Meriç sorunsalı

30 4 6
                                    

Zor da olsa sonunda kapıya yani meriçin yanına vardım yani dışarı çıkıp kapıyı çektim aradaki koridoru tam geçecekken meriç'in sinirli sesini duyarak duvara yaslandım 'anne ne saçmalıyosun gelemem oraya okuyorum ben burada!' kafamı hafifçe eğdim ve ona baktım sinirle bi ileri bi geri yürüyordu onu bu kadar sinirlendirecek ne olmuştu

Aramızda en hızlı sinirlenen kişide oydu zaten

'anne yapma Allah aşkına ne saçmalıyosun A-arkadaşlarım var benim burada!' sonra ellerini korkuluklara bastırdı bi an düşecek gibi olduğunda tam çıkacaktım olduğum yerden yok kızım sakın!seni öldürür bu

'umrumda değil anne ben burdayım bu kadar!' telefonu kapattı ve bişeylere bakmaya başladı bende hızla koridoru geçip içeri girdim yani salona

Batuhan yine sorgular gibi bakarken ona gözümü devirip eski yerime oturdum zaten aradan 2 3 dakika sonra da içeri meriç girdi sıkıntılı bi nefes vererek yanımıza geldi

'neden gelmedin bu gün okula?' kafasını dağıtmalıydım daha demin olanlardan sonra çok durgun görünüyordu ben onu sorgularken eminimki batuhanda sırasını dört gözle bekliyordu

Yüzüne sahte bi gülümseme yerleştirdi ve sanki hiçbişey yokmuş gibi kendini koltuğa bıraktı 'şey...çağrıyla oyun oynayacaktık'
Dedikleriyle zaten hiçbiri bizi kandıramamıştı bide bunun üzerine gidiyordu yalanının üzerine gidiyordu...

'demek çağrıyla oyun oynayacaktınız? Nası oluyor o çağrı bu gün okuldaydı?' dediklerimle beraber atakan ellerini çenesine getirerek kıkırdamaya başladı sinirle dizine tekme atıp fısıldadım 'salak ortamın ciddiyetine ettin ya!' atakan duruşunu düzelterek dik oturdu

've sen bizden önce çağrıya haber verdin...' bana cevap veren meriç yerine çağrı olmuştu rahat oturuşu benim ondan daha fazla nefret etmeme neden oluyordu 'neden?bende sizin arkadaşınız değilmiyim yoksa!' sakin ve bilmiş bu tavrı beni çıldırtıyordu 'sen...' 'o da nerden çıktı tabii ki arkadaşız!' diyeceğim lafları engelleyen batuhan olmuştu sonucun nereye varacağını biliyordu ki beni susturuyordu gözlerime bakması sus! Demesiyle aynı boyutta bakıyordu

Aslında ondan yani çağrıdan bu kadar nefret duymamızın nedeni çok açık bize ihanet etti bizim grubumuza hepimize ihanet etti kendi çıkarları için kullandı hepimizi

2 ay önce
Çağrı koşar adım yanıma geldiğinde ne olduğunu çok merak etmiştim 'efsun bana yardım etmeniz gerek!' ne olduğunu anlamasamda çağrı için koşar adım sınıfa çıkıp bizimkilere haber verdim 'batu,süslü,atakan gelin benimle hadi!' onlara dahi sorma fırsatı vermemiştim

Koşarak aşağı indiğimizde meriç'i çağırmayı unutduğumuzu hatırladım tam geri döneceğim sırada batuhan kolumdan tuttu 'meriç bilim atölyesinde hocalar çağırmış' 'peki...'

Nefes nefese çağrıyı bekliyorduk 'ne bu kadar önemli olan şey ya birisi öldü sandım!' atakan ın şakalarıyla şu an uğraşamayacağım için ona bakmadım bile

Koşarak yanımıza gelen çağrı hem etrafını kolaçan ediyor hemde hızlıca gelmeye çalışıyordu sonunda yanımıza vardığında

'çocuklar....hani şu kavga ettiğimiz grup varya beni çıkışa çağırdı b-ben ne yapacağımı bilmiyorum'

'sen...'

'salakmısın sen çağrı nası napıcağını bilmiyosun acaba?'

'ATAKAN!'

'sustum ya...'

Cidden bu çocuk beni çıldırtacak en sonunda yapacak bunu sinirimi alamayıp tekrar çağrıya döndüm 'bak çağrı neden çağırdılar bilmiyorum ama...' of bi lafımıda kesmeyin be kardeşim 'geliyoruz! Çıkışta hep beraber gidiyoruz oraya' heh iyi halt yedin salak batu ben diyorum ya salak bu çocuk konuşup uzlaşma varken he illa dayak yiyelim diyo tamam benlik sorun yok tıpış tıpış dayağımızı yer geliriz batucum

Çağrının gözleri ışıldamıştı 'çok sağolun çocuklar!' ve hemen yanımızdan ayrıldı yavaşça batuhana doğru döndüm atakan ve asil ne yapacağımı anlamış olacak ki ikiside hazırola geçti 'ımm..efsuncum biraz sakin mi olsan?' asilin koluma asılışı umrumda değildi 'kardeşim kaç kurtar canını!' atakan batuhanı ittiğinde koşan batuhanın peşinden koşmaya,onu kovalamaya başladım 'bittin oğlum sen!neymiş gelirmişiz ben getiricem seni birazdan!' okulun içinde bi teneffüs kadar koştuk desem?

Sonunda çıkış zili çalmıştı sınıftan çıkarken yine koşar adım yanımıza gelen çağrıyı gördüm bu çocuk neden sürekli koşuyor ki?

'çıkmıyormuyuz?' çağrının hareketlerinde bi gariplik vardı sanki bişeyden çekiniyordu ama söyleyemiyordu 'hadi!' yavaş adımlarla sınıftan çıktık ve koridora girdik 'çağrı ne oldu da kavga ettiniz?' batuhanın çağrıya yönelttiği soru karşısında çağrı bi duraksadı sonrasında herşeyi tek nefeste söyledi

'yemek hanede gelip sandalyeme tekme attılar ben yere düşünce sinirlendim tabii sonra ayağa kalktım biraz sert çıkışmış olabilirim' bu ne hız yahu cidden de tek nefeste söyledi çocuk

Yinede arkasında durmalıyız arkadaşımız sonuçta

Okuldan çıktık ve çağrı bizi çok garip bi mekana getirdi yani depoyada benziyo değil köprü altı yok oda değil neresi lan burası!

'çağrı bizim nereye geldiğimizi.....' lafımı yarıda kesen şey süslü yani asil olmuştu 'of burası çok kirli pasaklı ben gidiyorum valla!' 'süslü gitmezsen namertsin' atakan giden asile laf attıktan sonra bana döndü nerdeyiz lan biz? Edasıyla bakıyordu yüzüme

Asil gitdikten 5-10 dakika sonra yürüdüğümüz bu çöplükte daha ne kadar yürümemiz gerektiğini sorguluyordum 'oğlum nerdeler lan bunlar yürü yürü öldük yorgunluktan!' ben daha deminkileri sesli falan mı söyledim acaba bu çocuk nası olurda içimden geçen herşeyi biliyo!

Batuhanın haklı itirazıyla daha fazla yürümedim ve olduğum yerde durdum 'ayy yeter geliyorlarsa gelsinler gelmiyolarsa ben gidiyorum!' tam arkamı dönmüştüm ki karşımda 9-10 kişilik bi grup gördüm çağrı zevkle bana omuz atarak yanımızdan geçti yine ne haltlar karıştırıyor bu çocuk

'evet sizindir hepsi ben işimi yapıp aradan çekilirim' ne! Bi dakika bi dakika ben doğru mu anladım yoksa daha demin çağrı dayak korkusuyla bizi sattı mı?

Çağrı salına salına ve ıslığını öttüre öttüre yanımızdan uzaklaştı
Batuhan ve atakan beni kollarımdan tutarak geriye çektiler ama dayak yiyecez!

'neyse derdiniz gelin bizle çö-- LAN!' ikisininde beni tuttuğu kollarından yakalayıp ters yöne doğru koşmaya başladım biz deli gibi koşarken arkamızdaki adamlarda tazı gibilerdi bi yan sokağa girip koşmaya devam ederken önümüzü kesen baran ve berna oldu bi dakika ne alaka lan bunlar!

Şimdi hatırladım biz bunlarla kavga edip birazda hırpalamış olabiliriz....off tamam ya dövdük çocukları

Bu seferde ortada sıkışıp kalmıştık ya ben dedim kesin dayak yiyecez

'oğlum dayaktan kaçış yok o çok bellide bari şansımızı deneyelim!' atakanın söyledikleriyle kafasına bi tane geçirdim uzun zamandır bunu hak ediyordu 'ahh ne vuruyon ya!' 'o çeneni bi kere hayra delalet et de aç ya'

Evettt o gün ne mi oldu bizi bi güzel haşat edip dövdüler tamam batuhanla atakan odun onların canı yanmaz oğlum bana bir vurdular yemin ederim ailelerini katletsem bu kadar kin besleyemezler ya

Dayak yemenin hemen ertesine ayağa kalkarak sarhoş gibi gitmemiz yokmu!? Yaptık evet bunuda yaptık bacaklarımız o kadar acıyordu ki

'uzun zamandır böyle bi dayak yememiştim helal olsun adamlara iyi dövdüler'

'atakan Allah için bi sus oğlum ya bi sus!'

'evet sana katılıyorum batu ahh biraz sus be oğlum!'

Beğenmeyi unutmayın;)

Ölümün kıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin