Organize

22. Bölüm

Duvarın orta yerine asılı büyük, Oregon eyaletinin detaylı haritasında, cinayetin meydana geldiği yeri raptiyeyle işaretlemişti. Hemen yanındaki kanıt panosunda sinir bozucu boşluk devasa bir yer kaplıyordu. Organ nakli yapılan çocuğun ve ailesinin resimleri. Olayın olduğu odada çekilen birkaç resim ve bir ayak izinden başka bir şey yoktu. Saha görevine geleli kısa zaman olmasına karşın yakaladığı ilk şansın böylesine heba olup gitmesi sinirlerini bozuyordu. Halbuki, birkaç yılını büroda evrak işinde harcamış ama katıldığı oryantasyon ve eğitimlerle kısa sürede yükselmeyi başarmıştı. Yaşı otuzu geçmişti ve önünde topu topu on kadar aktif yılı olduğunu biliyordu. Ondan sonra tecrübeli bir büro dedektifi olmasını isteyecekler ve aktif görevden alacaklardı. Lucas büroya tayin olunca içini bir sevinç kaplamış ve bu tecrübeli adamı bir inek gibi sağacağını hayal etmişti. Ama kaldığı ikilem hayallerinin duvarlarını yıkmak için zorluyordu. Adamı takip ettiği olay yeri incelemesi esnasında, çoğunlukla git-geller yaşamış, adam gerçekten bir kurt mu yoksa şansı yaver giden birisi miydi çözme şansı olmamıştı. Yine de adamın verdiği emirleri yerine getirmiş ve gerekli sorgulamaları, araştırmaları yapmıştı. Yakınlardaki bar ve kafeleri gezmiş adamın resmini neredeyse müşteriler de dahil herkese göstermişti.

Sadece bir benzin istasyonundaki bayan, sanırım tanıyorum, gibi cümleler gevelemiş ama daha sonra fikrini değiştirerek biriyle karıştırmış olabileceğini söylemişti.

Oturduğu koltuğun tekerleklerini halı kaplı zeminde sürükleyerek cama doğru yaklaştırdı. Işıklarını kıstığı ofisin loşluğunda, şehre çöken gecenin karanlığına daldı. Cama vuran yansısı, sokağın görüntüsünü engelleyecek kadar gözüne batıyordu. Yüzünün solgunluğu loş ışıkta bile cama yansıyacak kadar netti. Bakımsızlaştığının ve dominantlaştığının farkındaydı. Gözlerini kıstığı zaman göz kenarlarında, şu bahsedilen kaz ayaklarını geçen ay keşfetmişti. Onun göz kenarlarında da oluşmuştu. Böyle giderse, erkek düşmanı yaftası üzerine yapışmak üzereydi. Kaç zamandır makyaj yapmadığını bile hatırlayamıyordu. Basit hayatı, çocukluğundan beri yaşadığı travmalarla doluydu. Lucas'ı eve göndermiş, gecenin uzun süreceğini düşünerek merkeze dönmüştü. Vardiyayı devralan polislerden samimi olduğu birkaç tanesi ile soruşturmayla ilgili kısa bir sohbetten sonra Lucas'la birlikte paylaştıkları ofise kapanmıştı. Maktulün resmini gösterdikleri birkaç hayat kadınından da bir şey çıkaramamışlardı. Aklına cesedi bulan posta memuru geldi. Eğer adamın evine birikmiş borcundan kaynaklanan ödeme emrini getiren posta memuru olmasaydı, adamın cesedinin şişeceğini ve nasıl kokacağını hayal etti bir an burun deliklerinde.

Onu uzaktan tanıyanlar güzel bir hayatı olduğunu düşünürlerdi. Akademiyi derece ile bitirmiş ve ardından çocukluk aşkı olan adamla evlenmiş, mutlu yaşanan evliliği olan bir kadın. Kocası işinde gayet iyi kazanıyor onun çalışmasına gerek kalmıyordu ve onu mutlu ediyordu. Evliliklerinden kısa bir süre sonra onlara neşe kaynağı olan bir kız çocukları olmuştu. Kocasının geçirdiği bir iş kazasında sakat kalmasından sonra kocasının işini idare etmeye çalışmış fakat başarılı olamamıştı. Babasının desteğiyle bir müddet idare etmişlerdi. Fakat bir sabah evlerinin salonunda kocasının cansız bedenini kucaklayarak kendini asmış olduğu ipten indirmek zorunda kalmıştı. Kocasını toprağa verdikten sonra kızı Andrea'yı annesinin yanına yerleştirerek 30 yaşını doldurmadan tamamlamak zorunda olduğu 2 yıllık mecburi hizmet süresini tamamlamak için polislik mesleğine dönmüş ve yavaş yavaş yükselmeye başlamıştı.

Mesleğini icra ederken kızını ihmal etmemeye çalışıyor ve üzerine titreyen bir anne görüntüsü çizmeye çalışıyordu. 2 yılın sonunda mesleğini sevdiğini fark ederek görevine devam etme kararı almıştı. Palmer'ı kocasının intiharı sonrasında tanımıştı. Polis merkezinden gelen bu adam yaşadığı travma sonrası Megan'a gereğinden fazla ilgi göstermiş ve destek olmuştu. Palmer sayesinde yaşadığı travmayı atlatmayı başarmış ve mesleğini ifa etmeye başlamıştı. Daha sonra görüşmeleri sıklaşmış ve aynı büroda birlikte görev yapmalarından dolayı samimiyetleri artmıştı. Andrea, Palmer'ı hiç tanımamıştı. Küçük kız tanıyacak yaşa gelene kadar hayat Palmer'ı da almıştı elinden Meg'in.