Harem 1
Bir Fransız köle olan Clara'nın Fransa Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu diplomatik ilişkilerini geliştirmek için Topkapı Sarayı'na hediye edilmesi ve kaderinin tamamen değişmesi söz konusudur.
Entrikalarla dolu Saray'da türlü türlü oyunlar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Divan-ı Hümayün-Topkapı Sarayı
Sultan Bayezid, Divan'da paşalarla devlet meselelerini konuşuyordu. Paşalar kendi aralarında da entrikalıydı ve Vezir-i Azam olmak için Şahuhuban Sultan'ın zevcesi Hüsrev Paşa'nın kuyusunu kazıyorlardı. Fakat Şah Sultan önlemini alarak Validesiyle birlikte kardeşi Sultan Bayezid'e hep Hüsrev Paşa'yı övüyorlardı ve buda Padişah'ın Hüsrev Paşa'ya olan güvenini arttırıyordu. Sultan Bayezid: 'Paşalarım, Avrupa'da en büyük sınırlarımıza ulaştık. Viyana bize çok yakın. Doğu'da İran ile anlaşmaya vardık. Anadolu'da ki isyanlar bastırıldı ve tek problemimiz Lehistan ile olan Kırım meselesidir. Lehler Kırım'ı sürekli taciz ederek Kırımlı Türklere zarar vermektedir. Birde utanmadan Prens ve Prenseslerini yollamışlar. Neyse ki bazı kapitülasyonlar ile anlaşmaya vardık ve bunu karşılığında onlarda Kırım'ı taciz etmeyi bir süre durdurdular. Fakat İsveç İmparatorluğu ile olan güzel ilişkilerimizi kullanarak müttefiklik anlaşması sağlarsak, işte o zaman Lehistan'ı vururuz ve Podolya toprakları hem bizim olur hem de Kırım'ı güvence altına alırız.' dedi. Sultan Bayezid tüm bu fikirleri Validesi Gülnuş Sultan'dan almıştı fakat tüm Paşalar Padişah'ı takdir ediyordu ve zekasına hayran kalmışlardı fakat Bayezid o kadar da zeki değildi. Tek düşündüğü şey kadınlar ve oğlanlardı. Divan bittiğinde Padişah hareme dönmüştü ve elçi ağırlamalarını Vezir-i Azam Hüsrev Paşa yapıyordu. Hüsrev Paşa, İsveç ile anlaşarak müttefiklik anlaşmasını sağladı ve Lehistan'ı köşeye sıkıştırdı. Fakat bir şeyi unutuyorlardı. Lehistan Prensesi Kinga ve Prensi Leo hala haremdeydi ve ülkelerinin menfaati için her şeyi yapabilirlerdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Has Oda
Lehistan Prensesi Kinga, Has Oda'ya Hünkar'ı ziyaret etmeye geldi. Has Oda Başı bu Prenses'i durduramazdı çünkü görüşmesi devlet meselesi olarak anlaşılıyordu ve olumlu bakılıyordu fakat Kinga içeriye bu sefer diplomasi için değil, Hünkar'la halvet yaşamak için girmişti. Lehistan Prensesi Kinga, Hünkar'a selamını vererek yaklaştı ve konuşmaya başladı fakat Hünkar ona sürekli erkek kardeşi Prens Leo hakkında sorular soruyordu. Örneğin 'Kardeşiniz iyimi? Ne zaman yanıma gelecek? Nelerden hoşlanır?' gibi sorularla Kinga'yı bunaltıyordu. Kinga bu sorulardan iyice sıkılmıştı ve Hünkar'a en kısa sürede Kinga, Kardeşi Leo ve Padişah Bayezid ile birlikte üçlü seks yapmak için kardeşi Leo'yla tekrar Has Oda'ya geleceklerini söyleyip Has Oda'dan çıktı. Fakat Has Oda Kapısı'nın önünde Kalfa Başı, Baş Haznedar ve Kızlar Ağası Sümbül Ağa vardı ve hepsi içeride halvet'in gerçekleştiğini zannediyorlardı. Kinga inkar etse de halvet olmamıştı fakat kimse Kinga'ya inanmıyordu ve Gülnuş Valide Sultan'ın karşısına çıkarıldı.
