❗️Hikaye düzenlemededir❗️
Onun adı Ela Sever ama siz kısaca Prenses de diyebilirsiniz.
Ya da son muhafazakâr bükücü.
Seçim size kalmış.
Y/N: Prensesler De Ağlar isminde yazılan ilk ve tek hikayedir. İsminin ve/ya içeriğinin (ç)alıntılanması durumund...
Oy vermeyi yorum yapmayı ve beni takiplemeyi unutma askbahcemmmm🧚🏻♀️👉🏻👈🏻
İyi okumalar!💋
🧚🏻♀️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sensiz ben nefes alamam, buralarda hiç duramam, tek başıma yalnız kalamam!" Masaya sertçe vurduğum rakı bardağıyla Lal ile Asu noluyo lan diye irkilirken dördüncü kattaki evimizin küçük balkonundan şehrin ışıklarına doğru bağıra bağıra şarkıyı söylemeye devam ettim. "Senin kokunu özlerim, hep yollarını gözlerim, götür beni gittiğin yere!"
Spotify, depresyon adlı listemde bir sonraki şarkıya otomatik olarak geçtiğinde sesi sonuna kadar açık telefonumdan yükselen Mustafa Ceceli'nin sesiyle kendimi tutamayıp ayaklanırken balkonun demirlerine yaslanıp altı gündür rutin olarak yaptığım şeyi yapmayı bugün de es geçmedim.
"Dööööööööğğğğnnnn dayanamıyorum aaaaaaaağğrtık!"
Ve karşı komşumuz Ayça abla da bana laf atmayı es geçmedi. "Kız sen de kafayı iyice yedin ha! Beri bak kız, bu çocuk naptı da sana böyle gece gece bağırıyon balkonlarda kuyruğu kapana kıstırmış enik gibi!"
"Büyü yaptırdı bana Ayça abla, ben onun aşkından yanıyorum o da bana yansın diye üfürükçü bulmuş okutmuş beni!"
"Hiii! Deme kııızz! Essah mı diyon?"
"He ya, essah diyom tabii." Aramızda koca bir sokak geçmesi Ayça abla için hiç sorun değildi zira kendisi balkondan aldığı dedikodularla yaşamını idame ettirdiği için neresinden çıkardığını asla bilmediğim çekirdeğini çitlemeye başlamıştı bile.
Teçhizata bak oha!
"Sen nasıl anladın kız bunu? Kendi mi dedi sana?" Çitlediği çekirdeklerin çöpünü kucağına atıp, ağzında kalan küçük çöpleri de Cennet Mahallesi Pembe gibi tükürerek yok ettiğinde, "Yok kız o demedi öyle bir şey ama ben öyle düşünüyorum yani, baksana beni nasıl köpek etti kendine. Böylesi aşk anca büyüyle olur." dedim ona ayak uydurarak.
Benim çekirdeğim yoktu ama çekirdekten daha güzeli Akif'im Yağız'ımın, aşk bahçemin, ömrümün gülen yüzünün bana aldığı abur cuburların son halkası vardı.
Ketçaplı cipsim. Zulamdaki son nimetim. Sevdiğimin elinin değdiği son paketim.
Atın beni denizlere!
"Ay sen de ha," dedi Ayça abla yüzünü ekşitirken. İstediği dedikoduyu alamamanın ifadesiydi bu, on beş yılda çok iyi tanımıştım. "Kız ben de essahtan büyü yaptırdı sandıydım ya. Amaaan bütün hevesim kaçtı işte gördün mü? Kapat şu şarkıyı da hadi gir içeri, bebem uyuyor benim bir uyanırsa valla hiç üşenmem gelir o kül saçlarını yolarım!"