Batuhanın koşuşu ve beni bi kenara itişinden sonra büyük bir acıyla yere düştüm kafamı betona çarpmıştım ve bi an gözlerimin buğulandığına şahit oldum
Çarpmanın etkisiyle kendime gelmeye çalışırken duyabildiklerimi duymaya çalıştım
'batuhan öldürmemiz lazım bunu!' asilin sesiydi bu emindim ama sesi çok endişeli çıkıyordu
'onu bende biliyorum asil biriniz yardım etse de öldürsek' buda batuhandı sanırım bişey yapıyordu ve yaptığı şeyde zorlanıyor gibiydi
'oğlum ölür mü ki bu?' bu da atakandı heralde sesinden anladım o şakacı sesinden
'DENEYECEĞİZ İŞTE SALAK Bİ YARDIM ET!' batuhan çıldırmıştı
Başımda bi gölgenin belirdiğini fark ettim fakat başımı kaldıramıyordum 'kafası kanıyor!' meriçti bu dimi? meriç meriç eminim ellerini saçımda hissettim 'öküz batuhan kızı nası ittin ya!' süslüm ya 'ölmesinimi tercih ederdin asil!' neden nolmuştu ki meriç hayla benimle ilgilenirken kafamın altına bişey koydu sanırım çünkü başım sert betondan ayrılıp birazdaha yumuşak bi zemine geçmişti ben neden gözlerimi açamıyorum?
Sert bi metal sesi geldi ve ardından atakanın sesi 'öğğ çok iğrenç bu' 'sonunda kurtulduk!' atakanın bi yandan öğürdüğünü duyabiliyordum zombi vardı ve onu öldürmüşlerdi sanırım
Demekki beni itmesinin sebebide buydu pianonun altındaki zombi çıkmıştı sanırım
Sonra boynumda iki tane parmak hissettim 'bilinci açık neden uyanmıyor?' meriçti bu ve ben nasırım meriçin dizlerine koymuştum kafamı sonrasında gözümdeki o buğulu sisler yavaş yavaş yok olmaya başladı 'o kadar sert itmedim!' bu endişeli ve korku dolu seste tabikide batuhandan çıkmıştı
Sızlandığım ve kafamdaki keskin acıdan dolayı inlediğim zaman meriç kulağımın dibinde bağırdı 'uyanıyor!' onu bizde biliyoruz salak!
Gözlerimi ilk açtığımda karşımda batuhanı kafamı yasladığım meriç'i ve elimi deli gibi sıkı tutan asili gördüm atakan nerede?
'Efsun!iyimisin?' 'birazdaha yavaş itseydin keşke hayvan!' tartıştığımız sırada kafamı kaldırdım ve sınıfı inceledim 'Atakan nerde?' meriç camı gösterdi 'bize daha iyi bir yer bulmaya gitdi' bende başımı sallayıp doğruldum ama cidden kafam çok acıyordu yeniden kafamda hissettiğim bi ıslaklıkla elimi saçlarıma götürdüm ve kafam kanıyordu daha deminde kanıyordu neden durmuyor bu kan? Ellerimi aşağı göz hizama getirince avucuma kadar damlayan kana şahit oldum tam o anda meriç elimi indirip bi bezi elime doladı 'bakmaman daha iyi' sonra saçımada bi bez bastırdı ama yanımızda ne bi ilaç nede bi su vardı
O sırada paldır küldür camdan içeri atlayan atakanı gördük yavaşça ayağa kalktı ve üzerini düzeltti 'her yer zombi kaynıyor ne ara bu kadar zomb-- EFSUN!' koşarak yanıma gelip bana sarıldı öyle sıkı sarılıyordu ki sırtına vurmaya başladım 'lan! Boğuluyorum! Allahım kurtarın beni!' atakan benden ayrılınca tüm havayı içime çektiğimi burnumdaki keskin soğukluktan anladım
'öküz yavaş iyiyim ben!' Atakan biraz buruk bi ifadeyle yüzüme baktı 'bi an.... Öldün sandım!' 'hiç de boşuna şu lanet yaratıklardan kurtulmadan ölmem ben' ne yani o kadar mı kötü görünüyordum öldüğümü düşündükleri kadar mı?gülerek söylediklerimden sonra meriç elini omzuma koydu 'sen yerdeyken seni öyle görünce çıldırıp kafa dağıtıcam diyip cama çıktı aptal sorduğumuzda da bize uygun bir yer bulucam dedi' ve evet hayla yerde oturuyorduk.
Yerden doğrularak kalktığımda asil hayla koluma asılmış yanı başımda duruyordu 'kızım askımıyım ben!' tebessüm ederek benden ayrıldı
'eee şu sınıf işi ne oldu?' 'dedim ya kızım zombi kaynıyor etraf' iki seçenek var önümüzde ya koşarak karşı sınıfa geçip ordaki sınıfları denemek yada en az zombi olan sınıfa gidecektik bu sınıfın camından ama karşı tarafa geçerken de bi takım sorunlarla karşılaşabiliriz
'Bence kendimize bi barikat kurup karşı sınıfa geçelim' bunu duyan batuhan ve meriç düşünmeye başladı yine ne dönüyor bunların kafasında
'sıralar barikat saldalyeler silah bence olur bu iş!' meriçin hesaplamalarıyla gidebiliyorduk fakat... 'peki ya oraya gidip ne yapacağız?' atakan lafı ağzımdan alarak söze atladı ardından asil de aynı şekilde 'bizim gitmemiz gereken yer laboratuvar değilmi?' ben diyorum size ikisi birleşince çok akıllı oluyor bunlarBatuhan biraz asile sert çıkışınca aralarına girdim 'tamam ya sakin olun bi!' 15 dakikalık bi düşünme seansından sonra karşı sınıfa gitmeyi ve batuhanla atakanın laboratuvara gitmesine karar verdik
Şimdi ise sandalyeleri kırıyoruz meriç ise masaları birleştirip birbirine bağlıyor 'of bu sandalyeler benden bile sağlam!' asilin haklı sitemiyle istemesemde güldüm
Dakikalar sonra herşey hazırken hepimiz sadece birbirimize bakıyorduk 'ya başaramazsak...'
Bu düşünce içimizi yiyip bitiriyordu başaramazsak aramızdakilerin birinin bile gitme ihtimali bizi deli ediyordu ama sonucu görmek için bir yerden başlamamız gerekiyordu
İnanmak başarmanın yarısıdır...
'inan! Yapıcaz.' Elini omzuma koyan batuhan diğerlerini motive edicek bi ses çıkarmıştı hepimizin buna ihtiyacı vardı. 'söz veriyorum! Hepimiz kurtulacağız buradan...' batuhanın bize verdiği sözle hepimiz hırslanmıştık 'ama hep beraber başaracağız bunu!'
'abi ben çok hırslandım hadi çıkalım!' atakan dan sonra asile baktım gözlerinde tereddüt vardı gidip elini tuttum 'hazırız!' o da bana baktığında gözlerinin içi gülüyordu umutla suratıma bakıyordu
Hepimiz hazırdık son kez planı tekrar edicektik 'şimdi ben atakanla sıraları ayarlayacağız sonrasında meriçle efsun kapıları açacak bizde bağladığımız sıraları koridora çıkarıp bariyer yapıcaz o sırada asille efsun üste çıkmaya çalışan zombileri ellerindeki sandalyelerle indirmeye çalışıcak tam o sırada da hepimiz herşeyi orada bırakıp sınıfa gireceğiz!' batuhana kafa sallayarak meriçle kapıya yöneldik ikimizde kapıyı tutunca batuhana baktık tek bi hareket bekliyorduk ve o hareketi yaptı başını onaylar manada salladı bize hızla kapıları açtık
Plandaki gibi batuhan ve atakan hızla çıkıp sıraları koydu bunu yaparken dahi zorlanmışlardı batuhan sıraları yerleştirmişken atakan zorlanıyordu ve kafasının hemen üzerinde bi zombi vardı elime sandalye alıp atakana doğru koştum omzundan destek alarak zıpladım ve zombiye vurdum
O yere düşünce etrafta meriç i aradım fakat göremedim asil ise korkmasına rağmen gelmeye çalışan zombilere engel oluyordu zombiler çok fazla olmaya başlayınca bağırdım 'atakan tutuyorum ben! Gir sınıfa' 'olmaz önce sen git!' 'ATAKAN HADİ!' daha fazla ısrar etmeden sınıfa girdi tüm gücümle sıraları itiyordum batuhanda öyle 'Asil sınıfa git çabuk!' yere düşmüş olan asil hızla kalkarak sınıfa kendini attı sırtımızı sıralara yasladığımızda batuhanla göz göze geldik 'bak önce sen gir ben gelir--' daha lafımı bitirmeden batuhan üzerime koşup kolumu kavradı ve beni çekerek sınıfa soktu ardından kendiside sınıfa girerek kapıyı kapattı
Dışardaki sıraların yıkılma sesleri geliyordu sınıfa baktığımda karşımda meriç i gördüm ne yani bu bencil bizi düşünmeden sadece kendi canını mı kurtarmıştı 'sen...plana sadık kalmadın!' bağırarak üzerine yürüdüğümde atakan aramıza girdi 'ÖLEBİLİRDİK FARKINDAMISIN!?' atakanın ellerini indirerek meriç in yakasını tuttum 'bu gün senin yüzünden ölebilirdik bencil adi!' ben sinirle meriç i duvara iterek bıraktığımda hayla bağrışıyorduk
'E-efs-sun!' ağlayan asilin sesiyle ona doğru döndüm ve size yemin ederim kalbimin ritmini dahi durduracak o tabloyla karşılaştım 'A-Asil!'...
Yorum yapın lütfen beğendiğiniz yerleri yada değiştirmem gereken yerleri söylerseniz işimi kolaylaştırırsınız❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün kıyısında
Teen FictionDüşünün bir gün gözlerinizi açıyorsunuz ve gözlerinizi açtığınız dünya eski dünya değil...