LANET ADAM!

10 2 3
                                    

Meriçden de ayrıldığımda karşılarında durdum batuhan sorgular gözlerle bi bana bi çağrıya bakıyordu 'gidelim mi?' Başımla onayladığımda çağrıya bakmadan ilerlemeye başladım bizimkilerde arkasını döndüğünde çağrının sesi duyuldu 'gidemezsin!' Bıkkınlıkla arkamı döndüğümde elindeki silahın namlusunda olmak beni pek korkutmamıştı evet elinde silah vardı biz buraya gelirken ben yok sanıyordum peki ya varsa neden o mahallenin içinde kullanmamıştı

Bana doğrulttuğu silaha karşı batuhan çağrının üzerine yürüdü 'sakın!' Batuhana bağırarak elini tetiğe götürdü atakan beni arkasına çektiğinde bu sefer namlunun ucunda atakan duruyordu ben ne olup bittiğini gözlemlerken çağrı tekrar konuşmaya başladı 'efsun buraya gel!' Bana bişey olacağını gram düşünmüyorum fakat arkadaşlarıma zarar gelmesinden çok korkuyorum ve çağrıda hepsini acımdan vurabilecek potansiyel var o kadar deli bir insan

Daha fazla dayanamadan atakanın arkasından çıkıp çağrıya yöneldim 'efsun hayır!' Meriçin sesini duysam da umursamadım onunla gitmeyeceğim! Dibine kadar geldiğimde gözlerimi gözlerine kenetledim 'ne istiyorsun? Hayatımdan da benden de ne istiyorsun LANET ADAM!' Suratın haykırırcasına bağırdığımda burnumun sızladığını hissettim bu durumda da olmaz ama ya!

'Seni istiyorum' gözlerimdeki yaşa bakarak verdiği cevap beni hiçbir şekilde etkileyememişti içimdeki tüm nefret duygusuyla elindeki silahı iki hamlede alıp kendi kafama dayadım 'SENDEN NEFRET EDİYORUM,HAYATIMDAN DA O ZAMAN YAŞAMANIN NE MANASI VAR?' 'Efsun dur!' 'Efsun!' 'Efsun saçmalama indir şunu!' Arkamdan gelen sesleri tekrar duymazlıktan geldim sadece çağrıya odaklanmıştım gözlerine.'efsun....yapma' içerlenerek söyledikleriyle elimi tetiğe götürdüm elimi tetiğe attığım gibi sırtımda bi el hissettim ya batuhan yada atakan olduğunu düşünerek silahı daha da sıkı tuttum kafamı yan tarafa eğerek konuştum 'uzaklaş! UZAKLAŞ!' Sırtımdaki elini çektiğinde bende çağrıya tekrar döndüm 'hazırmısın?' Tetikteki işaret parmağımı hiç düşünmeden geriye doğru çektim...

Silahtan 'tık' diye bir ses geldiğinde korkmadan yummadığım gözlerim silaha kaydı silahı indirip jarjörünü çıkardım şarjörü boştu 'gelmeyeceğini adım gibi biliyordum' sonra bana yaklaştı ve elimdeki silahla jarjörü aldı arkasını döndüğu anda bende hiç beklemediğim gibi meriç çağrının kafasına büyük bi odunla vurdu çağrı 10 15 saniye dik durdu meriç karşısında ona bakıyordu saniyeler içinde çağrı yere yığıldı batuhan gülmeye başladığında susmasının nedenini batuhana bağlıyorum çünkü tekme sesini duydum

Çağrının baygın bedeni ömümde dururken meriçe kaşlarımı çatarak baktım 'ne yapıyosun!' 'Bize yaptıklarından sonra elini kolunu sallaya sallay gidemez!' O da gülmeye başladığında elimi anlıma koydum ve arkamı dönüp yürümeye başladım 'efsun...nereye?' Atakanın kahkahayla karışık cümlesine karşı arkamı döndüm ve atakanın eliyle gösterdiği yöne baktım birazdaha uzakta otobana çıkan yolun kenarında bi araba duruyordu elimi kafamdan çekmeden o tarafa yürüdüm batuhanla meriç çağrıyı taşıyor atakan ise boş boş yürüyor

Arabaya vardığımızda arkaya ben ve atakan oturduk öne ise batuhanla meriç çağrıyı sorarsanız o bagajda hiç vallahi onu eve kadar kucakta götürecek halim yok aa ev! Biz nereye gidiyoruz ya? Batuhan kabloları birbirine değdirerek arabayı çalıştırdığında ben arkadan öne doğru eğildim 'nereye gidiyoruz siz ev buldunuz mu?' Bana cevap veren batuhan yerine meriç oldu 'ev bulmadık fakat daha iyisini bulduk!' Merakla oturduğum koltuğa daha çok yerleşirken 'av dükkanı!' Somurtarak koltuğa vurdum 'oğlum napıcaz av dükkanında?' 'Öyle deme efsun birsürü silah var birazcık da yemek!' Silah diyince gözlerim açıldı yay varmıydı acaba 'sen sormadan ben söyliyim güzelim, yay ve bolca ok da var' lafı ağzımdan çalan atakana karşı yüksek sevinçle olduğum yerde arkama yaslanarak camdan dışarıyı izlemeye başladım bauhan da arabayı olduğunca düzgün kullanmaya çalışıyordu çünkü yağmur yağmaya başlamıştı

Bizim köye gelmek için kullandığımız yoldan yani şehirden geldiğimiz yolu batuhan tekrar dönüyordu ne yani şehire tekrar mı gidiyoruz? 'Batuhan farkındaysan şehire tekrar dönüyorsun' 'arabayı ben kullandığıma göre bunun farkında olmam lazım değilmi efsun?' Atakan yüksek sesle güldüğünde elimle omzuna vurdum 'ya salak o manada demedim yani biz ordan kaçtık zaten neden geri dönüyoruz demek istedim!' Kendimi zar zor açıkladığımda batuhan kafasını salladı ve verdiği cevap beni sinirlendirmeye yetmişti 'gidince görürsün' ben bunu bilmek için sordum zaten mal!

Karın ağrım beni olduğum yerde kıvrandırıyordu arabadaki yolculuğumuz hayla bitmemişti fakat az bi yol kalmıştı kasıklarım ağrıyor ve kasılıyordu bi elimi karnıma dolamış diğer elimi birbirine bastırdığımda bacaklarımın üzerine sabitlemiştim sanırım regl olacaktım ve bu bana lanet ettiriyordu araba en sonunda durduğunda direkt kendimi dışarı attım midem bulanmıştı fakat dışardaki zombileri pek hesaba katamamışım demekki çünkü şu an tam arkamda bi zombi var ve ben bunu koşma sesinden anladım

Yerde eğildiğim bölgede arkama baktığım anda atakan benim yılışık açtığım arabanın kapısına tekme atarak tam üzerime atlamakta olan zombiye kapıyı geçirmişti meriç hızla yanıma gelerek kollarımdan tuttu ve beni kaldırdı ayakta zor duruyordum karnıma kramplar giriyordu bi diğer elimle meriçden destek alıyordum 'dayan dükkan şurası!' Anlamışmıydı? Ahh tıp okuyan çocuk tabii anlar bide özellikle okul 3. İse

Biz yürüneye başladığımızda batuhan ve atakan arkamızdan geliyordu ki karşımıza bi zombi çıkmasın diye.zaten hemen hemen 10 adım sonra dükkana girdik dükkana girdiğimiz gibi bacaklarımın titremesi daha çok arttı çünkü içerisi çok soğuktu batuhan kapıyı kapatmakla uğraşırken atakan da kenarda köşede bişeyler yapıyordu meriç hızla beni demir koltuklardan birinine yaklaştırdı oturmadan önce koltuğa ince bir bez serdi çünkü o da karnımı rahatsız ederdi ve bunu o da biliyordu ben oraya oturunca bacaklarımı kendime çektim ağlamak üzereydim kaç yaşımda olursam olayım regl ağrım çok şiddetli geçmiştir

Ben bacaklarımı kendime çektiğimde meriç elini belime atarak bişey bağladı gözlerimi o süre zarfında kapatmıştım fakat belime bağladığı şeyle tekrar gözlerimi açtım belime kendi çeketini bağlamıştı ardından ne zaman yanımıza geldiğini bilmediğim atakan ve batuhan da ceketlerini çıkarıp bana vermişlerdi meriç bi diğerinide belime bağladıktan sonra sonuncuyu sırtıma bıraktı ben hayla olduğum yerde kıvranırken kendimi yavaşça arkaya doğru bıraktım demir koltuklarda yatmak biraz rahatsız edici ama bankta yattığım günlere kıyasla mükemmel..

Kafamı demire koyduğum gibi uyku moduna geçtiğim son hatırladıklar bizimkilerin diyaloğuydu

'Abi ben bi an ne olduğu anlamadım ki? Sadece onu zombiden korudum!'

'Salak sana laf eden yok zaten!'

'Hasta olmuş birazda üşütünce karın ağrısı çoğaldı'

'Ne hastalığı ya?'

'Hastalık işte atakan uzatma!'

'Ama ne hastalığı?'

'Atakan uzatma kardeşim'

'Yaw bi hastalık söy-'

'Oğlum regl olmuş kız duyar felan diye söylemedim ya kız hastalığı işte offf'

'Salak bu çocuk yemin ediyorum gerizekalı!'

Arkadaşlar bölüm atarken zorlanmaya başladım :(

Senaryoları kuramaz hale geldim,yazarken sıkılıyorum,bi bölüm atana kadar günler geçiyor ve bunlar gibi birçok neden var

Ben bu kadar uğraşırken okuyanların yarısından fazlası ne yorum yapıyor ne de beğeniyor bu beni üzüyor hemde çok

Yani size demek istediğim ben daha fazla bu kitaba devam etmek istemiyorum silmekte istemiyorum fakat hiç okunmuyor okunsa bile beğeni gelmiyor mesela 30 kişi okumuş 2 oy var bu da beni çıldırtıyor işte

Neyse sevecen okurlarım yine de arkamda durduğunu için çok teşekkürler bi süre daha devam ederim baktım olmadı silerim

Sizleri seviyorum♡

Ölümün kıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin