Öleceğiz Lan!

20 3 5
                                    

Arkamızda tam da şu an çok garip bi canlı vardı çocuğun etini mi ısırdı o az önce? Ne olduğunu anlamasamda kötü bişey olduğu kesindi 'B-buda ne?' asilin sözleriyle o insan eti yiyen garip varlık yemekle meşgul olduğu çocuğu bırakıp ezik büzük dizleriyle doğruldu ve bize doğru koşmaya başladı bunlar nası koşuyor lan!

Asilin kolunu tuttuğum gibi çekiştirdim 'Lanet olsun Asil KOŞ!' çekiştirdiğim koluyla koşarken arkamızdaki yaratığa bakmadan duramıyordum ne lan bu?

İnanın bizim kadar hızlı koşuyordu bize yaklaştığında asile dönüp bağırdım 'daha hızlı koş ve sınıfa gir gelicem ben!' asil onaylamıyordu biliyordum bu çok tehlikeliydi ama yapmak zorundaydım çünkü her an üzerimize çullanıp daha deminki çocuk gibi etimizi ısırabilirdi düşüncesi bile korkunç!

'Hayır efsun birlikte gidelim!' asili ittirip arkamı döndüm bana doğru koşuyordu son kez arkama bakarak asilin gittiğinden emin oldum bana doğru koşan şey bana yaklaştığında doğru anı bekledim ve tam yanıma kadar geldiği anda sağa doğru hızla çekildim benim ayağım yerde kayarken nereye dahi baktığını bilmeyen şeyde yere yüz üstü düşmüştü 'acıtmış olmalı!' ve dediklerimin arkasından direkt ayağa kalkınca kısa çaplı bi şok geçirmedim değil

Ben yerde geri geri giderken bağırarak üzerime gelmeye başlamıştı hızla üzerime atlayınca kendimi diğer tarafa doğru yuvarladım ve ayağa kalkarak koşmaya başladım o da arkamdan koşuyordu neydi bu bi çeşit hayvan mı?

Sınıfa vardığımda hızla kapıyı açıp içeri girdim ve kapıya bi sandalye sıkıştırdım nefes nefese yere oturduğumda herkes bana merakla bakıyordu bizimkiler hariç asil koşarak yanıma geldi ve benim kolumdan tutup kalkmama yardımcı oldu batuhan meriçin kollarından kurtulup bana doğru geldi ve ayağa kalkmama yardım etti 'ne oldu!' asil anlatmıştır diye düşünürken o çok kavgalı olduğu atakana muhtemelen anlatıyordu atakanın benim geldiğimden dahi haberi yoktu sanırım hayla nefesimi kontrol edemediğim için batuhan önce beni sakinleştirmeyi seçti 'tamam önce sakin ol....evet noldu anlat şimdi' 'ben...o şey..' sınıfımızdan bi kızın kapıyı açıp dışarı çıktığını gördüm 'DUR!'

kız dışarı çıktığı gibi o lanet yaratıklardan biri onun üzerine atladı ve sonrası tam bi kaostu sınıftaki çığlıklar masaların devrilmesi tüm öğrencilerin koşuşturması bi felaketti

Bunlar bi taneydi ne ara 2 tane olmuşlardı bi dakika bi dakika daha demin o yaratığın sınıfımızdan bi kızı ısırdığını söylemiştim dimi? O kız da onlara dönüşmüştü yani bu demek oluyor ki o iğrenç şeylerin ısırdıkları insanlar da onlardan oluyordu işte şimdi sıçtık!

Kolumu bi yandan sıkıca tutan batuhan asilide yanına çekip arkasına almıştı 'bunlar da ne!' 'batuhan açıklayacak zaman yok kaçmamız gerek!' sınıftaki herkes çıkmıştı ve sadece biz kalmıştık yani bizim grup sınıfın diğer kapısını kapatan ve sandalye dayayan atakanı görünce bende aynısını arkamdaki kapıya yapıcaktım batuhan kolumu bırakmıyordu 'batu kolumu bıraksana bi!' 'hayır! Böyle bi durumda asla!' sinirle kollarımı batuhandan kurtardım 'şu saçma koruma oyunundan vazgeç hepimiz öleceğiz!' Sözlerimden sonra sandalyeyi kapıya sıkıştırdım

Meriç ve atakan konuşurken onların ikisinide çekip bize dönmelerini sağladım 'aklınızda nası tilkiler dönüyor bilmiyorum fakat bizede söylemeniz gerek' ikiside birbirine bakarak güldü 'bunlar zombi' ne! Neyden bahsediyor bu salak 'saçmalama istersen meriç onlar sadece filmlerde olur!' yüzüme boş boş bakan atakan iki parmağıyla kafama vurdu 'sen benden de salakmışsın kızım!insan eti yiyen insan mı olur!' oda doğru bunlar cidden zombimiydi?

'eee peki siz ne düşünüyordunuz?' 'kaçış planı' bu iki salak bi araya gelince akıllı oluyorlardı açıkçası
Güldüm ve elimi atakanın omzuna koydum 'evet dışarda o iğrenç yaratıklar yani zombiler varken koridora çıkıp hunharca koşmak felan mı?' atakan ın bi an yüzü düştü meriçe doğru dönerek 'oha nası bildi lan!' bunlar şaka yapıyor olmalı dimi?! Kesinlikle onların arasına girip koşmayacağım 'Hey saçmalamayın kimse koridorda koşmayacaktır!' atakan ve meriç yanımdan geçerek batuhan ve asilin yanına gitti ve bana gülerek bakmaya başladılar 'batu?' batuhan asilin kolunu bırakıp meriç in arkasına geçti 'atakan koşamazsın ki sen?' atakan bi saniye bile düşünmeden meriçin yanında soluğu aldı son umudum olan asile döndüm 'asil? Korkars--Ahhh hadi ama!' daha sözümü dahi bitirmeden asil meriçin diğer yanına geçti

Onlarla gitmeyeceğim ölmek istemiyorum! Çok istiyorlarsa zevkle ölebilirler

15 dakika sonra
'Koş Atakan KOŞ!' Evet bu bağıran bendim ve evet ben en önde koşuyordum ne ara beni ikna ettiler ben bile bilmiyorum doğrusu

Peşimizde deli gibi koşan zombiler varken sakar olmak bi hayli zordu arkamdan her an düşerim diye meriç bekliyordu ve evet ben sakar bi insanım size bundan bahsetmedim fakat hiç haz almadığım bi durum bu millet çili var diye şikayetçi olur bense sakarlığımdan Allahım Akıl ver sen şu insanlara!

Koşar adım merdivenleri çıktığımızda karşımızda müzik odasını gördük ve hiç düşünmeden içeri daldık arkamızdan kapıyı kapattığımız gibi sevinmiştik ilk olarak amacımız buraya gelmekti zaten

Biraz erken sevinmiş olacağız ki atakan çığlık atarak meriçin arkasına geçti 'o-orda!' hepimiz dediği yere baktığımızda yerde bi zombi gördük ve üzerinde bi piano vardı yavaş ve temkinli adımlarla ona doğru yürürken asil bana doğru bi adım attı elimle durmasını işaret ettim 'ama efsun!' zombinin yanına gittiğimde sıkışmış olduğunu gördüm 'hey çocuklar sorun yok o şey buraya sıkışmış' herkes rahat bi nefes alırken onu orada bırakıp enstrümanlarla bakmaya başladım bize kısa süreliğine bi silah lazımdı silahtan kastım kendimizi koruyabilecek şeyler odun olur bi demir parçası olur

Herkes bişeyler arıyordu fakat hiçbirşey bulamadık bi dakika zombi! Zombinin üzerindeki pianonun demir ayaklıkları evet işte buldum pianoya yöneldiğimde meriç kolumu tuttu 'napıyorsun yine?' pianoyu ve altındaki zombiyi işaret parmağımla göstererek 'pianonun ayakları demir ve 4 tane var!' atakanda bi diğer kolumu tutarak 'ama altında da zombi var!' ikisindende bağırarak kollarımı kurtardığımda batuhanın güldüğünü gördüm 'bakın şundan bi vazgeçin her olayda kolumu tutuyonuz oğlum bakın asil korkuyor onunkini tutun naş naş!' geri arkama döndüğümde bi sandalye elime alıp pianoya vurmaya başladım o sırada bişey fark ettim burada sessizce otururken koridorda hemen hemen hiç zombi görünmüyordu ama ses çıktıkça koridora zombiler doluşmaya hatta kapılara vurmaya başladılar batuhan hızla gelip elimdekini alıp bi tarafa fırlattı 'hepimiz ölücez!' 'ama bunlar olmadan da ölücez!' batuhan ellerini pes eder gibi ellerini iki yana kaldırdı bende kapının camından dışarı bakıp geri pianonun önünde durdum 'çocuklar!' hepsi bana dönmüştü meriç hariç o sadece camdan dışarıyı izliyordu

'birisi şu pianoyu kırmama yardım edebilirmi? Biraz sağlammış bu ya!' tam o sırada ne olduğunu dahi anlamadım önce arkamdan büyük bi gürültü koptu ardından batuhan bana doğru koşuşu 'EFSUN!'

Bol bol yorum yaparsanız sevinirim ana sayfaya çıkmam lazımmm

Ölümün kıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin