BİGE MARALZorbey hızla ayağa kalktı. Panikle elini tuttuğumda elimi bıraktı. Daha çok ağladım... Beni ölürken de tek başıma bırakacaktı...
"Bekle beni, sakin ol! Hemen geleceğim. Korkma sakın!"
Gitti...
Nasıl dayanacaktım bilmiyordum...
Nefes alamıyordum...
Gittikçe görüş açım bulanıklaşıyordu.
Kalbim öyle hızlı çarpıyordu ki...
Zorbey görüş alanıma girdi.
Hızla beni doğrulttuğunda elinde gördüğüm spreyle birlikte şaşkınca ona baktım.
Hızla spreyi sıktı.
Güçlükle nefes almaya çalıştım.
O kadar zordu ki nefes alamamak... Öleceğimi düşünmüştüm. Hatta emin olmuştum. Çok korkmuştum!
Derin derin nefesler alıp vermeye çalıştım.
Boğulma hissi geçmişti...
Yeniden nefes alabildiğim an korkuyla ona sarıldım. Zorbey beni kucağına aldı. Başımı göğsüne yaslarken deli gibi ağladım...
Beni içerdeki yatağa götürdü. Birazcık sevişme girişiminde bulunduğumuz yatağa... Gözyaşlarımı sildi.
"Tamam, geçti Maral. Sakinleş artık."
Hıçkırdım.
"S-Sende ne işi vardı o spreyin? Neden yanındaydı? Senin de mi astımın var?" Diye sordum.
Yeniden gözyaşlarımı sildi.
"Senin için aldım. Yanımda taşıyordum zaten."
Ne?
Benim için mi almıştı?
Nereden biliyordu ki hastalığımı? Ben ona hiç söylememiştim!
"Bilmiyordun ki..."
"Babana hastalığın olup olmadığını sordum. O da astımın olduğunu söyledi. Spreyini de söylediğinde aldım. Arabada da var. Her ihtimale karşı... Kriz geçirebiliyormuşsun."
Ciddi miydi?
Beni en başından beri bu kadar düşünüyor muydu?
O zaman neden bunca kötü söz edip kalbimi parçalara ayırıyordu?
Derin bir nefes aldım.
"Ben odaya gidiyorum. İyiliğin için teşekkür ederim. Ölmeme izin de verebilirdin. Demek biraz için acıdı."
Ona sert bir bakış gönderdim ve yataktan kalktım.
"Burada yatacaksın!"
Lokum'un havladığını duydum. Hayvan uyanmıştı tabii... Sıkıntıyla iç çektim.
"Lokum uyandı. Onunla ilgileneceğim."
Beni durdurdu.
"Belki de o yüzden kriz geçirdin! Çok sarıldın ona! Tetiklemiş olabilir. Ben giderim yanına. Sen ondan biraz uzak kal."
Lokum'dan uzak kalmak istemiyordum! Tam itiraz edecektim ki sert bakışlarını görünce sustum.
Zorbey odaya girdiğinde hafifçe doğruldum. Lokum'u kucağına almıştı.
"Sen hayvan seviyor musun?"
Hayret dolu sorumla birlikte kaşlarını çattı.
"Tabii ki seviyorum. Neden sevmeyecekmişim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek Bana Yasak
RomanceEllerimi ve gözlerimi bağlamışlardı. Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hiçbir ses yoktu. Ülkeme gelir gelmez tam arabama binecektim ki bir el arkamdan boynuma sarılmıştı. Kendime geldiğimde gözlerim kapalı bir hâlde öylece oturduğumu anla...