14. Bölüm

156 23 0
                                    

Sanford, "J" diye seslendiği Jason'ı da yanına almıştı denetçi ile birlikte yeni reviri gezerken. Ameliyathaneye girdiklerinde karşılaştığı sürpriz, Sanford'u heyecanlandırmıştı. Steril malzeme makinesine bakarlarken, içindeki neşterini üzerine lazerle işlenmiş küçük kalp taşıyan melek figüründen tanımıştı. "Carlos her türlü övgüyü hak ediyor," diye içinden düşündü. Yüzüne baktığı Carlos, muzipçe göz kırpmıştı. Fazla kalabalık sayılmayan grup, müdürün şaşalı anlatımını dinliyor ve denetçinin incelemesini izliyordu. Teftiş sürerken, müdürün telsizinden yayılan ses, ortamın bir anda dikkat kesilmesine neden olmuştu.

"Efendim, nakiller geldi."

"Tamam, geliyorum. Müsaade istesem, beni affeder misiniz?"

Denetçi, umursamaz bir tavırla elini sallayarak müdürün gidebileceğini belirtmişti.

"Umarım bu ameliyathaneye gerek kalmaz doktor. Gerek kalırsa, bu suçluları kurtarıp kurtarmayacağından şüpheliyim."

Sanford'un yüzü dehşetle asılmıştı. Denetçinin ağzından çıkarken 180 kilometre hızla giden bir aracın duvara çarpması şiddetinde olacağını hissettiği cümlenin içten mi söylendiğini yoksa kendisine zarf mı attığını bilememişti. Bir müddet cevap veremedi. Jason da şaşırmış bir vaziyette Sanford'a bakıyordu. Bütün grup gergin bir vaziyette bekliyor olsa da, denetçi sorduğu soru gayet normalmiş gibi malzemelere bakmaya, incelemeye devam ediyordu.

"Ben bir yemin ettim. Elbette bu yemine sadık kalmaya çalışacağım efendim."

"Anlıyorum seni, bu hipokrat zırvalarından bahsediyorsun da, gerçekten yürekten ister misin onları kurtarmayı. Yoksa???"

"Efendim, biz doktor olarak hastanın cinsiyetine, milliyetine, rengine veya ne tür bir suç işlediğine bakmayız. O adaletin, yani sizin işiniz." Sanford, bunları söylerken, bir müddet sonra, bile bile öldüreceği adamdan haberi varmış gibi imalı konuşmasına takılmıştı.

"Umarım öyle olur doktor, umarım..."

Sanford, dişlerini sıkarak susmayı tercih etmişti. Jason hâlâ şaşkın gözlerle Sanford'un asık suratına bakmaya devam ediyor ama tek kelime etmeye de cesaret edemiyordu.

"Tamam, çıkabiliriz bu yenilik kokan odadan. Hiç sevmiyorum bu hastane kokularını. Burası da tıpkı öyle kokuyor."

Denetçi, ardına dönüp bakmadan kapıya yönelmiş kapıda dikilen gardiyana sürtünerek çıkmıştı. Sanford, kendi kendine mırıldanıyordu.

"Umarım bir gün elime düşmezsin adi herif. O zaman ne Hipokrat dinlerim, ne psikopat..."

Jason gülümseyerek bakmıştı Sanford'a.

"Boşver ortak. Bunlar böyledir, bir burnu havada olurlar ki sorma. Ben sana bunların bilgisayarlarına sızıp da elde ettiğim videoları ve resimleri göstersem dudakların uçuklar."

"Yok artık."

"Cevap bile vermiyorum. Bak nakiller gelmiş. Demek ki başarmışım. Bu da sana söylediğim şeyleri ispatlar sanırım."

"Daha bizim mahkûm içlerinde mi bilmiyoruz J."

Onlar arkadan sohbet ederek ilerlerken, gardiyan son çıkışa getirdiği denetçiyi kapıdan geçiriyordu. Kapıdaki diğer gardiyan denetçiyi devralarak ilerlemiş, diğer gardiyansa kapıyı kilitliyordu.

"Eee, biz ne yapacağız, müdüre mi götüreceksin bizi?"

"Bekleyin."

Sanford, sırtını duvara yaslayarak Jason'ın gözlerine baktı.

"Ne düşünüyorsun?"

"Ne düşüneyim? Bundan sonrası beni bağlamaz. Kendi başınasın."

Sanford, geçmiş günlere dalıp gitmişti. Christin'le tanıştığı günü, kariyerindeki başarılı günleri ve Kevin'ın doğumunu, çocukluğunu düşünüyordu. Arkalarından gelen müdürün ayak seslerini bile duymamıştı. Koluna giren müdürün onu ilerletmesiyle irkildi.

"Gel doktor."

Bir anda tüm geçmişinden sıyrılan Sanford, müdürün kolunda, Jason da arkalarında ilerliyorlardı.

"Gelmiş mi mahkum?"

"Gelmiş, koğuşuna yerleştirdik."

"Müdür bey bir şey rica edeceğim. İzin verirseniz, revirde kalmak istiyorum. O adamın orada katledilişini izlemek istemiyorum."

Müdürün bakışları tuhaflaşmıştı. Kendi elleriyle öldüreceği adamı yaralanırken görmek istememesi tuhafına gitmişti.

"Pek anlayamadım ama neyse, başımıza bir sorun çıkarmamanı umuyorum."

"Merak etmeyin, size bir söz verdim. Her şey küçük Daniel için."

Rahat bir nefes alan müdür, kapıda bekleyen Carlos'a doğru Sanford'u hafif itekleyerek konuşmaya devam etti.

"Carlos, doktor bu gece revirde nöbetçi kalmak istiyormuş. Rahat etmesi için gereken ne varsa yap!"

Carlos, iyice rahatsız olmuştu Sanford'un sergilediği kaprislerden. Hâlâ da parasını almamıştı ve aybaşına daha 10 gün vardı. Bu adamın ona söz verdiği 300 $'ı alamamaktan korkuyordu. Sanford'un koluna giren Carlos;

"Hediyemi beğendin mi doktor? Onu birçok zahmetle getirttim. Hatta, vereceğin 300$'ın tamamını verdim sayılır, ona göre."

"Teşekkürler Carlos, merak etme sözümde duracağım."

"Hayır doktor, anlaşma değişti. Artık sen burada doktorluk yapacağına göre, paran artacaktır. 500 istiyorum."

Bir an Carlos'un gözlerine ters ters baksa da daha sonra çok işini düşeceği düşündüğü bu adama ses çıkarmamış, "tamam," demişti. Diğer bir kapıya geldiklerinde yanlarında yürüyen Jason'ı işaret eden Carlos, onu koğuşuna yollamıştı. Jason, Sanford'a veda eder gibi bakarak yürürken, bir anda adını seslenmiş ve "ben de gelmek istiyorum," demişti. Duraksayan Sanford, Carlos'a bakmış ve Carlos'un manasız bakan gözlerinden karşı çıkmayacağını anlamıştı.

"Korktun mu J?"

"Korktum, ne yalan söyleyeyim. Arada biz de harcanırız falan.

Carlos, dudaklarını bükerek yan yana yürüyen bu iki adama içinden küfür ediyordu. Revirin kapısına geldiklerinde, müdürün hazırlanmış ve gitmek üzere olduğunu fark ettiler.

"Ben çıkıyorum, Daniel'ı hazır edecek ve kapıda bekliyor olacağız. İyi düşün doktor, benden istediğin ektsra bir şey var mı?"

"Bu ne acele müdür? Tabi var istediklerim. Tahlilden gelen raporları inceledim. Biraz bekle, sana listeyi vereyim," diyerek Sanford revire doğru ilerledi. Kısa süre sonra elinde bir kâğıtla geri gelmişti.

"Bu listedeki her şeyi eksiksiz getir. Özellikle taze kan önemli. Getirir getirmez de Carlos'la buraya gönder. Kan saklama dolabında tutmamız lazım."

Müdür, listeye göz gezdirirken gözlerinden afalladığı ve eksik veya yanlış bir şey alırsa yaşayacağı telaşın korkusu okunuyordu.

"Umarım eksik veya yanlış bir şey almam."

"Umarım müdür umarım."

OrganizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin