𝟎.𝟖

1K 382 446
                                    

Bazı anlar duvar ördüğüm bakışlarım ve suratıma giydirdiğim maskeye çoktan alışmış olarak hiçbir fire vermeden sergilediğim davranışlarım, an oluyordu içeride baskılanmaktan öyle yoruluyordu ki, ansızın düşen maskenin ardında savunmasız kalan yüzü...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazı anlar duvar ördüğüm bakışlarım ve suratıma giydirdiğim maskeye çoktan alışmış olarak hiçbir fire vermeden sergilediğim davranışlarım, an oluyordu içeride baskılanmaktan öyle yoruluyordu ki, ansızın düşen maskenin ardında savunmasız kalan yüzümden okunuyordu tüm hüzünlerim.

Arkadaşlarım da haliyle bunu fark ediyordu lâkin kimse ağzını açıp tek bir kelime dökmüyordu dilinden; çünkü ben anlatmak istediğimde atılan mesajın sonuna getirilmiş noktaların kaç tane olduğunu, ikinci mesajı kaç saniye aralığında gönderdiğini bile detaylarıyla anlatan; herhangi bir iltifat aldığımda ise cılkını çıkarana kadar kızlara bundan bahseden biriydim.

Ve şimdi onlar, alıştıkları o kızın böyle birine dönüşmesini yalnızca şaşkın şaşkın seyrediyorlardı.

Haklılardı.

Akif Yağız hayatıma girdikten sonra çoğu zaman ben de kendimi hayret eden gözlerle izlerken bulurdum.

Onu kimseye anlatmak istemiyordum. Bir bana kalsındı sadece, onunla ilgili düşüncelerimi paylaştığım tek kişi yine aynadaki aksimden başkası olmasındı.

Ben asla manitayı kıskanmam hissi 🤝🏻 Dostlarımdan bile sakınmak isteme hissi

"Aşkım ne anlatmak istersen iste, biz buradayız." Bahçeyi inleten müzik gümbürtüsü yüzünden bağırarak konuşan Feyza, kendisinin uydurduğu saçma sapan dansını sürdürmeye devam ederken, bardağının dibindeki son bira yudumunu da dikledi. "Ama önce bana anlat bak, tamam mı?"

Tamam Feyza tamam. İlk sana, hep sana, en çok sana, hatta bir tek sana tamam.

Şunların yanında en mütevazı kişi ben iken hâlâ en egoist olarak görünmem beni bir miktar küstürüyordu.

Neyse barıştım tamam.

Lal'den çıkan teklif üzerine hepimiz havuz başındaki yerlerimizi almıştık almasına da, Nilay'ın dj diye mixerin başına diktiği adamın hiçbir halttan anladığı yoktu. Bunlar ne biçim şarkılardı böyle Allah aşkına! Sanki doğum günü partisi değil de nikâh şahidi olmak zorunda kaldığımız sevgilimizin bekarlığa veda partisini yapıyoruz!

Tam dansa katılma isteği geldiği anda çalan şarkıya bak...

E yok Another Love anasını satayım!

Gözlerim, herkesin dansa katılmasıyla iyice kalabalıklaşan bahçede şu adamın kafasını duvara sürte sürte kıvılcım çıkarsın diye Nilay'ı ararken, birdenbire değişen müzikle kulaklarıma bilindik şarkının vokali çalındı. Aydınlanan yüzüme renk katan dudaklarımdan hoş bir kıkırtı firar etti.

Ah be, bu şarkıyı bizim şarkımız yapan Teo şimdi burada olacaktı da mükemmel dansımızla görsel şölen sunacaktık insanlara ve dünya üç dakika yirmi sekiz saniyeliğine güzelleşecekti!

Prensesler De Ağlar |  DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin