Tedirgindim...Abim bacak bacak üstüne attı. Evi inceliyordu, parmaklarını koltuğa vurup ritim tutuyordu.
Beni görmeye gelmesinin bir nedeni olduğunu biliyordum.
Abimle annelerimiz bir olmasa da onu hep abim olarak görmüştüm. Şirketimiz battığında bizi bıraksa da toparlayınca geri dönmüştü. Bu yüzden ona güvenim de azalmıştı. Yine de yanımda olması iyi hissettiriyordu, sonuçta bir abim vardı.
"Güzel yere kapak atmışsın." İrkildim. "Önceden tanışıyordun onunla değil mi? Sevgilindi, bize söylemeye korktun. Adam aldı sonunda seni."
Alaycı sesine inanamadım...
Kafasında neler kurmuştu böyle?
Boğazıma oturan yumru geçmedi. Dudaklarımı aralayıp konuşmakta bile zorlandım.
"Sen ne diyorsun be? Buraya seni kurtarmaya geldim demen gerekirken neler saçmalıyorsun? Benim sevgilim zaten vardı! Ne söylüyorsun sen?"
Abim tabii ki bana destek olmadı...
Sertçe oturuşunu düzeltti.
"Ben senin yüzünden ölüyordum be! Öldürecekti beni! Yemek vermedi bana, rehin aldı! Evlenmeseydin ölecektim! Senin yüzünden!"
Yumruğumu sıktım.
Ben onun canını kurtarmıştım!
"Ne istiyorsan söyle!" Diye bağırdım. "Söyle çık git! Bir daha da gelmeyeceksin buraya! Duydun mu beni? Söyle!"
Bütün bedenim sinirden titriyordu. Bir amacı olduğuna yemin edebilirdim. Bir amacı vardı yoksa buraya gelmezdi!
"Ben diyorum ki sözleşme imzalamak lazım..." Boğazını temizledi. "Kocanın malları sana ömrün boyunca yeter. Mirastan vazgeç. Bizim paramıza göz dikme bir zahmet."
Ne?
Kan beynime sıçradı...
Bizim paramıza göz dikme bir zahmet...
Tek derdi paraydı! Kız kardeşinin şerefsiz bir adamın esiri olması umurunda değildi! Ben ölsem bile umurunda değildi...
"Ç-Çık git buradan!" Diye bağırdım. "Defol git! Defol! Kardeşin esir senin be! İnsan azıcık utanır buraya gelirken! Utanmaz haysiyetsiz, defol!" Diye gürledim.
Abim kaşlarını çattı.
Aniden önündeki çayı üstüme fırlattı.
Bacağımda ve kolumda keskin bir acı hissettim.
Öylece kalakaldım...
Dudaklarımdan büyük bir çığlık koptu...
Gözyaşlarım şiddetle yanağımdan süzülürken canım çok yanıyordu... Bacağımda ve kolumda hissettiğim acıya dayanamazken hızla ayağa kalktım.
"Ne oluyor lan burada?"
Zorbey'in sesini duydum.
Gelmişti!
Canım çok yanıyordu...
"Defol git!" İnledim. "Defol evimden defol!" Zorbey hızla yanıma geldi.
Kolumdaki kızarıklığa ve ardından taytımdaki ıslaklığa baktı. Abimin elindeki çay fincanını gördü.
"Z-Zorbey ben..." Abim panikle boğazını temizledi. "Yanlışlıkla üstüne döktüm. Özür dilerim, hemen krem sürelim geçer!"
Zorbey'den it gibi korkuyordu...
Çok istediğiniz için kıramadım hemen kesit yazdım.😍
Yeni bölüm bu hafta gelecek inşallah. İlginize teşekkür ederim.🥹❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek Bana Yasak
RomanceEllerimi ve gözlerimi bağlamışlardı. Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hiçbir ses yoktu. Ülkeme gelir gelmez tam arabama binecektim ki bir el arkamdan boynuma sarılmıştı. Kendime geldiğimde gözlerim kapalı bir hâlde öylece oturduğumu anla...