12. Bölüm

195 26 0
                                    

Müdür, ancak 2 günde hazırlayabilmişti tüm gerekli hazırlığı. Sanford'un kullanacağı ilaçlar, ambulans ve diğer tüm malzemeler ambulansta hazır bekliyordu. Jason, korku dolu gözlerle Sanford'a bakıyor ve tekrar hayata dönüp dönmeyeceğini tahmin etmeye çalışıyordu. Hayat kurtaran, diye düşündüğü bir doktor, Hipokrat dedikleri adamın adına ettiği yeminleri ters düz ediyor ve mezarında ters dönmesini sağlıyordu belki de.

"Tekrar yaşayacağıma emin misin? Kalbim daha yeni yeni toparlanıyor belki."

"Korkma, yaptığım şeyi daha önce yaptım."

"Nasıl yani insanları mı öldürdün?"

"Hayır, saçmalama! Duran bir kalbi defalarca çalıştırdım demek istedim."

Jason, diyaframını tamamen şişirdiği nefesini verirken konuştu:

"Ben sandım ki?"

"Ne sandın, gerçekten bir katil olduğumu mu? Hoş neredeyse olacaktım. Hoş yine de olacağım. Ya da dünyayı bir pislikten kurtaracağım. Bilmiyorum J. Sana J dememin bir mahsuru var mı?"

"Ne istersen diyebilirsin. Yeter ki boşuna içeride yatmış olmayayım."

"Ne anlamda?"

"Şu 5.000.000 $."

"Gerçek, değil mi?"

Jason'ın yüzüne belli belirsiz fırlama bir gülüş yayılmıştı.

"Dostum, benim beceremeyeceğim bir halt yok, yeni bir kimlik, yeni lüks bir hayat. O ahmak elektrik kesintisi olmasaydı yakalayamayacaklardı. Bağlantım askıda kalmış olmalı ve beni o sayede buldular."

"Ama parayı bulamadılar."

"Bulamazlar tabi," demişti işaret parmağını havada sallayarak."

Sanford'un aklına Jason'ın işaret parmağındaki manyetizma gelmişti gözüne sokar gibi havada sallayınca. Ses etmedi. Gün gelir belki açıklama ihtiyacı hisseder, diye düşünmüştü. Kapının açıldığını fark ederek kapıya doğru baktılar.

"Hazır mısınız?"

Sanford, Jason'ın gözlerine bakarak olumlu bir cevap bekledi. Jason, bir hamleyle doğrularak, dua etmek istediğini söyledi. Gözlerindeki korkuyu, gözlerine bakan herkes görebilirdi.

"Şimdi hazırım," dedi istavroz çıkararak. Sanford gülümsemişti.

"Şimdi revire gidin ve işlemden sonra çıkarabildiğiniz kadar yaygara çıkarın. Biliyorsunuz, şu an kayıt dışı olarak buradayım. Ben dışarıda ambulansın içinde bekliyor olacağım. Jason sen ezberledin mi yapacaklarını. Yanlış kişiyi getirme buraya."

"Merak etme patron, salağa mı benziyorum."

"Tamam, tamam. Heyecanımı mazur görün."

Sanford, turuncu mahkûm elbiselerinin üzerine giydiği doktor önlüğüyle, krema içine batırılmış portakalı andırıyordu. Önlüğün cebindeki şırıngayı kontrol ederek, tekrar önlüğünün cebine yerleştirdi.

"Başlayalım o zaman."

Sanford, akşam karanlığı çökmüş koridorlarda yürüdükçe aydınlanan spot lambaların ışığında Jason'ın tekerlekli sandalyesini ittiriyordu. Aslında çoktan ayağa kalkmıştı fakat rolünü sürdürmesi gerekiyordu. Koğuşa hiç dönmemişti. Hâlâ tedavi görüyor masalı sürüyordu.

"Doktor?"

"Efendim J?"

"Eğer bana bir şey olursa?"

"Olmayacak korkma!"

"Sus lütfen, olursa bütün her şey işaret parmağımda gizli. İçindeki çipi sök ve bir kart okuyucuya yerleştir. Sana hazinenin yerini verecektir."

Sanford, cevap vermemişti. O günden beri işaret parmağında bir gariplik olduğunun farkındaydı. Revirin kapısında onları Carlos karşıladı.

"Sizinle ben geleceğim."

Kapı açıldığında nöbetçi revir görevlisinin uykulu gözleriyle karşılaşmışlardı. Yürüyüşlerinin nasıl gittiğini soran revir görevlisine Jason'ın cevabı kısa ve net oldu:

"Çok yoruldum."

Sanford, Jason'ın koluna girerek yatağına uzatırken, Jason birden yatağa yığılıvermişti. Çıkardığı gürültüyle ortalığı ayağa kaldıran Sanford, iğneyi kapıdan girmeden yapmış ve zamanlamasını mükemmel ayarlamıştı. Şimdi, kapıda bekleyen ambulansın sirenleri ve çakarları eşliğinde ilerliyorlardı.

"Hadi doktor, hızlı ol."

"Merak etme müdür, geri gelecek eminim buna."

Gerçekten de kısa süre sonra Jason, derin bir soluk alarak uyanmış ve öksürmeye başlamıştı. Hemen arkasından midesinde ne varsa müdürün kucağına boşaltmış, akşam menüsünde neler olduğunu kocaman bakan gözlerinin önüne sermişti. Şaşkın gözlerle bakan Jason, özür dilemeye hazırlanırken, müdür cebinden çıkardığı mendille üzerini temizlemeye çalışıyordu.

"Önemli değil gerçekten değil. Lütfen bir an önce işlemlere başla. İstediğin dizüstü ve USB internet hemen şurada."

Jason, pırıl pırıl yanan gözleriyle gülümseyerek Sanford'a baktı.

"Dostum, ikinci kez hayatımı kurtardın. Ölmeden önce söylediklerimi unut," demişti sırıtarak.  

OrganizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin