Nefeslerimiz hâlâ düzensizdi.
Zorbey'in göğsüne sokuldum. Kalın kollarıyla beni sımsıkı sardı. Kollarında o kadar küçük kaldım ki neredeyse görünmem bile mümkün değildi.
Zorbey ellerini çıplak kalçama götürdüğünde boğukça kıkırdadım. Kollarında zaten zor nefes alıyordum ama kokusu için buna değiyordu. Kokusu ciğerlerime bayram ettirmişti. Erkeksi sert kokusuna bitiyordum.
Dudaklarını saçıma bastırdı. Terlemiş görünüyordu. Terden alnına yapışan saçları yavaşça arkaya attım.
"Sana bir şey söyleyeceğim ama dalga geçmek yok." Dedim kararsızca.
Zorbey'in keyfi yerindeydi. Başını arkaya atıp tavanı izledi.
"Söyle..."
Hafifçe doğruldum. Zorbey'in bakışları mavilerimi buldu. Birazcık üstüne eğildim. Kalbim deli gibi çarpıyordu.
"Zorbey şey..." Dudağımı ısırdım. "Ben sana aşık oldum." Dedim pat diye.
Zorbey'in gözleri irileşirken hızla kollarından kaçtım. Yatağın sağ tarafına geçerken başımı yastığa gömüp büyük bir çığlık attım.
Yüzüne nasıl bakacağımı bilmiyordum bile...
Çok utanıyordum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek Bana Yasak
RomanceEllerimi ve gözlerimi bağlamışlardı. Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hiçbir ses yoktu. Ülkeme gelir gelmez tam arabama binecektim ki bir el arkamdan boynuma sarılmıştı. Kendime geldiğimde gözlerim kapalı bir hâlde öylece oturduğumu anla...
