Meşkhane-Harem
Cariyeler, Meşkhane'de el becerileri ve saygı usulünü öğreniyorlardı. En güzel müzik çalanlar buradan yetişiyor ve en güzel ipek kumaş dokuyanlar Meşkhane'den yetişiyordu. Duygu, Çiğdem ve diğer cariyeler Meşkhane'deydi. Hep birlikte ud çalmayı öğreniyorlardı. Ud, Osmanlı'da en popüler çalgılarındandı. İyi yetişmiş bir harem kadını ud çalabilmekteydi. Kalfa 'Hadi bakalım, Çiğdem ile sen çal. O kadar öğrettik. Bakalım ne öğrenmişsin.' dedi. Çiğdem bir böbürlendi bir böbürlendi fakat düzgün ud çalamadı. Herkes güldü. O sırada Duygu ud çalmasını Venedik'te asil bir ailede yetiştiği için biliyordu ve hemen çalmaya başladı. Öyle güzel bir şarkı eseriyle çaldı ki Meşkhane'de ki herkes hayran kaldı. Çiğdem aşırı kıskandı. Meşkhane'den sonra herkes taşlığa gitti.
Kuşhane Mutfağı
Kuşhane Mutfağı, Topkapı Sarayı'nın ve Harem'in mutfağıydı. Fakat Büyük Mutfak'ta vardı. Ama Harem'de ki asıl mutfak Kuşhane Mutfağı'ydı. Tüm sultanlara ve cariyelere buradan yemek pişip giderdi. Çeşnicibaşı yapılan yemekleri zehirli olmaması için tadardı ve o onaylayınca yemekler Has oda ve cariyeler taşlığına giderdi yani Harem'e. Bugün Saray Aşçısı Şirin Ağa, Hünkar Beğendi ve Sultan Kebabı yapmıştı. Yanına da kadayıf tatlısı ve şerbet ile ikram edecekti. Fakat bu yemek Has Oda'ya gidiyordu. Hünkar epey yorulmuştu ve halvet yapacak hali kalmamıştı. Genç Padişah biraz dinlenmek ve huzur bulmak istiyordu.
Has Oda
O sırada Berna Valide Sultan, Hünkar'ın Duygu'yu unutması için güzel bir cariye hazırlatıp Has Oda'ya gönderdiği haremde konuşuluyordu. Fakat cariye kapıya geldiği an Hünkar onu kapıdan geri çevirdi. Hünkar, Duygu'dan başka kimseyle birlikte olmuyordu. Berna Valide Sultan, haremin bu kaidelerinin Duygu tarafından bozulmasına çok sinirliydi. Zira hanedanın devamı için bir Padişah'ın cariyelerden birden çok çocuğu olması makbuldü. Fakat Duygu çok çocuk doğurursa el üstünde tutulacaktı fakat Duygu'nun tek hedefi şimdilik bir şehzade doğurmaktı. Sonrasına bakacaktı elbet.
Valide Sultan Dairesi
Berna Valide Sultan, bu duruma sinirlenmiş bir şekilde dairesinde oturuyordu. Çiğdem'den de bir hayır yoktu. Hünkar sadece Duygu'yu istiyordu. Cariyeler Valide Sultan'ın yemeğini getirdi. Fakat Has Oda'ya giden yemek daha güzeldi. Cariye 'Sultan'ım en güzel yemekler Hünkar'ımız için bizzat Şirin Ağa tarafından hazırlanıyor ve servis ediliyor. Erkek çocuk doğması ve Hünkar'ın sperminin güçlü olması için Hünkar'a bol bol enerji ve güç veriyorlar.' dedi. Valide Sultan 'En azından Duygu ve Çiğdem'den birer şehzadeler olsa bari. Torun hasretiyle yanıp tutuşuyorum. Duygu'dan güzel marifetler çıkıyor. Oğlumu epey yoruyor. Aslanımın güçlü kalması bu yiyeceklerle daha iyi olur.' dedi. Derya Sultan da yanındaydı ve Validem, Halam Yeşim Sultan ile ilgili ne yapacağız. Evlendirsek mi bir paşayla?' dedi. Berna Valide Sultan 'Aman kızım! Ne evlendirmesi? Evlenirse siyasette etkin olur ve paşa zevcesi olur. Onu en iyisi dul haliyle baş başa bırakmak. Hem gözümüzün önünde daha iyi olur.' dedi. Derken içeriye Çiğdem girdi. Çiğdem 'Validem, afiyet olsun.' dedi. Berna Valide Sultan, Çiğdem'i de sofraya davet etti ve üçü yemek yiyorlardı. Çiğdem 'Hünkarımız Duygu'dan başkasını almıyormuş Has Oda'ya. Nüfuzu git gide güçleniyor. Sizi bari Eski Saray'a sürdürmese.' dedi. Berna Valide Sultan ' O nasıl söz öyle? Kalk sofradan! Derhal dairene git. Hele bir şehzade doğurma, o zaman kork benden.' dedi. Çiğdem 'Af ola Validem.' diyerek kendi odasına gitti. Berna Valide Sultan epey sinirliydi zaten. Çiğdem ona yemeği zehir etmişti ve Berna Valide Sultan 'Eeeeeeh!!!' diyerek sofrayı elinin tersiyle itti ve yere düşürdü.
Cariyeler Taşlığı
Cariyeler'de tıpkı diğerleri gibi yemek vakti oturmuş yemeklerini yiyip birbirleriyle sohbet ediyorlardı. Çiğdem yukarıya tünemişti ve yukarıdan etrafı izliyordu. Duygu, bayağı popüler olmuştu ve herkes ona 'Ooo Duygu Sultan, bize ne ısmarlayacaksın Sultan olunca?' diyerek kahkaha atıyorlardı. Duygu çok sevilmişti haremde. Bu durumu Çiğdem kıskanıyordu. Fakat her yükselişin bir düşüşü vardı. Duygu yapacağı en ufak bir hatada her şeyi mahvedebilirdi. Dikkatli olması gerekiyordu.
Gözdeler Katı
Duygu, kendisine hediye edilen ipek kumaşları seçiyordu ve onları Padişah için giyecekti. Güçlü bir nüfuza sahipti fakat bu gücün farkında henüz değildi. Aslan uyanmamıştı. Fakat Karga sürekli ses çıkarıyordu. Çiğdem, sürekli kalfalara 'Bana ipek kumaşlar tasarlansın, Berna Valide Sultan'ım öyle istiyor.' dedi ve ayrımcılığın hat safhasında bir harem vardı Duygu'nun önünde. Valide Sultan, Çiğdem'i kayırıyordu. Kalfalar her ne kadar 'Bunu ancak Sultan olunca isteyebilirsin' deseler de Çiğdem devamlı fazla şeyler istiyordu. Harem'de ki herkes Çiğdem'in cariyelere bağırma seslerini ve Valide Sultan'dan yeni gelen çeşitli hediyeleri konuşuyordu. Fakat Hünkar'ın tüm hediyeleri sadece Duygu'ya gidiyordu ve asıl güç Hünkar'ı elde tutabilmekteydi. Hünkar'a sahip olan güce de sahipti. Valide Sultan, Çiğdem'i Has Oda'ya yolladı. 'Hünkar'a hatırım için Çiğdem'i kabul et' dedi ve halvet başladı. Bunu duyan Duygu, Valide Sultan'ın karşısına çıktı.
Has Oda
Çiğdem 'Hünkar'ım bazı kötü davranışlarım olabilir, hata da yapmış olabilirim fakat ben size sadakatle bağlı biricik cariyeniz Çiğdem'im. Beni kendinizden mahrum etmeyin.' diyordu. Sultan Berkan ise 'Geçti o iş. Sen ne zaman ki haremime el kaldırdın işe o zaman aramızda ki bağı kopardın.' dedi. Çiğdem, Hünkar'a 'Peki o halde gözlerinizi kapatın Hünkar'ım.' dedi. Hünkar gözlerini kapatıp açtığında Çiğdem çırıl çıplak bir şekilde Hünkar'ın karşısındaydı ve sevişmeye başladılar. Bu halvet'in sesi tüm hareme yayıldı ve Berna Valide Sultan çok sevinmişti. Lokmalar ve şerbetler döktürdü. Fakat Berkan'ın aklı hala Duygu'daydı. Çiğdem onun için tek gecelik bir eğlence olmaya devam edecekti. Fakat Çiğdem, Hünkar'ı etkilerse iş değişirdi.
Valide Sultan Dairesi
Duygu, sinirli bir şekilde içeriye girdi. Berna Valide Sultan 'Ne bu terbiyesizlik! Destursuz nasıl içeriye girersin!' dedi. Duygu 'Ne yaparsanız yapın Validem, ister Çiğdem ister başkası, beni asla Hünkar'a unutturamayacaksınız ve ben vakti geldiğinde bu sarayın Tek Sahibi, Baş Hasekisi ve Valide Sultan'ı olacağım!!! Sizi ve Derya Sultan'ı da Eski Saray'a sürdüreceğim ve Yeşim Sultan'ı da yaşlı bir derebeyiyle evlendirip göndereceğim. Korkun benden! Yeni bir güç doğdu Harem'de artık. Bana yapacağınız en ufak bir şeyde Hünkar bana inanır ve sizi suçlar.' dedi. Berna Valide Sultan güldü ve 'Belki bana inanmaz, ama şu an halvette ki cariyesi Çiğdem'e inanır. Artık Berkan'ımı büyüledi. Ne yapacaksın şimdi Duygu Hatun? Gücün doğmadan yok oldu, kül oldu.' diyerek Kahkaha atmaya başladı. Derya Sultan 'Dairene dön hatun. Bu olayı da hiç yaşanmamış sayıyoruz.' dedi. Duygu işte o hatayı yapmıştı. Savaş'a savaş, kılıca kılıçla karşılık vermişti. Tek çaresi Hünkar'ın ona olan sevgisiydi fakat Hünkar asıl Şehzade doğuran cariyesini daha çok sevecekti. Bakalım ilk Şehzade'yi kim doğuracaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harem
Historical FictionHarem 1 Bir Fransız köle olan Clara'nın Fransa Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu diplomatik ilişkilerini geliştirmek için Topkapı Sarayı'na hediye edilmesi ve kaderinin tamamen değişmesi söz konusudur. Entrikalarla dolu Saray'da türlü türlü oyunlar...