Has Oda Önü
Has Oda'ya doğru ilerliyordum. Karşıma Has Oda Başı çıktı. 'Has Oda Başım, çekilin önümden. Sizi kırmakta istemem. Bu saçmalığa son vereceğim' dedim. Oda bana 'Mümkün değil Gülnuş Hatun, buna izin veremem, dairene dön' dedi. Birbirimizi itip kakarken birden bire Has Oda'dan Nihal ağlayarak çıktı. Şaşkınlıkla ona baktım. Bana bakarak 'Hünkar'ı öyle bir büyülemişsin ki yanında başka kadın bile istemiyor artık. Cadısın sen. Uzak dur benden' dedi ve taşlığa gitti. Çok sevinmiştim. Demek Hünkar artık kölemdi. Bu kozu Validelere karşı iyi kullanmam gerekirdi.
1606 Güz Dönemi-Gözdeler Katı
Nihal ve benim karnımız burnumuzdaydı zaten. İkimizde doğum yapmıştık. Allah'a şükürler olsun ki bir Şehzade ve bir Hanım Sultan doğurmuştum. Bu oldukça güzeldi. Şehzademden güç alıp Sultan olmuştum, Hanım Sultan'ımı ise ileride Vezir-i Azam ile evlendirip gücüme güç katacaktım. Nihal ise kız doğurmuştu. Selma Valide Sultan'ın kendisine 'Beceriksiz! Bir çuval inciri berbat ettin! Yıkıl karşımdan!' dediğini tüm harem işitmişti. Büyük Valide Gülbahar Sultan ise Nihal'in bu beceriksizliğinden ötürü onu Eski Saray'a sürgün etmişti. İstanbul'dan büyük bir alay ile Şehzadem, Hünkar'ım ve Validelerimiz ile Anadolu Turu'na çıkmıştık. Bursa, Manisa, Amasya, Diyarbekir ve Şam gibi şehirleri ziyaret etmiştik. Amaç 25 yıl sonra ilk kez bir şehzade dünyaya geldiği için bunu cümle Osmanlı'ya göstermekti. Tüm Anadolu'yu gezerken alayımız çok büyüktü. Ahali sokakta 'Padişah'ım çok yaşa, Şehzade Murad çok yaşa, Gülnuş Sultan çok yaşa!' diye bağırıyordu. Şehzadem'in adına Murad koymuştu Selim Hünkarım. Kızımızın adı ise Şahıhuban (Şah)'idi. İkisininde gözleri tıpkı benim gibi mavi gözlü ve kumral saçlıydı. Bana öyle benziyordu ki Valideler evlatlarıma düşman gözüyle bakıyordu ve bende onları bu iki cadıdan koruyacaktım.
Gülnuş Sultan ve Sultan Selim'in Anadolu Turu (Yukarıda ki haritada)
1606 Bahar Dönemi-Topkapı Sarayı
Anadolu turumuz bitmişti. Saray'daydık. Konsort Kraliçe Maria ve Çinli Prenses Wei, Topkapı Sarayı'na varmışlardı. Öyle hazinelerle gelmişlerdi ki Saray'ın tüm avlusu altın, mücevher ve kıymetli hediyelerle dolup taşmıştı. Tüm harem bu karşılama için hazırdı. Çinli Prenses ve Konsort Kraliçe, Hünkar ile Arz Odası'nda görüşmüşler ve devletleri için çıkarları neyse belgelere mühürlerini basmışlardı. Ayrıca hediyeleri Hünkar'a sunmuşlar ve Hünkar çok beğenmişti. Bir kaç gün misafirimiz olacaktı Çinli Prenses Wei ve Konsort Kraliçe Maria. Biri Qing İmparatorluğu'ndan diğeri ise İngiltere Krallığı'ndan geliyordu. Haremde ağırlanacaklardı elbet.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harem
Historical FictionHarem 1 Bir Fransız köle olan Clara'nın Fransa Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu diplomatik ilişkilerini geliştirmek için Topkapı Sarayı'na hediye edilmesi ve kaderinin tamamen değişmesi söz konusudur. Entrikalarla dolu Saray'da türlü türlü oyunlar...