Karşımda yine tüm şerefsizliğiyle bana sırıtıyordu evet bu berna ve barandı nefes nefeseyken eğilmiştim ve saçlarımın arasından onlara bakıyordum 'çok yorulmuşa benziyorsun?' Sinirle üzerine yürüdüğüm sırada kolumda bi el hissettim başımı çevirip omzumdan o kişiye baktığımda batuhan olduğunu gördüm o da dimdik karşıya baranın gözlerine bakıyordu 'gel boşver efsun gidelim çıkmalıyız' kolumu çekiştirirken istemesemde yürümeye başladım 'tekrar karşılaşacağız efsun' 'senin karşılaşman----' batuhan bi eliyle ağzımı kapatarak yürümemi hızlandırdı koridoru dönüp spor salonunun kapısını gördüğümüzde derin bir nefes aldım batuhanda ağzımı bırakmıştı SAĞOLSUN cidden neden izin vermedi o kıvrak kızın ağzını yüzünü dağıtayım!
Spor salonuna girer girmez kapıları kapattı bende etrafta bizimkileri arıyordum 'nerdeler!' 'Burd--LAN!' batuhanda bu duruma bi hayli şaşırmışken elimi alnıma vurdum 'ya yemin ederim 3 tane eşşek kadar çocuğa bakamadın batuhan ya' 'kendinde diyosun eşşek olmasalardı da gitmeselerdi!' Hızlı hızlı spor salonundan sığınağa baktık topların olduğu odaya baktık başka biryer yoktu zaten küçük bi öğretmenler odası vardı onunda kapısı kapalıydı... ya ordalarsa? Hızla oraya gidip kapının kulpunu elimle doladım batuhan yeni görmüş gibi bağırdı ama benim kapıyı açmam saniyelerimi aldı 'Efsun DUR!'
Kapıyı açtığım gibi hemen hemen 10 15 tane zombi önüme düştü ve yerden kalkmaya çalıştılar o anın sokuyla sadece zombilere bakıyordum onlarda bana gelmeye çalışıyordu batuhan elimi tuttuğu gibi koşmaya başladı şaşkınlığımı üzerimden hızlı atarak bende koşmaya başladım arka kapıya doğru koşuyorduk ama meriç atakan ve berke ne olacaktı? Onları almadan şurdan şuraya gitmem
Kapıya geldiğimizde durdum dışarı çıkmadım 'ya ölmüşlerse?en azından bunu görmeliyiz yoksa yaşıyolar demektir ve onları BULMALIYIZ' elimle bize doğru gelen zombi sürüsünü gösterirken bi anda yerle olan bağlantım kesildi batuhan beni dışarı çıkaramayacağını bildiği için kucağına almıştı kucağında tepinirken dışarı çıktık ve beni kucağından bıraktıktan sonra hızla kapıyı kapattı derin bi nefes aldığında sinirle suratına yaklaştım 'kolumun suyumu çıktı!her seferinde kolumdan tutuyodun! NEDEN KUCAĞINA ALDIN YANİ?' sinirle söylediklerime iki üç tane daha gülme sesi eklenince başımı batuhanın yüzünden uzaklaştırıp etrafıma baktım burdalardı bizimkiler meriç atakan ve berke ne kadar bizimki olmasada burdalardı ölmemişlerdi ve yaşıyorlardı sapasağlamdılar 's-siz?' Koşup atakana sarıldım o da kollarını belime sardığında meriçte geldi sonra batuhanda en son berke öylece bizi izliyordu sadece bu gruba dahil olmak istiyordu ve ben ona dayanamıyordum...ama ben bişey diyemezdim desem batuhan karşı çıkar diye korkuyorum 'kelebek gel lan buraya!' Berke yide yanımıza çağırıp sarılınca artık ayrılmak zorundaydık ve bu lanet yerden çıkmalıydık derhal
Yavaş adımlarla arka bahçeyi dolanırken ince bi kız sesi duyduk yardım istiyordu o tarafa yöneldiğimde atakan bana seslendi 'gitmeliyiz efsun hadi' 'hayır birinin yardıma ihtiyacı var!' O tarafa yöneldiğimde arkamdan bizimkiler geliyordu çalılıkların arkasındaki sese odaklandığımda bi erkek sesi daha duydum bi dakika hayır hayır ya!
Bu kadar iğrenç olamaz...
Çalılıkları açtığım gibi bi tane bizim okuldan çocuk altındaki kıza şiddet uygulayarak taciz ediyordu! Kız kendi çabalarıyla kendini ne kadar korumaya çalışsada çocuk durmadan hem kıza vuruyor hemde kıyafetlerini çıkarmaya çalışıyodu sinirle çalılıkların arasına girip çocuğa tekme attım kız tişörtünü tutarak geriye çekildi
Cidden şöyle bi durumda bile şunu yapmaya ne kadar meraklılar!
Tekme attığım çocuk ayağa kalkarak benim üzerime geldiğinde batuhanla meriç çocuğun yakasına yapıştı çocuğu çekiştirerek yere fırlattıklarında daha fazla o tarafa bakmadan kızın yanına gittim atakan ceketini çıkarıp kıza vermişti kız oturduğu yerde sadece ağlıyordu ne kadar kötü bişey ne kadar insanlık dışı bişey olsa da yapıyorlardı işte ve artık o kadar yaygınlaşmış bişey ki taciz...toplum içinde normal karşılanmaya başlamıştı
Bi insanın tacize uğraması ayıplanacak bişey değildir!asıl bunu yapan kişi ayıplanması gereken kişidir
Kızın yanına çömeldiğimde ağlamaktan göz altları şişmiş harelerine baktım 'ağlama senin suçun değildi!' 'b-ben ç-çok ç-çok korktum' kızın üstündeki çeketi ona giydirdim önünü kapatıp ayağa kaldırdım bu süre zarfında meriçle batuhan çocuğun ağzından burnundan kan getirmişlerdi ikisinede seslenip gitmemiz gerektiğini söyledim hepimiz çalılıkların arasından çıktıktan sonra ön bahçeden gelen zombileri gördük neyseki azdı ve bizde hızlı adımlarla arka bahçenin duvarlarına geldik okuldayken sürekli okuldan kaçtığımız için buranın çıkış yollarınıda biliyorduk bahçenin köşesinde merdiven vardı fakat kırılmış o yüzden birbirimizden yardım almalıydık meriç elini birbiriyle birleştirerek basamak yaptı 'hadi hızlı olsanıza!' Önce ben gitme taraftarı değildim ama herkes bana bakıyordu bende daha adını bilmediğim kızı önden gönderdim önce o çıktı ondan sonra ben çıktım hemen ardımdan atakan ve batuhan çıktı berke ve meriç sona kalmıştı berke korkuyordu ama duvardan baktığımda yaklaşmakta olan zombileri gördüm sesten dolayı sadece bu kısma odaklanmış ve buraya geliyorlardı 'berke HADİSENE OĞLUM!' Çıkmamakta ısrar edince onu korkutmam gerekti 'bence şu an yükseklik korkundan daha önemli olan bişey var o da tam şu an sağınızda size doğru gelen zombiler!' Bunu duyan berke hızlandı ne kadar istemese de meriçin eline bastı ve bizim onu yukarı çekmemizi istedi onu yukarı çekince meriç aşağıda kaldı ve zombiler cidden çok yaklaşmıştı batuhan hızla elini meriçe uzattı meriç batuhanın uzattığı eli kavrayıp duvardanda destek almaya başladı ince bi duvar üzerinde hepimiz dik durmaya çalışırken batuhan hem dik durmaya çalışıyor hemde meriçi çekmeye çalışıyordu
Dediğim gibi batuhan dengesini kaybedince omuzlarından onu yakaladım ama o kadar cüsseliydi ki yinede işlememişti bende aşağı doğru düşerken berke belimi kavrayıp tüm gücüyle çekti birincisi belimi kavraması beni rahatsız etmişti fakat tutması gereken en mantıklı yerde orasıydı ikinci tuttuğu yer tam karnım olduğu için çekiştirmesi midemi bulandırmıştı sahi biz 2 gündür açız ne yiyecez biz ya!
Berkeyide atakan tutarak çektiğinde dik durmayı başarmış batuhanın meriçi yukarı çekmesini sağlamıştık hepimiz duvarın üzerindeyken gelen zombiler ve daha fazlası bahçeye doluştu ve bizi yemek için hırpalıyorlardı kendilerini biz temkini adımlarla yürürken ben dengemi kaybettim ve zombi sürüsüne doğru düşeceğim sırada belimde bi el hissettim altımda bağırıp duran zombilerle aramda sadece çok az bi mesafe kala elini belime dolayan el batuhana aitti beni tüm gücüyle öne doğru ittiğinde duvarın üzerinde tekrar dik durdum 'ödeşmiş olduk' son sözü söyleyip göz kırparak ilerlemeye devam etti bende hemen arkasından tabi...
Bi süre sonra caddeye inip bi markete gitmeye karar verdik çünkü çok fazla acıkmıştık ve buda yorgun düşmemize neden oluyordu
bi marketin otoparkını görerek koştuk arabaların arasından süzülerek geçtikten sonra markete girmek için rahat adımlar atıyorduk ki havaya 3 el silah ateş edildi 'eğilin!' Hepimiz kendimizi yere attık kim tarafından hangi niyetle hiçbir fikrimiz yoktu fakat altında kocaman jipi olan adamlar terör estirdi ve gitti hepimiz yerden tekrar kalkarak koşarak markete girdik ve kapıyı örttük derin nefesler alırken kendimizi yere attık markete girmenin mutluluğuyla yüzümüze bi neşe yerleşmişti ki bu çok kısa sürdü 'demek burayada geldiniz!'
aah hadi ama!neden bu üç it burda olmak zorunda ki!!???!!?!!
Yorum yorum yorummmmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün kıyısında
JugendliteraturDüşünün bir gün gözlerinizi açıyorsunuz ve gözlerinizi açtığınız dünya eski dünya değil...