Selma Valide Sultan'ın Dairesi
'Aman deyim Kızlar Ağası, gözün o Fransız Cariye'de olsun. Gülnuş muydu Clara mıydı neydi?' dedi Selma Valide Sultan Kızlar Ağası'na. 'Merak etmeyin Valide Sultan'ım. Kendisini takipteyim. Büyük Valide Gülbahar Sultan ile bugün paşa kadınları ve tüccarlar ile tanışacak. Gülnuş Hatun'u yetiştiriyor.' dedi Darüssaade Ağası. 'Büyük Valide'nin yetiştirmesi işte, hep onun oyunları bu.' dedi Valide Sultan. O esnada cariyelerden biri Valide Sultan'a kahvesini verirken üzerine döktü. 'Ahh dikkat etsene hatun, bu ne cürret !!! Sen kimsinde üzerime kahveyi dökersin' diyerek cariyeye elinin tersiyle bir tane tokat attı. Cariye ise yere yığılarak ağlamaya başladı ve af dilemeye başladı Valide Sultan'dan. Selma Valide Sultan zaten sinirli olduğu için cariyeyi pek takmadı. 'Al şunu falakaya yatır, 100 sopa vur, bir dahakine dikkat etsin' dedi Valide Sultan Kızlar Ağasına. Kızlar ağası cariyenin kolundan tutarak götürdü falakaya. Valide Sultan üzerini değiştirmiş ve yeni bir kahve söylemişti Kuşhane Mutfağı'ndan kendine.
Has Oda - Padişah'ın odası
Has oda başı içeriye girer ve Hünkar'a selam vererek 'Günaydın Hünkar'ım. Sabah şerifleriniz hayırlı olsun. Bugün Divan sizi bekler' der. Hünkar ise: 'Günaydın Has Oda Başı, katılacağım elbet Divan'a fakat bu akşam halvet için Gülnuş Hatun'u hazırlayın.' der. 'Emredersiniz Hünkar'ım' der Has Oda Başı ve Genç Padişah ile birlikte Divan-ı Hümayün'e giderler.
Büyük Valide Gülbahar Sultan'ın Dairesi
İçeriye girdim. Selamımı Büyük Valide'ye verdim. 'Günaydın Büyük Validemiz' dedim. 'Günaydın Gülnuş Hatun' dedi Büyük Valide ve çayından bir yudum aldı. 'Birazdan Paşa kadınları burada olacak. Onlara zinhar saygıda kusur etme ve çok konuşma, sadece dinle ve öğren' dedi Cadı Büyük Valide Sultan. Bende kafamı sallayarak onayladım. Ayrıca beni tüccarlarla da tanıştıracaktı Büyük Valide Cadısı. İçeriye Baş Haznedar girdi ve 'Paşa kadınları geldi Büyük Validem' dedi ve Büyük Valide başını sallayarak girmelerini emretti. Paşa kadınları içeriye girdi. Vezir-i Azam'ın zevcesi çok güzeldi. Aslen Arnavut'tu. Diğerleri ise Çerkez Diyarı kökenliydi. 'Şabah şerifleriniz hayırlı olsun Büyük Validemiz. Bizi davet ettiğiniz için şükranlarımızı sunarız' dedi Vezir-i Azam'ın zevcesi. Büyük Valide eliyle oturun komutu vererek yastıkları gösterdi. Hatunlar oturdu ve hayır işleri ile ilgili konuşulmaya başlandı. Büyük Valide Gülbahar Sultan: 'Eminönü'ne Camii yaptırmak istiyorum. Kendi bütçemle yapacağım fakat sizlerde katkıda bulunursanız aş evleri ve külliye gibi bir çok yapı daha inşa edecek Mimarcı Başı Hasan Efendi. Paşa kadınları kafalarını salladılar ve bir tanesi 'Elbette Büyük Validemiz, seve seve yardım ederiz.' dedi. 'Ayrıca torunumun Gözdesi Gülnuş Hatun içinde bir çeşme yaptıracağım. Belki hanedanımıza ve devletimize doğuracağı şehzade ile şans getirir.' dedi Büyük Valide. Gülümseyerek 'Teşekkürler Büyük Valide Gülbahar Sultan'ım. Allah sizi başımızdan eksik etmesin' dedim. Paşa kadınları bana baktı ve 'Maşallah hatun, çok güzelsin. Allah sağlıcakla şehzadeni kucağına almayı nasip etsin.' dedi. Diğer paşa zevcesi ise 'Nihal Hatun ve Valide Sultan'da geleydi ya Büyük Validem, onları da gözlerimizle görmüş olurduk. Mağlum tüm ahali yeni şehzadelere gebe kalmış cariyelerinizi konuşuyor, eh Valide Sultan'da var birde önemli bir kadın olarak burada olsaydı iyi olurdu' dedi. Büyük Valide Sultan kızgın bir şekilde moralini ve ağırlığını bozmadan 'Ben öyle uygun gördüm Yeşim Hatun' dedi. O sırada içeriye cariyeler ellerinde ikram lokumları ve şerbetleri ile girdi ve zevcelere tuttu. Büyük Valide Sultan: 'İkramımız olsun hatunlar, buyrun yiyin için ikramlarımızı' dedi. Hatunlar saray malı olan ikramiye şerbetler ve lokumlardan birer birer tattılar ve çok beğendiler. Bende birer tane aldım ve yedim. Güllü lokumlar mükemmeldi. Dut şerbeti ise çok lezzetliydi. Büyük Valide Sultan yılların tecrübesi ile adeta oyun oynuyordu zevcelere ve onları parmağında oynatıp gözlerini boyuyordu. Eski Kurt'tu Büyük Valide Gülbahar Sultan. 'Geldiğiniz için teşekkür ederim hatunlar. Bağışlarınızı bekliyorum. Bizzat Baş Haznedar ilgilenecek sizinle.' dedi Kudretli Büyük Valide Gülbahar Sultan. Paşa kadınları teşekkür ederek odadan ve daha sonra saraydan ayrıldı. Büyük Valide bana bakarak 'Ee, nasıl? Beğendin mi?' dedi. 'Harikaydınız Büyük Validem. Müthişsiniz' dedim. Ardından Yahudi Tüccarı içeriye aldı Baş Haznedar. Yahudi Tüccar Rena Hatun içeriye girdi ve selamını vererek 'Buyursunlar Büyük Validemiz, benden ne istersiniz' dedi. Büyük Valide Sultan: 'Yahudi sarraflardan borç almıyorum zira tüm borçlarımızı ödedik. Fakat bu aralar tüccarlar ile çalışıyorum. Malum hazinemiz zengin. Harem'e de yeni ürünler lazım. Örneğin yeni kilimler, yeni perdeler ve yeni yastıklar. Hatta sedirleri bile değiştirmeliyiz tüm haremde ki.' dedi. Rena Hatun ise: 'Elbette Sultanım, hemen ilgileneceğim. Merak etmeyiniz.' dedi. Büyük Valide: 'Çekilebilirsin, senden haber bekliyorum' dedi Yahudi Tüccar'a. Rena Hatun tekrar başını eğip ve selamını verip çekildi huzurundan Büyük Valide'nin. 'Gülnuş Hatun, bugünlük bu kadar tecrübe yeter. Bu hatunları gördün ve binevi tanışmış oldun. Unutma ki Biz Validelerin Validesi Büyük Valide Gülbahar Sultan'ız. Kudretimizi gördün. Sende çekilebilirsin o halde' dedi Cadı Büyük Valide Sultan. 'Teşekkür ederim Büyük Validem. Beni davet ederek mesut ettiniz. Katılarak büyük tecrübeler öğrendim. Görüşmek üzere, Sağ olun var olun' dedim ve başımı eğerek selamımı verip dairesinden ayrıldım.
Büyük Valide Sultan'ın Odası'nın Önü
Kalfalardan Canfeda Kalfa bana 'Bu akşam hünkarımı seni görmek istiyor hazırlan hatun' dedi. Çok sevinmiştim. 'Tabii ki hazırlanacağım.' dedim ve hemen hazırlanmak için daireme gittim.
Selma Valide Sultan'ın Odası
Kızlar Ağası, Valide Sultan'a 'Hünkarımız Gülnuş Hatun'u halvete çağırmış.' dedi. Valide Sultan ise: 'Hemen Nihal'i gönderin halvete, yarında başka hatunlar yollayın hünkar oğluma, ondan sonra ki günlerde de yeni hatunları yollayın. her gece farklı hatunlar gidecek Hünkar'a artık. Gülnuş Hatun kimi karşısına aldığının farkına varsın yoksa atarım onu boğazın derin sularına !!!' dedi. Kızlar Ağası hemen Nihal Hatun'a haber vermiş ve Has Oda'ya göndermişti bile.
Gözdeler Katı
'Çok mutluyum. Halvet'e gideceğim.' dedim ve kahkaha atarak güldüm. Ardından oda arkadaşım Firuze Hatun ise: 'Haberin yok mu, Selma Valide Sultan, Nihal Hatun'u yollamış halvete' dedi. Çok üzülmüştüm. Kızgındım. Ağlamaya başladım.
Büyük Valide Sultan'ın Dairesi
Baş Haznedar gelir ve Büyük Valide'ye: 'Büyük Validem, Hünkarımız Gülnuş Hatun'u halvete çağırmışlar fakat Selma Valide Sultan, Nihal Hatun'u yollamış ve engel olmuşlar. Ne yapalım?' dedi. Büyük Valide Sultan ise: 'Hiç bir şey yapmayın. Anlaşılan o ki Gülnuş Hatun şimşekleri üzerine çekmiş. Bırakalım da yesinler birbirini. Hem Gülnuş Hatun çok oldu. Kendini üstün görüyor. Hele ki benim sarayda kalmam için Hünkar'ı ikna ettikten sonra iyice havalara bindi ve kendini Valide Sultan sandı. Görsün şimdi karşısında ki Valideleri. Oh iyi olmuş.' dedi
Gözdeler Katı
'Şimdi ne yapacağım. Hünkar'ı elimden kaybedersem mahvolurum. Büyük Valide bile yardım etmez. Zaten bana rol oynuyor. Fark ettim. Ama bu halvete son vereceğim' dedim kendi kendime ve doğruca Has Oda'ya gittim. Bakalım Has Oda Başını geçip Hünkar'a engel olabilecek miydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harem
Historical FictionHarem 1 Bir Fransız köle olan Clara'nın Fransa Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu diplomatik ilişkilerini geliştirmek için Topkapı Sarayı'na hediye edilmesi ve kaderinin tamamen değişmesi söz konusudur. Entrikalarla dolu Saray'da türlü türlü oyunlar...