Yaklaştığımızda batuhanlarda bizi görmüş olmalı ki bize doğru dönüp el sallamaya başladılar tabi o sırada da zombilere tekme atmakla meşgulken
Tüm zombiler onlara odaklanmış gibi sadece arabaya tırmanmaya çalışıyorlardı yayımı kaldırdığımda ellerimi arkaya attım ve bi tane ok çıkarıp batuhanın ayağını tutan zombiye attım ve yine tam kafadan!
Batuhan bana gülümsediğinde meriç de elindeki silahı zombiye doğrultuyor fakat ateş edemiyordu çünkü hiç ateş etmemişti ve batuhan onun sadece aramızdaki sağlıkçı kalmasını istemişti büyük hata! Batuhan meriçin elinden silahı alarak zombilere ateş etmeye başladı daha fazla dayanamadan atakanın elindeki silahı aldım ve ateş ederek ilerlemeye başladım arabaya yaklaştığımda batuhan tam önümda duran zombiye tekme attı ve elini bana uzattı elini tutup arabanın üzerine çıktım ayağımı tutan zombiye silahı doğrulttuğumda tetiği çektim ve silahtan tık diye bi ses geldi tek hamlede şarjörü çıkardığımda bomboş olduğunu gördüm ve benim üzerimde hiç şarjör yoktu atakana baktığımda olduğu yerde göremedim telaşla etrafa bakındığımda 'AHHHHHHHH AAAAAAAAA GELİN LAN BURAYAAAAAAAAA' atakan bağırarak koşuyor ve zombileri üzerine çekiyordu işe de yarıyor zombiler bizi bırakıp o tarafa yöneliyordu zombiler arabanın etrafında azaldığında kalanları da tekmeyle indirdikten sonra hızla arabaya geri bindik batuhan arabayı çalıştırdığında bende ön koltuktaydım o sırada arabanın içinden bi ağlama sesi yükseldi çocuk mu o! Iyy
Çocuklardan hep tiksinmişimdir nedenini sormayın ve şu an bi çocuğun çığırarak ağlama sesine şahit oluyordum 'katiller katilsiniz hepiniz katil!' Arkamı döndüğümde kumral küçük bi kız çocuğu duruyordu karşımda bu nerden geldi lan! 'Hey!sen de kimsin?' 'Efsun uzun hikaye anlatırım önce atakanı alalım' a evet doğru atakan hayla koşuyor arabayı çevirdikten sonra doğru atakana sürdü batuhan ve zombilerin gittiği yöne doğru sağdan ilerledi atakanı görmek çok zordu çünkü birsürü zombi vardı en sonda yorulmuş ve sendeleyerek koşan atakanı gördük ve batuhan daha da hızlandı atakana yaklaştığımızda arkada oturan meriç kız çocuğunu kolunun arasına alarak kapıyı açtı başka çaremiz yoktu ve durursak bidaha hareket edemezdik ve bu yüzden atakan arabanın içine atlayacaktı atakana iyice yaklaşınca camı açtım ve kafamı dışarı çıkararak atakana bağırdım 'KAPI AÇIK ARABANIN İÇİNE ATLA' dediğimi duymuş olacak ki kafasını salladı batuhanda arabayı atakana doğru yaklaştırdı ve yavaşlattı atakan hazırlandı ve sağa doğru kendini atıp kapıyı kapattı nefes nefese olan atakan şok geçirir gibi elini kalbine koydu 'oğlum....ö..ölüyodum l..lan' güldüğümüzde atakan yüzünü astı dikiz aynasından ona bakıyordum yanındaki ağlayan çocuğa canavar görmüş gibi bakan atakana karşılık çocuk daha fazla ağlıyordu sonra atakan başını iki yana salladı 'bu kim lan?' 'Anlatacağım..' batuhandan cevap gelince sustu arabanın içinde sadece çocuğun ağlama sesi yankılanıyodu elimi başıma götürdüm ve dikiz aynasından meriçe baktım 'oğlum biri şunu sustursun artık!' Batuhanın bıyık altından gülüşünü gördüğümde sinirle kafamı arkaya çevirdim 'bana bak bücür o sesini kesmezsen seni şu canavarlara atarım!' Çocuk bilmiş bi tavırla yaşlı gözlerini gözlerime kenetledi 'onlar canavar değil zombi ve siz KATİLSİNİZ!' tekrar bağırarak ağlamaya başladığında oflayarak önümü döndüm bacak kadar çocuk bana salak muamelesi yapmıştı ve herkes bana gülüyordu 'bi sus be kı-- AHHH!' atakan bi hızla baktığımda meriç gülmekten karnını tutuyordu hatta batuhan bile sesli gülüyordu atakan elini tutuyor ve elindeki ısırığa bakıyordu 'oha oha zombimisin mübarek offf ahh!' Büyük ihtimalle kızın ağzını kapatmıştı ve kızda onun elini ısırmıştı bende güldüğümde bi an duraksadım arabada bi kişi eksikti hayır hayır hayır...! Berke berkeyi orda unutmuştuk olamaz 'DURDUR!'batuhan bi anda tırsarak eli ayağına dolandı ve ayağını frene olabildiğince basarak arabayı durdurdu 'NOLDU?' 'b..berke!' Batuhan rahat pozisyon alarak arkasına yaslandı atakan ve meriç olayı anlamıştı ve yerlerinde buz kesilmişlerdi hatta o küçük çocuk bile susmuştu 'bende bişey oldu san- LAN O SİZİNLE DEĞİLMİYDİ!' gözlerim dolduğunda bi damlanın akmasına dahi izin vermeyerek gözlerimi sildim 'derhal! Derhal o eve geri dönüyoruz! Aramızdan bi kişi daha eksilmeyecek!' Buna da katlanamazdım asil den sonra berke ye katlanamazdım daha dogrusu bunu da kaldıramazdım 'ama efs-' 'BATUHAN! İNER TEK BAŞIMA GİDERİM!' Dediğimi yapacağımı bildiği için elini tekrar kablolara atarak arabayı çalıştırdı ve arabayı sürmeye başladı 'AH BE KIZIM DELİ EDİYORSUN BENİ DELİ!'sinirle söylendiklerini hiç takmadım kafamı camdan dışarı sarkıtarak dışarıyı izlemeye başladım şehirden uzaktaydık ama uzaklaşmak yetmiyordu ordan kopmak gerekiyordu ve ben bunu yapamıyordum orda babam vardı ve ben bi türlü o şehirden kopamıyordum kap karanlık havanın yüzüme yumuşak yumuşak masaj yapması beni mayıştırıyordu fakat mayışmanın sırası değildi hemen kendimi toplayıp kafamı camdan çektim zaten gelmiştik yani o evin arkalarına biryere çünkü arabayı ağaçların arasına soksak bidaha çıkaramayız
Arabadan inerek koşmaya başladım 'efsun dur!' 'Efsun!' 'Efsun dur allah aşkına' dediklerini umursamadan ağaçların arasında koşuyordum zifiri karanlığı aydınlatan bişey gördüğümde duraksadım ev mi yanıyordu ben mi öyle görüyordum o tarafa doğru durmaksızın koşmaya başladım az uz zombiler geliyordu üzerime onlarıda ittirerek atıyor koşmaya devam ediyordum son çalılıkları iterek kendimi bahçeye attığımda gördüğüm manzara beni dizlerim üzerinde yere yapıştırmıştı gözlerimden ise akan yaşlar yanaklarımı ıslatıp kucağıma düşüyordu ev...ev cayır cayır yanıyor ve etarfta birsürü zombiler dolanıyordu ya berke o nerede nerde benim berkem
Koşarak yanıma gelen batuhan eğildi ve yüzümü avuçları arasına aldı atakanla meriç arkasından geldi 'efsun! Efsun kendine gel gidelim hadi!' Beni çekiştirdiği sırada ayağa kalkarak yanan eve doğru ilerledim evet delirdim ve yanan eve gireceğim 'EFSUN!' atakan beni tuttuğunda yaşlı gözlerimle ona döndüm 'atakan b..bodrum bodrumdadır berke ordadır oraya bakalım' atakan olumsuz anlamda kafa salladı izin vermezdi girmeme biliyorum ama en küçük bi umut göreyim yemin ederim kendimi o evin içine atarım 'efsun orda olsa bile a..artık ö..ölmüştür' onunda umudu yoktu ne yani bu kadar kolay mı vazgeçmek?
'H.hayır o ölmedi ya ölmedi o!'eve doğru koştuğumda batuhan artık dayanamayıp elini koluma kenetledi ve bildiğiniz beni sürüklemeye başladı 'EFSUN YÜRÜ!' kolumu çekmeye çalışsam da batuhan elleriyle kolumu öyle bi sarmıştı ki canım yanıyordu 'b..bırak kolumu BATUHAN BIR--' durdu ve bana döndü suratıma yaklaştığında çenesi seğiriyordu ve yüz kasları gerilmişti belliki sinirlenmişti 'EFSUN SENİ ARABAYA KADAR KUCAĞIMDA GÖTÜRMEMİ İSTEMİYORSAN SUS VE YÜRÜ!' gözlerine bakarak sustum çünkü cidden korkmuştum kolumdan hayla sürükleyerek beni götüren batuhan hiç durmuyordu arkamızdan da atakanla meriç geliyordu sonunda arabaya vardığımızda arka kapıyı açıp bildiğiniz beni arabaya fırlattı nası onu bu kadar sinirlendirmiştim bilmiyorum ama sinirliydi işte çocuğun diğer yanına atakan bindiğinde meriç de ön koltuğa oturdu bende sinirle kafamı koltuğa yaslayıp gözyaşlarımın akmasına izin verdim o sırada arabadaki şu küçük kız elini koluma koydu ve bana seslendi 'a..abla iyim-' 'DOKUNMA BANA! KİMSE DOKUNMASIN BANA' bağırdığımda küçük kızın gözleri dolmuştu ve gözlerini yine benik gözlerime kenetlemişti bunu yapmasını sevmediğim için başımı çevirdim sonrasında atakanın onu teselli ettiğini duydum sessizce söylüyordu fakat duyabiliyordum 'şşş tamam geçti..abla öyle yapmak istememişti şu an biraz kötü sadece' kafamı cama yaslayarak gözlerimi yumdum bidaha açmamak dileğiyle.....
Yazarın anlatımıyla
Öğle saatleriydi ve batuhanla meriçin arabası otobanda bi karavanın önünde durdu av için evden çıkmışlardı fakat bi karavan görünce duraksadılar arabayı biraz ormanın içine park ederek arabadan indiler ve temkinli adımlarla karavana ulaştılar içerden bi takım ağlama ve inleme sesleri geliyordu bunu duyan batuhan kapıya tekme atarak hızla içeri daldı silahı içeri doğrulturken yerdeki ağlayan kadınında elinde bi silahla ayağa kalktığını gördü kadının zararsız olduğunu düşünen batuhan ellerini iki yana kaldırarak zombi olmadığını ve ona karşı güvenle yaklaştığını göstermek istedi fakat kadının ona silah doğrulttuğu eline bakacak olduğunda gördükleri onu şoke etti kadın ısırılmıştı silahı bile doğru düzgün tutamıyor elleri titriyor ve alnından soğuk soğuk terler boşalıyordu batuhan indirdiği silahını tekrar kadına kaldırdığında kadın dişleri arasında batuhanı uyardı 'g..gidin burdan' 'hanım efendi silahınızı indirin!' Batuhanın da uyarısına rağmen indirmeyince batuhan tek hareketiyle kadını vurmak zorunda kaldı yoksa kadın dönüşüp her ikisinede zarar verecekti tam o sırada karavandan inerken bi çocuğun ağlama sesine şahit oldular batuhan kafasını çevirdiğinde kadının başına eğilmiş kumral açık tenli küçük bi kız görmüş ve zombilerin seslerini duyunca onu orda bırakmayı bi saniye bile düşünmeden kızı hemen kucağına alıp karavandan indiler sonrasında arabaya giderken çocuğun ağlama ve bağırma seslerinden dolayı etrafa zombiler doluşmaya başlayınca meriç arabanın kapısını açmış batuhanda çocuğu içeri koyup kapıları kitlemiş sonra ikiside arabanın üzerine çıkarak gelen zombilere vurmaya başlamışlar meriç silahla vurmaya korktuğu için sadece tekme atmakla yetiniyordu o sırada garip bişey oldu bi tır otobanın kenarında durdu ve ormanın içine taramalı ateş etmeye başladı batuhan ve meriç bi an garipsedi ve tıra bakmaya başladı kafasını biraz eğen meriç sinirle söylendi 'çağrı..çağrı bu!' 'Piskopat işte!' İkiside söylendiğinde tırın içindeki çağrı silahı durdurup bişeyler geveledi uzakta olduğu için duyulmuyordu sonrasında arabayı çalıştırıp gitmişti zaten ardından efsun ve atakan koşarak ana yola çıkıp batuhanla meriçi görmüş onlara yardım etmişlerdiBu bölümde böyleeeee
Lütfen yorum atın arkadaşlar iyi/kötü fark etmez ama yorum atın çünkü yorumlar sayesinde yükseliyoruz şimdiden🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün kıyısında
Teen FictionDüşünün bir gün gözlerinizi açıyorsunuz ve gözlerinizi açtığınız dünya eski dünya değil...