük ile öylece kalırken sözleride onu fazlasıyla kırmıştı. Madem olmayacaktı ne diye yakınlaştı ki? Gerçi bir yandan doğruydu ama yinede Jeongin için bir şeyler olmuştu.

Onları uzaktan izleyen Sky gelip Jeongin'in kafasına vurmuştu. "İnanma şuna."

"Ne inacağım ya, yine oyun yapıyordur, tıkamadı ya hapse."
Jeongin gayette inanmıştı.

Oflayarak yanağındaki öpücüğü atlatmaya çalışmış ve eve gitmeye başlamıştı. Sky yine Chris ile buluşacağını söyleyerek Jeongin'i bırakmıştı.

Jeongin eve vardığında yaklaşık iki saat boyunca hiçbir şey yapmadan düşünceleri içinde savaşırken sıkılmış ve her zaman gittikleri kafeye gitme kararı almıştı.

İçeri girip o masaya hiç bakmadan siparişini verirken orda olan Sam Jeongin'i izlemeye başlamıştı. Jeongin kahvesini aldıktan sonra ona bakan Sam'i görmüştü. Yanına gitmek için bir adım atmıştı ki kendini durdurup kafeden çıkmıştı. Yine yanına giderse yine heycanlanırdı, ve ona karşı içinde bir şeyler olmasını istemiyordu. Hisleri artık Felix'in serçe parmağı değilde elleri kadar olduğundan, vazgeçmesi zor oluyordu.

Kendi düşüncelerine gülerken arkadan seslenen Sam ile durmuştu. Arkasını döndüğünde Sam'in çoktan yanına gelmişti.

"Niye yanıma gelmiyorsun?"

"Neden geleyim ki?" Jeongin'in sorusu ile Sam umursamazca omuz silkmişti.

"Hep gelirdin."

"Artık gelmeyeceğim." Jeongin'in sözlerine Sam gülmüştü.

"Neden gülüyorsun?"

"Çünkü sırf beni görürsün diye evine uzak olmasına rağmen kafeye kadar geldin ve şimdi yanına gelmeyeceğim diyorsun."

District 9 || Chanmin,HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin