Gözlerimi araladığımda koltukta değildim sert bi zeminde yatıyordum ve bağırışlar duyuyordum kafamı tutarak uzandığım yerden oturur pozisyona geldim ve etrafıma bakındım
Hayla içerden sesler geliyordu ayağa kalkarak bulunduğum yere göz gezdirdim bi dükkan gibi bir yerdeydik oda dan adımlayarak çıktığımda karşımdaki dehşet verici görüntü korkmama neden oldu
Evet bi dükkandaydık ve şu anda dükkana girmeye çalışan 100 ü aşkın zombi vardı ve kapıya batuhanla meriç yaslanmış ittiriyorlardı kapı cam olduğu için sürekli açılıp kapanıyordu atakanla berke de ellerindeki silahlarla zombilerin kafasına vuruyorlardı sanırım kurşun yoktu
Koşarak kapıyı ittirdim batuhana bakarak soru yönelttim 'neler oluyor!' Kapıyı tutarken zorlandığı yüzünden belliydi 'sence şu an bunu anlatmanın sırası mı?' Haklıydı bende sırtımı kapıya yaslayarak olduğunca onlara yardım etmeye çalışıyordum 'efsun git ve kendini koruyacak şeyler bul! Hadi acele et!' Meriç'in uyarısı üzerine üzülerek yanlarından ayrıldım çıktığım odaya girdiğimde yattığım tahta sandalyeye baktım odayı biraz daha incelediğimde silah odası olduğunu gördüm elime taramalı bir silah alarak doğruldum kurşunda bulmuştum ahh bu salaklar hiç mi bakınmadılar
Geldiğim kapıya yöneldiğimde kapı güzüme kapandı ve kilitlendi 'Hey!' Kimin bunu yaptığını bilmiyordum o yüzden kapıya vurup bağırdım içerden gelen ses atakana aitti 'efsun affet beni bunu yapmasam batuhan beni bitirecekti!' 'Atakan saçmalama yardım edeceğim size AÇ ŞU KAPIYI!' Ses gelmediğinde sinirle kapıya tekme attım 'Atakan? Atakann Lan aç şu kapıyı!' Tekrar ses gelmeyince odada dönmeye ve bir çıkış yolu aramaya başladım içerden sürekli bağrışlar geliyordu ben ne yapacağımı bilmeden odada dönerken içerden gelen cam kırılma sesleriyle ürkerek kapıya gittim 'ATAKAN! BATU! AAHH SİKTİR!' tekrar arkamı döndüğümde yattığım tahta sandalyenin arkasında bir kapı gördüm
Onu nasıl daha önce görmedim diye kendime söverken hızla kapıyı açtım ve dükkanın arkasından çıktığımı fark ettim koşarak öne geldiğimde bizimkileri görememenin korkusuyla hemen ateş etmeye başladım elimdeki silah eminim ki benim kilomun yarısıydı ne kadar zor tutsamda ateş edebiliyordum ateş ederken bile sarsılarak geri gidiyordum
Tüm zombilerin dikkatini çektiğimde tanrıya şükrettim daha dükkana girememiş olan zombilerin hepsi benim üzerime gelmeye başladı fakat elimdeki silah artık bana çok ağırlık yapmaya başlamıştı ben silahı sıkarken zombilerin yarısını öldürmüştüm
Mermi bittiğinde şarjörü çıkartacaktım ki 2 3 tane zombi üzerime çullandı silahı boyun hizama tutarak onlardan korunmaya çalışıyordum işte şimdi sıçtım!
Ben onlarla boğuşurken arkadan gelen kişi beni bulunduğum durumda daha sevindirmişti batuhan gelmişti hemen üzerimdeki zombilere tekme geçirerek beni ayağa kaldırdı ayağa kalktığımda arkama geçti ve elini belimden geçirerek silahı tuttu kafasını da boyun hizama getirdiğinde nefesim kesilmiş gibi hissettim yutkunarak sağıma döndüğümda batuhan dimdik karşıya bakıyordu 'Odaklan efsun!' Ona baktığımı farkettiğini anlayınca hemen başımı öne doğru çevirdim ne ara taktığını bilmediğim şarjörün boş olanını yere atmıştı bile
Tetiğindeki elimi kavrayarak eğik olan silahı havaya kaldırdı ve zombilere doğrulttu zombiler çok yaklaşmışttı 'g..geliyorlar batuhan GELİYORLAR SIKSANA ŞUNU!' Gözlerini kıstı ve benimde silahı ateşlememe izin vermedi 'sabret...' birazdaha beklerse öleceğiz bu aptalın bundan haberi varmı?
Korkarak kıpırdandığımda batuhan beni kendi vücuduna yaslayarak 'sabit duramazmısın sen!' Karşımdaki zombilere karşı gözlerimi kapattığım anda batuhan parmağıma bastırdı ve taramalı silahı ard arda ateş etti boş mermi yuvaları yere düşerken bunu benim yapamayacağımı anlayan batuhan elimi tetikten çekerek beni arkasına aldı onun arkasında kuş gibi kalmıştım
Aradan 2 3 dakika sonra silah sesi kesilince sıkıca kapattığım gözlerimi açtım batuhan da silahı bir köşeye atıp bana döndü 'hadi gidelim?' Nasıl bu kadar sakin olabiliyordu anlayamıyorum!
'N..nereye?' Kolumu tuttuğunda yürümeye zorlandım diyebilirim dükkanı es geçip devam ettiğimizde batuhanı çekiştirdim 'atakan meriç ve berke nerde?' Durmadığında bağırdım 'BATUHAN ŞÖYLE Bİ DURUM İÇİNDE NASIL BU KADAR SAKİN KAL-'bi anda durup arkasını döndüğünde burun buruna geldik koyu kahve gözlerine baktığımda o da bir süre yüzümü inceledi
İkimizin arasına bi el girince ikimizde geriye gitmek zorunda kaldık 'ahh hadi ama biz sizi bekleyim siz burda..' duyduğum atakanın sesiydi ima etmeye çalıştığı şeyi anlayınca sinirle ona döndüm 'oww tamam kızma ya!' Batuhan gülmeye başladığında yanımıza bir araba yanaştı 'atlayın hadi!' Meriç ti arabayı kullanan arkada ise berke vardı atakan ve betuhan arkaya geçince ön de bana kalmış oldu
Meriç arabayı hareket ettirdiği anda konuşmaya başladı 'herşeyi bana açıklamalısınız neler oluyor!' Meriç önce bir iç çekti 'o adamın evinden çıkıp şehre geldik geldiğimizde ise ilk karşılaştığımız beyine aç zombiler oldu..' bi süreliğine bana döndü ve sonra yola bakmaya devam etti 'kimsey yapamıyorsa bizim yapmamız gereken bir şey var efsun ve biz... bunu yapacağız!' Ahh biz birer ergenden başka bişey değildik nasıl yapacaktık ki
'Planın ne?' 'Oğuzu tekrar bulmak!' 'HEY bana bundan bahsetmediniz!' Benim soruma meriç cevap vermişti meriçe ise berke hızlı ve öfkeli bir cevap vermişti hayretle arkamı döndüm 'tamam sakin ol seni bu kadar sinirlendiren ne?' Oflayarak arkasına yaslandı berke'yi bulduğumuzdan beri çok garip davranıyordu 'Berke! Neden bu kadar soğuk davranıyorsun bize?' Atakanın hiddetli sorusuyla arabanın içi adeta kaos oldu berke o an tüm nefretini kustu 'O LANET ADAMI GÖRMEK İSTEMİYORUM AMA SİZ BUNU ANLAMIYORSUNUZ!' arkamı dönüp berkeye baktım gözleri doluydu bişey olmuştu buna emindim 'NE YAPTI O PİÇ KURUSU SANA!' atakan meriç ve batu bana ne anlatmak istediğimi anlamaya çalışıyormuş gibi baktılar
'Bu sizi ilgilendirmiyor e..efsun!' Aldığım cevapla berkeye hayretler içinde baktım 'bizi ilgilendirmiyor...öylemi?' Hiçbirşey demediğinde hızla meriçe döndüm 'durdur arabayı!' 'Efs-' 'meriç arabayı durdur!' Meriç arabayı kenara çektiğinde hızla indim ve berkenin olduğu kapıyı açtım berke dışarı çıkmıyordu 'in arabadan!' İnmiyordu yakasından tutup çektiğimde zorla indirmiş oldum
'Senin sorunun ne!' 'ASIL SENİN SORUNUN NE NEDEN KARIŞIYORSUN BANA!' Çok öfkeliydi onu ne bu kadar öfkelendirmişti 'arkadaşınım çünkü berke?' 'ARKADAŞIM OLMAN BANA KARIŞMA HAKKI VERMİYOR SANA!' Üzerime yürüğünde şefkatle kolunu tuttum 'berke lütfen yapma böyle sorun neyse çözebiliriz' kolunu tuttuğum ellimi ittirerek tekrar üzerime yürüdüğünde batuhan berkeyi tuttu 'HADDİNİ AŞMA!' berke batu ya döndü 'AŞARSAM NE OLUR DÖVERMİSİN BENİ VURUMUSUN BANA? AHH SENİ HIÇBİR YERİME TAKMIYORUM EGO YIĞINI!' son söylediği cidden ağırdı neden bize böyle davranıyordu batuhan kendini tutamayıp berke nin tuttuğu kolunu çekiştirerek onu yere fırlattı 'KELİMELERİNE DİKKAT ET BERKE!' daha fazla dayanamadan aralarına girdim yoksa kavga edeceklerdi berkeye doğru eğildiğimde kafasını kaldırdım ve ağladığını gördüm elimi hemen saçlarına geçirerek onu kendime çektim 't..tamam sakin ol hiçbiryere gitmiyoruz!' Kucağımda ağlayan çocuğa zaafım vardı aynı kaderi yaşamıştık fakat oğuzun yanında ona ne oldu onu anlamam gerekiyordu
Göz yaşlarıyla kucağımdan ayrıldığında parmaklarımla göz yaşlarını sildim 'üzgünüm sizi incittim...' ona tebessüm ettim 'asıl biz seni incittik özür dileriz :)'
Eveeett arkklar 3 kitaba birden devam etmek baya zor oluyor hangisi ile ilgili konu gelirse aklıma onu yazıyorummm
Bu 2 hafta çok dolu olacağım hiç bölüm gelmeye bilir fakat garanti veremem beklemede kalın aşklar<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün kıyısında
Teen FictionDüşünün bir gün gözlerinizi açıyorsunuz ve gözlerinizi açtığınız dünya eski dünya değil...