On üçüncü bölüm | İçten gelen acı 🖤

15 3 0
                                    

Bölüm müziği ; emre aydın-çağan Şengül _ yansın

🖤

Olmamam gereken kişinin yanındaydım.
Yakın olmamam gereken kişiye çok yakındım.
Her bir nefesi kulağıma vurduğunda nefesimi kesiyordu.
Sanki onun yanındayken uzaydayda dolanıyor gibiybim. Nefes alamıyor olsamda manzaranın keyfini sürüyordum. Fakat güneş ışınları çok sert vuruyordu ve tüm bedenim sıcaktan kavruluyordu.

Bir yanım ondan uzaklaşmak istesede öbür yanım orada kal seni yakmasına izin ver diyordu.

Kendimi geriye çekip yarasını temizleyip pansuman etmiştim. Fakat gözleri hala gözlerimde ve dudaklarımda geziniyordu.
Daha fazla ona yakın duramazdım ,daha fazla onun yanında durup kendimi ateşe atamazdım.

Biranda ayağa kalkıp odadan dışarıya çıkıp arkamı kapatmış olduğum kapıya yaslayıp derin nefes alıp verdim.
Onun yanındayken oksijeni kullanamıyordum.
Yanımda olmadığına göre artık rahat rahat oksijen tüketebilirim.

Bir müddet nefes alıp verdikten sonra salona inip koltuğa uzandım.
Etraf çoktan kararmış ve herkes odalarına çekilmişti.

Başımı küçük yastığa koyup sağıma döndüm.

Zihnim istemsizce bulutun söylediklerini tekrar ediyordu.

"Sadece senin dokunuşların beni iyileştirebilir "

Onu, yaralarını sadece ben mi iyileştirebiliyordum.

"bana sadece sen iyi geliyorsun "

Ona sadece ben mi iyi geliyordum.

Normalde benim bu sözlere sinirlenip bulutun ağzını burnunu kırmam gerekirken bunu yapmamıştım .
Üstelik bu söylediği sözler beni sinirlendirmemişti.

Bu düşüncelerden bir an önce kurtulmak için koltuktan kalkıp çantamdan kitabımı aldıktan sonra tekrar yerime uzandım .
Aklımı , zihnimi meşgul etmeliydim aksi halde bunları düşünmekten ikinci kez deliye dönüşecektim.

Kaldığım sayfayı aralarken 503. Sayfanın arasından bir kaç kağıt parçası düşmüştü.
Gizemli kişinin yazmış olduğu notlar .
Bulutu zihnimden alıkoyduğumda şimdi ise yerine gizemli kişi hapsolmuştu.
Kim olabilirdi. Bana yaklaşmak isteyen beni bu denli meraka mahkum eden kim olabilirdi.

Her bir not kağıdını teker teker inceledim .
Geriye sadece beyaz bir tüy kalmıştı.
O gün baloda olanlar zihnimde canlanmaya başladı.
Yanıma gelip bana o tüyü vermesi bildikleri karşılığında onunla dans etmemi istemişti.
Fakat bilmediğim birşey vardı aslında gizemli kişi dans ettiğim kişiydi. Dibime kadar girmiş olmasına rağmen onun olduğunu anlayamamıştım.
Sonrasında zaten elime zarf verip sırra kadem basmıştı.
Henüz bir not yoktu son olanlar yüzünden kitap okuyamamış ve kitabımı banka bırakamamıştım.
Tek yapmam gereken onu bir şekilde konuşturmak . Fakat mesajlaşmamız onun istediği gibi değil benim istediğim şekilde olmasını sağlamak.
Onunla ilgili bildiğim bir şey var oda okuduğum kitapları okuyor olmasıydı.

Gözlerim zar zor açılıp kapanırken düşüncelerim hafiften buğulanmaya başlamıştı.
Daha fazla dayanamayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

MEYUS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin