𝟎.𝟏

3.7K 1.1K 2.4K
                                    

Herkese merhabalar 🧚🏻‍♀️

Hikayemiz seküler kızlı muhafazakar erk*kli bir hikaye olacak. Bunların da seküleri ayrı muhafazakarı ayrı dert ya da komple erkolar DERT

Kusura bakmayın ben biraz erkolara karşı doluyum da o yüzden her ortamda alakalı/alakasız onlara sövebiliyorum beni de böyle kabul edin piliiz 👉🏻👈🏻🥹

Bence bu serüvende çok eğlencez ya içimde öyle bi his var yani🌞🥳

Lütfen aşağıdaki yıldızı parlatmayı ve satır aralarını şenlendirmeyi unutma askbahcemmmmm <3 🧚🏻‍♀️

İyi okumalar! ♥️

🧚🏻‍♀️

"İstersen yık, acıt, kanat beni parçala; ölsem de kıyan senin elindir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İstersen yık, acıt, kanat beni parçala; ölsem de kıyan senin elindir."

Aynanın karşısında uçuş uçuş olan beyaz elbisemle tam tur dönüp, aynadan kendime başkası beni bu şekil öpse gözlerimden kusma sitikırı fışkıracak bir öpücük attım. "Sen dokun, ziyan olmaz bana."

Öyle bir mutluluk vardı ki içimde, sabahlara kadar şarkı söyleyerek dans edip götü başı dağıtmak ve ambulanstaki acil tıp teknisyenine neyi var diye soran doktora, çatlayana kadar kıymalı börek yemiş ve çatlamış hocam densin istiyordum.

Tamam ben her an kıymalı börek yemekten çatlamak istiyordum ama şu an daha çok istiyordum işte.

Çünkü çok mutluydum!

"Ne enerjiymiş arkadaş, sabahtan beri zıpla zıpla bitmedi." diyen Asu, yatağıma bir yetmiş beş uzanmış ve aldığı herhangi bir davada bile tomarla para kazanıyor olmasına rağmen bir türlü vazgeçemediği külüstürü barbieli yastığımın altına bırakmışken bana, iri ve çekik gözleriyle sabah sabah seni deli mi sikti der gibi baktı.

Her cıvıl cıvıl kızın bir tane henüz dünyaya gelirken bile ebesine kafa atarak giriş yapmış, negatif enerjisiyle yaşayan kankası vardır, bilirsiniz. Asu da bu hikâyedeki o soğuk ve negatif olan karakterdi.

Bu yüzden hepimiz ondan birazcık yaka silker ve çok değil birazcık, gerçekten birazcık da ürkerdik. Asabiyetinden ürkmemek pek de mümkün değildi zira.

Onu ciddiye almayıp aynanın karşısında şarkı söyleye söyleye hazırlanmaya devam eden beni o da götüne takmazken ayak ucunda iki gün önce başladığı ansiklopedi kalınlığındaki kitabın hemen hemen sonlarına gelmiş Lal'in kıçını da kırk numara olmayan ama kırk numaraymışcasına acı salgılayabilen ayağıyla tekmeledi. "Ya sen de bir dur artık ya. He, bu dünyayı sen kurtaracaksın zaten amına koyayım."

Aynanın karşısında kendimi aşksal bakışlarla süzdüğüm gözlerimi belertip Asu'ya döndüm. "Şşşh, aşko kuşkolar argo konuşmaz."

Prensesler De Ağlar |  DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin