"Dava açmışsın." Kolumu tuttu. "Ben sana seni bırakmayacağımı söylemedim mi? O herifi eve soktuğunu da biliyorum!" Sesi çok sertti. "O adamla görüşmeni yasaklamıştım!"Hâlâ beni kıskanıyordu, en sonunda delirecektim!
"Ben de sana yasaklar koymuştum ama umurunda bile olmadı! Bensiz gitmeyecektin, kaç kere söz verdin! Şaşırtmadın Zorbey. Şerefsizliğinden hiçbir şey kaybetmemişsin. Onu altına alırken senden ayrılacağımı düşünmen gerekiyordu!" Diye bağırdım.
Bana verdiği sözü tutmamıştı.
Zorbey kolumu daha sert kavradı.
"Sana zarar vermesin diye tek başıma gidip halletmek istedim! Sikeceğim böyle işi!" Alnını ovdu. "Maral ben senden başka bir şey düşünmüyorum. Ne o şerefsiz baban, abin ne de o Alihan piçi senin iyiliğini düşünmez! Ben sana otel ayarlardım, ev ayarlardım, ne istersen yapardım! Nasıl bu eve geri dönersin? Babana da abine de güvenmeni istemiyorum! O Alihan denen piçten zaten şüpheliyim!"
"Sana mı güveneceğim ben be? Ben sana bir kez güvenmek gibi bir aptallık yaptım! Onca yaptığın kötülüğe rağmen sana güvendim ben! Boşanmamayı bile düşündüm, öyle bir inandırdın ki beni kendine... Bitti Zorbey, bitti! Boşanacağız! Daha fazla yakamayacaksın canımı, ihanetlerine katlanmayacağım! Bitti!"
Kapı açıldığında güvenlik içeriye girdi. Başımla Zorbey'i gösterdim.
"Dışarıya atın."
Güvenlik Zorbey'e bakarken sertçe yutkundu. Ne yani, benim sözümü dinlemeyecek miydi? O kadar mı korkuyorlardı bu adamdan?
Zorbey duruşunu dikleştirdi.
"Çıkın odadan!" Dedi.
Güvenlik mahçup bakışlarını bana gönderdi. Şaşkın şaşkın ona bakarken kapıyı kapatıp çıkmasını izledim. Ev sahibinin değil bu şerefsizin sözünü dinliyorlardı! Babama söyleyecektim!
Öfkeyle ona döndüm.
"Neden herkes senden korkuyor? Herkese mi kötülük yaptın anlamadım ki! Nasıl bir şerefsizsin sen? Defol git evimden, defol!" Diye bağırdım.
Aniden belimi kavradı. Ne olduğunu anlayamadan kendimi ona yapışmış bir halde buldum. Şaşkınca ona bakarken sertçe çenemi tuttu.
"O Alihan denen piçi bir daha senin yakınında görürsem kıyameti koparırım! Duydun mu beni? O herifin tek amacı sensin! Ben senin başka bir herifin gözlerine bakmana bile katlanamazken onunla yalnız olmana dayanamıyorum!"
İğrenerek ona baktım.
"En azından bekar. Bazıları gibi sevgilisi varken bana bakmamış, bir şeref sahibi demek ki! Ayrıca ben de bekarım, seni ilgilendirmez!"
Zorbey'in gözünden ateşler çıksa da korkmadan dimdik karşısında durdum.
"Beni delirtmek mi istiyorsun lan sen?" Diye gürlediğinde göz devirdim.
"İster delir ister delirme! Bitti anlıyor musun? Bir daha evime gelmeye kalkma! Senden tek kuruş almayacağım, tüm bağımı koparacağım! Bana bir daha yaklaşmayacaksın!"
Zorbey gitmeme izin vermeden beni sertçe kendine çekti. O bakışlar aynı onu ilk gördüğüm zamandaki kadar yakıcıydı. Sertçe belimi kavradı.
"Bak bakalım sana yaklaşıyor muyum yaklaşamıyor muyum?" Dudaklarını omzuma bastırdı. "Beni sınama Maral! Beni sınarsan adım atmana dahi izin vermem!"
Hiç utanmıyordu...
Gözlerim dolarken tiksintiyle ellerini ittim.
"Sen o kadınla yattın!" Diye bağırdım. "Bana yalan söyleyip onun kollarına gittin! Yanıma duş alarak döndün! Yalan mı Zorbey? O kadınla yatmadın mı, beni aldatmadın mı?"
Göz göze geldiğimizde bakışları keskindi. Bedeni gittikçe gerilirken sadece gözlerini izledim. Aniden başını olumlu anlamda salladı ve ilk defa onunla yattığını onayladı. Kalbimde büyük bir acı hissediyordum.
Ben artık dayanamıyordum...
Uzun bir kesit geldi. Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Önceki bölüme gidip oy vermeyi unutmayın lütfen.
Çok kalp.💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek Bana Yasak
RomanceEllerimi ve gözlerimi bağlamışlardı. Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hiçbir ses yoktu. Ülkeme gelir gelmez tam arabama binecektim ki bir el arkamdan boynuma sarılmıştı. Kendime geldiğimde gözlerim kapalı bir hâlde öylece oturduğumu anla...