Oğuz...

4 1 0
                                    

Gözlerimi açtığımda araba durmuştu ve benim kafam çok acıyordu en son araba giderken kafamı sertçe bir yere çarpmıştım sonrasını hatırlamıyordum kapağı açık olan kamyondan dışarıya doğru baktığımda yeni geldiğimizi anladım çünkü köşede çocuk duruyordu ve iki tane adam çocuğu kaldırıp arabadan çıkardı 'h..hey d..durun bırakın o..onu' gözlerim bulanıklaşıyordu midem bulanıyordu çocuğu bırakan iki adam benim üzerime gelerek kaldırmaya çalıştılar direndim fakat vücudum bu dirence yenik düştü adamlar beni kollarımdan tutarak kasa dan çıkarıp bir yere doğru sürüklemeye başladılar diyebilirim hayla yarı baygındım ve ne yapıldığını yada bana ne yaptıklarını bilmiyordum dakikalar sonra iki adamın kollarımı bırakıp beni öne doğru ittiklerinde kendimi sert betonda buldum 'AHhh..' başımı dahi kaldıramıyordum iki elimle zor destek alarak kafamı yerden kaldırdım ve sadece betonla bakışmaya başladım o sırada görüş açıma bir çift ayakkabı girdi 'yani diyorsunuz ki bu küçük hanım size zorluk çıkardı öylemi?' Sonra çenemi tuttu ve baygın yüzümü kendine çevirdi 'ne oldu buna?' Adamlardan biri yanına gelerek kulağına bişeyler fısıldadı ve hemen ayrıldı çenemi tutan adam ne yaşlı ne genç duruyordu 30 lardında olduğu çok belliydi siyah saçları ve siyah sakalları daha ağarmamış simsiyah duruyordu yüzüne tek renk veren şey gözleriydi gözleri yeşilin en güzel tonuydu

Adam çenemi bırakıp ayağa kalktı ve benim duyabileceğim bir ses tonuyla adamlara seslendi 'benim daireme götürün dinlensin sonra hallederim' neyi halledecekti bilmiyorum ama bu adamın hiç tekin biri olduğunu düşünmüyorum beni buraya fırlattığını düşündüğüm iki adam tekrar kollarımdan tutarak beni kaldırdı ve adamın dediği yere götürdü

Bi evin içine girdik daha sonrasında da bir odaya sonra adamlar beni yumuşak bir yüzeye bırakınca yatak olduğunu anladım ne olduğu umrumda değildi şu an başımın ağrısıyla sadece uyumak istiyordum sadece uyumak

2 saat sonra
Gözlerimi araladığımda karşımdaki tekli koltuktaki bir çift göz bana bakıyordu hızla bulunduğum yatakta doğruldum ve ayağa kalktım bu çenemi tutan adam dı yeşil gözlerinden anlamıştım 'benim ne işim var burda? Siz de kimsiniz!' Koşarak kapıya gittim ve kulpu çektim fakat kapı kititliydi dönüp adama baktım ve üzerine yürümeye başladım 'sen kim oluyorsun? Derhal beni çıkar bu odadan!' Adam elini salladı 'saçmalıkların bitti mi?' Adam ani bir şekilde ayağa kalkınca ona doğru yürürken durdum boyu çok uzundu bunu yeni fark ediyordum adam üzerime doğru yürüyünce işaret parmağımı ona doğru salladım 'uzaklaş! Yaklaşma bana sakın bırakın beni' adam durmadan üzerime geliyordu sırtım kapıya yaslandığında adam üzerime eğildi gözlerimi gözlerine diktim beni nerden tanıyordu bu adam ben neden onu tanımıyordum 'gitmekte özürsün' adamın eline baktığımda kilitte olduğunu gördüm hemen adamı omuzumla ittirip kapıyı açtım ve kendimi dışarı attım ben giderdim gitmesine ama ya çocuk o ne olacaktı peki ya annesi onlara bi söz vermiştim o yüzden tutmalıydım burdan beraber çıkacağız!

Bina dan dışarı çıktığımda etraf garip bir yerdi burası neresi bilmiyordum ama şu an tek tırstığım ve garipsediğim şey 10 adım uzağımda bi kafeste onlarca zombinin tutsak olmasıydı onların ne işlerine yarıyordu ki ben bunları düşünürken kamyondaki erkek çocuk koşarak yanıma gelip tişörtümü çekiştirdi 'a..anne anne orda orda!' Kafesi gösteriyordu bu kadar ileri gidemezler değilmi? 'O..oğlum!' Kadın koşarak çocuğun yanına geldiğinde ikisini de arkama aldım ve ellerimi arkaya doğru uzattım bir nevi onlara siper oldum diyebiliriz 'ben burdan gidiyorum ve onları da yanımda götürüyorum!' Kafesin arkasından çıkan bir adam bağırarak kadını gösterdi 'ısırıldı! O dönüşecek' dönüp arkama baktığımda kadında hiçbir şey görünmüyordu 'h..hayır hayır ısırılmadım yalan söylüyorlar!' Emin olmalıydım 'kolunu göster iki kolunu da sıyır ve göster!' Kadın hayır anlamında başını salladı tahmin etmesi zor değildi ısırılmıştı bluz'üne şimdiden kan bulaşmaya başlamıştı 'bakın bunun bende farkındayım ama gitm...'siper ettiğim kollarımdan aniden beni tutup çekti ve nerden çıkardığını bilmediğim bıçağı boğazıma dayadı ellerimi iki yana kaldırdığımda öfkesinin bana değil karşıdakilere olduğunu anladım 'BEN ISIRILMADIM ANLIYORMUSUNUZ ISIRILSAYDIM ŞU AN ONU YEMEK İSTİYOR OLURDUM yani evet istiyor olurdum dimi?' Kadın kendi kendine konuşuyordu iyice kafayı yemişti acı çekiyordu fakat bunu belli etmemeye gayret ediyordu 'bakın hanımefendi sizi buradan çıkaracğım ama önce şu bıçağı indirin!' Kadın kulağımın dibinde bağırınca sadece olduğum yerde kıpırdanabildim 'SENDE BİZİ KANDIRIYOSUN ONLAR DA KANDIRDI SIĞINAĞA GETİRİYORDUNUZ HANİ BİZİ HEE? BURADA İNSANLARI DOĞRUYORSUNUZ BE ADAM' kadının dediğiyle şoke olmuştum insanları doğruyosunuz derken neyi kastetmişti acaba

Kadının yavaş yavaş dönüştüğünü burnuma gelen pis kan kokusundan anladım artık başka çarem kalmamıştı kadının boğazımdaki ellerini tutarak öne doğru çektim ve üzerimden geçirerek yere serdim bunu yaparken elindeki bıçak da durmadığı için boğazımı biraz kesti tabii ama umrumda değil sonuçta ölümcül bişey yok 'ahh.. kahretsin ya! ALIN ŞUNU' adamlar koşup kadına geldiklerinde kadın zaten çoktan dönüşmüştü elimi boynuma atıp çıkan kanı elimle durdurdum diğer elimle de çocuğun elini tuttum ve yürümeye başladım o adam önümü kesene dek tabii 'her işime taş koymak zorundamısın?' Sinirli görünüyordu 'umrumda değil ben şimdi burdan gi..' 'çocuğu götürün!' Adamın emriyle arkamı döndüm ve diğer adamların üzerimize geldiğini gördüm çocuğu arkamda tutarak adamlardan uzaklaştırdım 'hayır buna asla izin vermem!' Daha da yaklaştıklarında çocuğun elini bırakıp öne doğru bi tekme savurdum ve ortalardakinin bacağına isabet ettirdim geriye doğru düşünce diğerleri arkamdaki adama bakıyordu hayla tek elini tuttuğum çocuk bi anda eli elimden kesilince telaşla arkamı döndüm adam çocuğu diğer bir köşeye itmişti ve çocuk yere düşmüştü ona doğru yöneldiğimde adam iki eliyle belimi kavradı 'hey! Dokunma bana çek ellerini üzerimden' adamlar çocuğun üzerine yürüyüp onu yerden kaldırdıkları gibi götürdüler bende tabii çaresiz çırpınışlarımla beraber kalakaldım adam beni bırakmıyordu en sonunda onlar bi depo gibi biryere girdiler sonra beni tutan adam hızla belimi bırakıp koluma asıldı ve beni sürüklemeye başladı ne kadar kurtulmaya çalışsam nafile adam bi türlü bırakmıyordu bende onunla gitmek zorunda kaldım

Ofis tarzı bi yere geldiğimizde kolumu bırakip kapıyı kapattı 'çok zorsun!' Sadece onu dinliyordum 'her işime taş koyuyorsun efs- yani sen işte!' Adımı nerden biliyordu bu adam demekki beni tanıyordu ama ben niye onu tanımıyorum 'sen kimsin?' 'Şimdi ne alaka?' 'Sen kimsin dedim?' Adam iç çekti 'oğuz..neden sordun?' Afallayarak geriye bi adım attım 'oğuz..' bu adam oğuz olamazdı değilmi o cani pislik olamazdı 'sende beni tanımış oldun ben seni zaten biraz uzun zamandır tanıyordum' merakla sordum 'ne kadar zamandır?' '3 4 aycık' güldüğünde ben çok ciddiydim adam zombi salgını çıktığından beri beni biliyor görüyor takip ediyormuş 'cani pislik!' Kapıya gidip kulpu tuttuğum anda yine kilitlediğini anladım kapıya vurmaya başladım 'çıkarın beni buradan! Çıkarın' 'bazı şeyler duymak istersin diye düşünmüştüm?' Direkt ona döndüm 'yanılmamışım...' kendi sandalyesine geçtiğinde bende ona ne kadar güvenmesem de dinlemem gereken şeylerin olduğunu düşündüm

Meriç'den
Biz adamları dövmeye devam ederken daha demin yerdeki efsuna döndüğümda olduğu yerde göremedim hızla kafamı çevirip etrafa bakındım ama yine göremedim atakanı tutup kendime çektim 'efsun yok!' Batuhanda duymuş olacak ki o da dövdüğü adamı bırakıp yanımıza geldi adamlar bayılmıştı zaten atakan bi tarafa bakarak bişeyler geveledi ve koşmaya başladı 'hayır hayır hayır efsun hayır!' Bi dakika atakan kamyona koşuyordu ama iki tane adam kamyonun kapısını hızla çarpıp arabaya bindiler atakan arabaya yaklaştığında bizde yaklaşmıştık tam o anda arabayı çalıştırdılar 'EFSUN!' içerden sesleri geliyordu kasaya vuruyordu tam kasaya vardığımızda durmak zorunda kaldık daha doğrusu batuhan ve ben durmak zorunda kaldık atakan dan hiç beklemeyeceğim birşey yaptı hareket halindeki kamyona zıplayıp kasanın demirlerinden tutundu ne yani gidecekmiydi 'atakan?' 'Yürü arabaya takip edelim!' Batuhan beni çekiştirdiğinde hızla arabaya doğru yöneldik nereye gidiyordu hiçbir fikrimiz yok fakat arkadaşımızı orada bırakamayız!

Artık buralara bişey yazsam da fark etmiyor o yüzden daha da yazmam :)

Ölümün kıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin