kaza

3 1 0
                                    

Kucağımdaki çocuğa bakarak göz yaşlarını sildim 'berke bize yada en azından bana neler yaşadığını anlatman gerekiyor..' önce tereddüt etti ve başını eğdi 'sanırım bunu yapabilirim...' bu cümlesiyle hepimize söylemek istediğini anladım onu yavaşça ayağa kaldırdım ve arabaya bindik bu sefer sürücü koltuğuna batu yanına meriç arkaya ise berke ben atakan binmiştik

Berke hayla kararsızdı 'seni anlarız..şüphe duyma.' Onu güç vererek konuşmam onu mutlu etmişti derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı...

'Ben hemen hemen 2 aydır oğuzun yanındaydım' 2 ay öncesini hatırladığımda şoka girdim ev yanmıştı ve biz berkenin öldüğünü düşünmüştük 'ama..'  'evi yakan da onlardı beni kaçıran da' yutkundum tanrı bilir neler yaşadı 'benim düşünceme göre beni sizi oraya getirmek için kullanacaktı fakat...öyle değilmiş..' herkes tüm dikkati berke ye verdiğinde bi an hıçkırdı ve gözündan akan bir damla yaşla devam etti 'ama ilgilendiği tek şey benim vücudummuş!' Sonrasında kendini bırakarak ağlamaya başladı neler yaşamıştı böyle oğuz ona neler yapmıştı arabanın içindeki ufak tefek sesleri duyuyordum

'Siktir..!'

'Adi pislik.'

'Şerefsizin niyeti en başından beri farklıymış!'

Nasıl böyle birşey yapabilmişti kendi çocuğu yaşındaki birine nasıl bunu yapabilirdi ve...oğuz eşcinselmi?

Berke neler yaşadığına dair biraz özet geçmek istedi..

O gün...
Berke den
Oğuzun odasında ne aradığımı bilmiyordum adamları getirip beni buraya bırakmıştı ve beklememi söylemişlerdi

Biraz sonra içeri oğuz girdi sadece ona bakıyordum ne yapacaktı?

'Hazırsın demek?' Ne dediğini kavramaya çalışırken o üzerime gelmeye başladı kahretsin çok geç anladım yatakta otururken geri geri gitmeye başladım 'o..oğuz' o yatağa ulaştığında tam kaçacaktım ki ayak bileklerimi kavrayıp beni kendine çekti ve üzerime çıktı gözlerimi kocaman açarak ona baktım 'b..benim e..erkek olduğumun farkındams-' 'farkında olmasam bunu yaparmıydım?' Korkuyla direnmeye başladığımda ellerimi kavrayarak beni etkisiz hale getirdi ellerim titriyordu..

'N..ne yapacaksın b..bırak beni!' Oğuz gülerek bana yaklaştığında bağırarak ağlamaya başladım 'L..lütfen l..lütfen bırak beni gideyim d..dokunma bana!' Dinlemeden kafasını boynuma gömdüğünde neler olduğunu kavramaya çalışıyordum o benden kaç yaş büyüktü ve ben ondan kaç yaş küçüktüm normal bi öğrenci parçasıyken neden beni seçmişti neden benim hayatımı mahvediyordu

Boynumu emmeye başlamasıyla ağlamam daha da şiddetlendi 'o..oğuz n'olur b..bırak beni dokunma b..bana' dinlemeden devam ediyordu tek yapabildiğim şey ona durması için yalvarmaktı

Kafasını biraz daha aşağı götürdüğünde sıkıca gözlerimi kapadım ve ne olacağını umursamadan sadece bu lanet dakikaların geçmesini bekledim

Yapacağa şeye devam edecekti fakat telefonu çaldığı için beni bırakarak telefonuna cevap verdi hızla yatağa girerek üzerimi kapadımonun karşısında birdaha bu vücudu göstermek istemiyordum 'önemli bişey değilse kendini öldü bil!' Karşıdaki kişiyi dinlemeye başladı sonrasında ise üzerini düzeltip telefonu kapattı 'seninkiler gelmiş' mutlulukla dolarken keskin cümlesi beni yiyip bitiriyordu 'sana önce onların cesedini göstereceğim daha sonra ise...' sadece gözlerine bakmakla yetindim yapamazdı değilmi öldüremezdi onları?

Şimdi ki zaman
Efsun'dan
Duyduklarımızla yıkılmıştık adi adam berkeye neler yapmıştı böyle neler yaşamıştı berke onu hiçbirimiz anlayamayız

Ağlarken ona sarıldım kötü bi durumdu sonra yüzünü avuçlayıp bana bakmasını sağladım 'o adamı kendi ellerimle öldüreceğim sana söz veriyorum hatta sana sözveriyoruz değilmi?' Arabadaki herkes aynı anda bağırdı 'SÖZ!' berke güldüğünde bende ona gülümsedim 'iyi ki varsınız efsun' 'sende iyi ki varsın berkem' saçlarını okşadım ve ona tekrar sarıldım

Berkeyle herhangi bir arkadaşlık bağım fazla yoktu ama dediğim gibi aynı kaderi yaşamış aynı gerçekleri görmüştük bu da bizi birbirimize bağlıyordu

Batuhan arabayı çalıştırdığında bir süre nereye gideceğimizi düşündük sahi nereye gidecektik?

Daha fazla bunu düşünmeden yola koyulduk önce evlerimize bakacak daha sonra ise sığınak arayacaktık illaki birileri yaşıyordur ve illaki bir sığınma yeri ayarlamışlardır

Yolda giderken batuhan bi an yavaşladı kafamı öne çevirdiğimde önümüzde 2 3 tane araba gördüm 'ne oldu?' Berke ise omzumda uyuyordu 'bilmiyorum yolun ortasında duran onlar?'  Biraz daha dikkatli baktığımda içinde adamlar olduğunu gördüm 'adamlar var batuhan  geri dön hemen!' Batuhan bunu duyar duymaz frenledi ve u dönüşü yaptı o sırada adamlar bunu fark etmiş olacak ki hemen arabalarını çalıştırıp bizi takip etmeye başladılar

Neler olduğunu anlamıyordum kimdi bunlar ya çağrıysa ahh hayır o salak ölmüştür orda ee kimdi o zaman

Atakan camı açıp dışarı baktığında bende arka cama baktım ve sürücünün yanındaki adamda silah olduğunu gördüm ani bir reflexle atakanı tutup arabaya çektim atakan da ne olduğunu anlamamıştı ve hemen ardından silah sesleri gelmişti araba sarsıladığında berke aniden uyandı ve neler olduğunu anlamaya çalışıyordu 'ahh kahretsin' batuhandan sitemli bir ses çıkınca korkarak öne eğildim 'batuhan neler oluyor?' 'Sıkı tutunun arabanın lastikleri indi' ne yapacaktık berkeyle atakanı tutarak arkaya yaslandım 'atakan kemerini bağla!' Atakan kemerini bağlarken bende berkeninkini bağlıyordum meriç ve batu bağlamıştı zaten

Tam berkenin kemerini bağladığımda batuhan ani fren yapmıştı öne doğru gittiğim anda arkamızdan gelen bir çarpmayla öne doğru savruldum ve tam anlamıyla ön camdan savruldum kaputun üzerinde yuvarlanıp arabanın önüne düştüğümde kafamı dahi yerden kaldıramıyordum batuhan kafasını direksiyona çarpmıştı meriç ise cama fakat atakan ve berke ön koltuğa çarparak küçük sıyrıklarla kurtulmuştu nerden mi biliyorum ani frende hepsi olmuştu fakat arkadan çarpan araba yüzünden ben öne savrulmuştum

Canım çok yanıyordu her yerimde cam parçaları vardı gözlerim karardığında yanıbaşımda bi gölge belirdi 'berkeye verdiğim sözü tutmalıyım küçük hanım' sonrasında ise zorla kaldırılıp götürüldüm

Ölümün kıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin