𝟒.𝟒

812 313 1.8K
                                    

İyi okumalar fıstıklarım! 🧚🏻‍♀️

Dedublüman - Çözemezsin

Ferdi Tayfur - Bana Sor

Ferdi Tayfur - Hatıran Yeter

Müslüm Gürses - Affet

🧚🏻‍♀️

Birinin gözünün bebeğindeki ışığın günbegün soluşuna şahitlik etmek kadar çaresiz hissettiren pek az şey vardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birinin gözünün bebeğindeki ışığın günbegün soluşuna şahitlik etmek kadar çaresiz hissettiren pek az şey vardır.

Hem de bu birisi, yürek bağıyla bağlı olduğun ve her canı acıdığında tereddütsüzce sana koşan birisiyse eğer, koşarken düşüp kanattığı dizleri için kendi dizlerinden geçmeyi bir an bile düşünmezdin; hatta bu, aklının ucundan bile geçmezdi.

Kendini bir anda onun dizleri olmuş bulurdun.

Gözünün önünde kardeşinin can havliyle çırpınışlarını izlesen, içli içli akıttığı gözyaşlarını parmaklarınla silsen, o gözlerinden tek bir damla yaş daha süzülmesin diye sırtlanabileceğinden çok daha fazla yükün altına girmek için çıldırmaz mıydı kalbin?

İşte onunki de çıldırıyordu.

"Kalbim ağrıyor, Teo." diyen dostunun ağlamaktan kan kırmızısına boyanmış orman yeşili gözlerine, onun adına hissettiği bu hüznün dudaklarına vurduğu sessizlik mührüyle baktı Teoman. Kaç saattir ağladığını saymamıştı, zaten sayılacak gibi de değildi. "Galiba artık bir kalbim yok benim. Onun yerine koca bir sancı var."

Sessiz sessiz ağlayışları zamanla sarsılarak ağlamalara, sarsılışları hıçkırıklara, hıçkırıkları da perde perde iç çekişlere dönüşen ve buna rağmen bitkin vücudundaki güç kırıntılarının son demine kadar devam etmekte ısrarcı olan Ela, ağzından kesik kesik çıkan kelimeleri telaffuz etmeye bile mecali kalmadığı halde konuşmasını sürdürmeye çalıştı. "Sakın olmayacak birine âşık olayım deme, tamam mı?"

Kendi acısı yetersizmiş, onu yakıp kül etmiyormuş gibi bir de Teoman'ın yaşantısına zıt olan ne varsa hepsi kendisinde toplanmış Yağmur'la herhangi bir ilişkisi olma ihtimaline ciğer çürüten Ela, kaşla göz arasında dostundan laf almaya çalışırken derin derin çektiği içlerle Teoman'a yandan bir bakış atmış, Teoman'ın ise zaten onda olan gözleriyle karşılaştığında yakalanışını kamufle etme güdüsüyle çocuk gibi burnunu çekip omzunu silkmişti.

"Bak," Sürekli yaş akıtan gözleri, arkadaşının gözünün içini talan edercesine bakarken çenesiyle kendini işaret etti. "Valla sonra aynı benim gibi olursun. Akıllı bir insan hiç benim gibi olmak ister mi? İstemez."

Çok kısa bir es verip kafasında bir şeyleri tartar gibi olduğunda arkadaşının koyu mavi harelerinden bir mana çıkarmaya ant içmiş gibi baktı, baktı ama istediğini bir türlü alamadı. "Yani istememeli. İstemese güzel olur. Hatta çok iyi olur. Değil mi, Teo'm?"

Prensesler De Ağlar |  DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin