Şimdiki zaman
Belliki meriç fazla konuşmak istemiyor bizde o yüzden hep beraber kalktıkZaten saat çoktan 7 olmuş hatta hava kararıyordu bile 'eee kızlar o zaman biz sizi eve bırakalım?' batuhan kolunu atakan ın boynuna atınca atakan sinirlendi bu ikisi arasındaki mesaj yani batuhanın kolunu atakanın boynuna atması ona kısa olduğunun bi göstergesiydi
'ne münasebet biz gidemezmiyiz!' evettt süslüde konuştu tam oldu 'asil bi sakin hep birlikte gidelim bari sıkılmayız?' asil lafımın üstüne laf söylemezde söyletmezde bu huyuna bayılıyorum be kızım
Hep birlikte evlere dağıldıktan sonra kol saatime baktım sekiz'e on dakika kalmıştı işte şimdi annemden fena azar işiticem
Kapıyı usulca 3 defa tıkladım önce 2 3 ayak sesi ve ve.. lan! Kapıyı açmadılar kafamı kapıya dayadım ve boşluğu kulağıma denk getirdim 'hayatım kız dışarda kaldı ama!' 'bu saate gelmeseydi o zaman!' annem üvey olduğu için zaten sevmiyordum bunun üzerine bana böyle cezalar vermesi sinirimi bozuyordu
Bu arada evet annem üvey gerçek annem öldükten sonra babam annemin özlemine dayanamayıp yeni bi kadınla evlendi sırf o kadın da babamı bırakmasın diye çok iyi davranıyor ve bana yaptıklarını hep gözardı ediyor
Ama buna rağmen babam bana çok düşkündür beni çok sever ve haftalık harçlığımı eksiltmez yani bu kadından önce en azından eksiltmezdi kadın babamın elimde beş kuruş bırakmıyor ya!
'anne açarmısın şu kapıyı!' yine içerdeki sesleri duyuyordum 'bak kız rica ediyor aç hadi kapıyı' babam ne kadar yalvarsada boş hiçbirini dinlemiyordu bende son çare yine bahçedeki bank'a doğru yol aldım alışık olduğum bi durum zaten
Bahçeye indiğimde gecenin karanlığına karşı bank'a uzandım ve gözlerimi yumarken yine tek düşündüğüm meriç'in neden böyle davrandığıydı
-----------------------------•-----------------------------
Yüzüme güneşin ışıklarını kapatan bi el uzandığında usulca gözlerimi açtım
'günooo!' atakandı bu bizimkilerin hepsi durumumu bildikleri için hiçbiri yargılamıyordu tabii çağrı öküzü de bilmeseydi iyiydi'günaydın...' iki üç esneme hareketi yaptığımda direkt ayağa kalktım 'şurda uyuyacağına bize gel diyorum sana ya' asilin içtenlikle söylediklerine karşılık tebessüm ettim 'gerek yok ya alıştım ben sorun yok.' hepimiz arkamızı dönüp yürümeye başladığımızda sesinden de anladığım üzere babam geliyordu 'kızım!efsun dur bi!' arkamı döndüğümde babam hızla bana sarıldı 'üzgünüm kızım çok üzgünüm al sen şunu doğru okula hadi!' avucuna aldığı elimin içine bi miktar para sıkıştırarak arkasını dönüp gitti biliyordu itiraz edeceğimi o yüzden hızla yürüyüp gitti
'oo beyler kaptık parayı!' atakan ve batuhana döndüğümde çaprazımızda bizi izleyen meriç'i gördüm hiçbişey yapmıyordu kollarını göğsünde kenetlemiş sadece bizi izliyordu ama gözleri bomboş bakıyordu ne düşünüyor acaba?
'atakan oğlum vallahi kaşınıyosun sen' batuhan tek eliyle atakanı susturduğunda hafifçe güldüm elimdeki parayı çantama koydum ve tekrar bizimkilere döndüm 'tamam tamam çıkışta alırız bişeyler' atakan zıplaya zıplaya önden giderken bi anda koluma asil girdi sonrasında omzumda bi kol hissettiğimde batuhan olduğunu anladım
Ne olursa olsun seviyorlardı neden bende bilmiyorum yeri geliyo bağırıp çağırıyorum yeri geliyor saçma sebeplerden kavga ediyoruz ama ayrılamıyoruz işte benim bank'ta yattığımı ilk öğrenen asil olmuştu ve ben diğerlerine söylememesi gerektiğini yoksa rezil olacağımı söylemiştim ama o gidip bizimkilere söyleyince çok anlayışla karşıladılar inanın bişey olsa onlar bana canını vermeye hazır ve bende öyle. Ölüm mü? Gram umrumda değil!
Okula vardığımızda tüm yol boyunca arkamızdan gelen meriç in yanına oturdum 'meriç artık ne olduğunu açıklarmısın?' onu fazla zorlamak istemiyordum aksi taktirde söylemezdi 'meriç yapma böyle ya!' tam ayağa kalkacağım sırada kolumu tutup beni tekrar otutturdu 'Annem...'
'bişey mi oldu annene?' hızla yönelttiğim soruya hafif tebessüm ederek karşılık verdi 'kızım biraz sabırlı ol!' kafamı salladığımda tekrar duruşunu düzeltti ve konuşmaya başladı'Annem...benim içinde oturduğum evi satmış ve benden köye gelmemi istiyor fakat ben...tekrar babamın yanına dönüp aynı şeyleri yaşamak istemiyorum!' beynimde şimşekler çakmıştı bi an olsun, nası çocuğu içindeyken satabilir hemde meriç'in babasıyla pek iyi anıları yok denilecek kadar az
Hepimizin burda bi hikayesi var hiçbirimiz güllük gülistanlık yaşamıyoruz yada hiç birimiz göründüğümüz kadar mutlu değiliz mesela ben beni biliyorsunuz annem üvey ve beni hemen hemen hiç evde yatırmıyor ve benden nefret ediyor meriç ise babası yandan sıkıntı çekiyor babası ona sürekli şiddet uyguluyor ve bu artık meriç'in zoruna gidiyor atakan ise evet çok şakacı çok komik bi kişiliği var ama inanırmısınız ailesi ondan nefret ediyor öz olmasına rağmen süslümüze gelirsek yani asile çok küçükken ailesi onu yurda bırakmış ve o yurtta büyüyüp bu yaşa kadar gelmiş son olarak batuhana gelirsek...batuhan ise anne ve babası tarafından reddedildi evet anne ve babası onu evlatlıktan reddetti ve şimdi ne mi yapıyor bi spor salonunun soyunma odasında kalıyor
Ve orada bolca alıştırma yaparak kendini geliştiriyor
Lan madem dövüş biliyon neden biz 2 ay önce dayak yedik?'t-tamam sorun değil batuhanla kalırsın yada yok ben söylerim babama sana evi açar ama sen rahatsız olursun bence ataka--' hızlı hızlı ve nefes dahi alıp vermeden söylediklerimi meriç anlamaya çalışıyordu sonrasında ayağa kalktı ve bana döndü bende onunla beraber ayağa kalktım 'köye gitmeyi düşünüyorum!' 'neden bu kadar çabuk pes ediyorsun' kendi cümlesiyle ayağa kalkmışken benim cümlemle çenesi kasılmıştı nası sinirlendirmiştim onu ne yapmıştım ki?
Üzerime doğru bi hışınla gelen çocuk kendini kontrol etmeye çalışıyordu 'ZORUNDAYIM ANLIYORMUSUN PES ETMEK ZORUNDAYIM!' bana karşı bağırarak söylediklerinden sonra batuhan ve atakan direkt ayağa kalkıp meriç'i benden uzaklaştırdılar asil yanıma gelerek beni teselli etmeye başladı sinirle sıraya tekrar oturdum ikimizde kavgalı değildik sadece zamana ihtiyacımız vardı
Asile dönüp 'lavaboya gidelim!' başıyla beni onayladı ve beraber ayağa kalktık
Sınıftan çıktığımız gibi asil soruları esirgemedi tabii 'ne oldu?' 'ailesi köye çağırmış oraya gidecekmiş!' asilde benim gibi şok olmuştu zaten hepimiz birbirimizin hikayesini biliyorduk o da bildiği için şok olmuştu zaten
Lavaboda işimizi bitirip koridora tekrar çıkmıştık ki arkamızdan bağırarak koşan birisinin sesini duyduk 'yardım edin nolur yardım edi--AHHH' Arkamızı döndüğümüzde asille beraber şoka girmiştik
Bu ne kadar garip bi yaratık böyle
Beğenmeyi ve yorum atmayı unutmayın❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün kıyısında
Teen FictionDüşünün bir gün gözlerinizi açıyorsunuz ve gözlerinizi açtığınız dünya eski dünya değil...