MEYUS

On altıncı bölüm | Kıskançlık denen o şey 🖤

🖤
Öfkemi burnumdan soluyordum.
Gülüyordu , bulutun gözlerinin içine baka baka gülüyordu.
Kız hafifçe yerinden kıpırdadığında yüzünü net görebilmiştim.
Bu pelindi bizim karşı şubeden. Her yakışıklı erkeğe böyle yapışıyormuydu acaba.
Bir şekilde konuşmalarını ve canımı sıkan diğer şeyleri bölmeliydim ama nasıl.
Etrafıma bakındım yapabileceğim birşey varmı diye çevremi kontrol etmeye başladım.
Ve çoktan gözüme birşey takılmıştı.
Volaybol oynayan bir kaç kişi vardı.
Hızlıca yanlarına gittim. " bir saniye hemen geri vereceğim topunuzu " diyerek topu tanımadığım bir erkeğin elinden aldım bizim yaşlarımızda bir gençti .
Pelin cadısı gülerek tekrar elini bulutun omzuna yerleştirmişti. Bulut ise sakin sakin kızı dinliyor herhangi bir tepki vermiyordu. Konuşmak haricinde.
İsabet ettirmem gereken yere odaklandım.
Toplarını aldığım öğrenciler ise ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu. Yanındakilere beni işaret edip kulaklarına birşeyler fısıldamışlardı. Böylece çoğu insanın gözü benim ne yapacağıma takılmıştı.
Boynumu bir kaç kere kıtlatıp sağ koluma ufak tefek ısınma hareketi yaptım.
Topuda bir kaç kere hedefe doğru ileri geri salladığımda artık atış yapmak için hazırdım.
Son kez top tutan elimi havaya kaldırıp topu hedeflediğim yere fırlattım.
Bulut kim attı diye etrafa bakınırken kız ise bulutun omzuna koymuş olduğu eline bakıp bakıp üflüyordu. Ammada hızlı atmışım aferin bana.
Voleybolcu cocuklar bana bakıp gülerken bulut bu sefer daha çok öfkeleneceğim bir harekette bulunmuştu.
Kızın acıyan eline tutuyordu.
Derin nefes alıp verdikten sonra voleybolcu çocukların yanına ilerledim. " başka top varmı "
" bir tane yedek olacaktı" demişti elinden top aldığım çocuk. Hızlıca yedek topu alıp bana uzatırken " harika bir atıştı şimdi nereyi hedefliyorsun " demişti.
"İstersen seni hedef yapabilirim" diyerek topu ona doğru havaya kaldırdım.
"Yok saol almıyım. İzlemek daha keyifli"
Dediğinde tekrar atış yaptığım yere döndüm.
Tekrardan elimi yukarıya kaldırıp hedefe kilitlendim.
Bulut elini çekmeye çalıştığında pelin daha sıkı tutuyordu
Topu serbest bıraktığımda top tam istediğim yere bulutun kafasına isabet etmişti. Aklı başına gelsin pelinden kurtulsun diye kendime hedef olarak orayı belirlemiştim.
Bu sefer herkes bize bakıyordu.
"Lan kim atıyor şu topu sürekli " diyerek bsğırmıştı bulut.

****

Bizimkiler ve bulut beni fark etmişti tabi pelinde öyle.
Fakat hepsi bana bakarak donup kalmışlardı.
Buluta doğru ilerlemeye başladım aramamızda sadece 10 metre kalmıştı ki duraksadım.
Bulut ise benim aksime hala hareket etmiyordu ve yada edemiyordu bilmiyorum.

"Ne o yoksa beni gördüğüne sevinmedinmi "dedim. Kaşlarımı buluta doğru çatarken.

Konuştuğumu duyunca hem o hemde bizimkiler hayretle bizi izliyordulardı .
Gerci tek onlar değil tüm okul bizi izliyordu.
Bulut bir anda bana doğru yürümeye başladı ben ise geriye doğru ilerliyordum.
Aramızda artık 1 santim kalmıştı ve bulut o santimi sarılmakla sıfırlamıştı. Sımsıkı sarılmıştı.
Kulsğımdaki nefesini hissettim " çok sevindim çok " demişti kulağıma fısıldarken.
Bizimkilerin seslerini işitebiliyordum yavaş yavaş bize yaklaşıyorlardı. Bulutun arkadaşlarıda dahil.
Tereddüt etsemde kollarımı yukarıya kaldırıp buluta karşılık verdim. Herkesin gözü önünde buluta sarılıyordu bulutta bana.
Bizim gibi onlarda bu halimize şaşırıyordu.
Pelin ise bizi sarılır vaziyette gördüğünde söylenerek yanımızdan ayrıldı.