Yavaşça gözlerimi araladığımda hayla demir koltuklardaydım ve etrafımda ne bi ses ne de bi kişi vardı hızla doğrulup etrafıma iyice bakındım evet bizimkiler yoktu olduğum yerden kalkıp yürümeye başladım karın ağrım hayla vardı fakat dün kü gibi değildi tabi ben uyuyunca gün mü geçti saat mi geçti bilmiyorum da neyse ben hayla yürümeye devam edereken bi anda önüme atakan atladı korkarak başparmağımı damağıma bastırdım 'oha atakan kafama uç istersen ya!' 'Korktunmuuu?' Onu dikkate almadan hayla dükkanın içinde yürürken bi an bizimkileri hatırlayıp arkamı tekrar döndüm 'Hey! Batuhan,meriç vee o piç kurusu çağrı nerede?'atakan gülerek yanıma geldi 'batuhan ve meriç o piç kurusuyla uğraşıyor' gülerek koşar adım yanımdan uzaklaşınca 'nE?' Bende koşarak arkasından gittim dükkanın arka kapısından bir bahçeye çıktı sonra bahçedeki yere yapışık olan kapıyı araladı bi sığınak vardı sanırım bende atakanın arkasından indiğimde düşündüğüm gibi bi sığınakla karşılaştım ama beni dehşete düşüren şey sığınak değil çağrı olmuştu ağzı yüzü kan olmuştu ve başı önüne düşmüş dayak yemekten terlemiş ve dalgalı saçları öne doğru sarkıyordu hızla meriçin yanına gidip koluna asıldım 'yahu siz delirdiniz mi?' 'Neden? Vallahi kafamız gayet yerinde' bana cevap veren batuhan olmuştu sonra çağrının başına eğilerek saçlarına asıldı ve yüzünü kaldırdı gözünü açamıyor hatta ağzından kan geliyordu 'bana o uyuşturucuyu verirken düşünseydi o zaman!' 'S..siz naptınız? Bu kadar vurmayacaktınız yalan söylediniz bana!' Çağrıya doğru adımladığımda meriç kolumu tuttu 'onu sinirlendirme bırak ne yaparsa yapsın' bu yaptıkları hiç normal bişey değildi evet onu bende sevmiyordum evet yaptığı çok da yanlış bir hareket fakat çocuğu öldürecekler neredeyse 'ne saçmalıyosun sen meriç? Çocuğun haline bak!' Kolumu sertçe meriçten çekince çağrıya yöneldim evet kötü olabilir ama hiçbir insan bunları hak etmiyor batuhanı ittirerek çağrının başına geçtim ve önünde yere çömeldim çenesinden tuttuğumda acıyla inleyişi kulaklarımı kendine getirmişti suratımı ekşiterek batuhana baktım ve ayağa kalkıp onu ittirmeye başladım 'şöyle bi durumdayken bile bunları düşünüyorsunuz ya yazıklar olsun size!' Sonra atakan ve meriçe döndüm 'sizlerde bunu doğru bulup onayladığınız için...off cidden sınırı çok aştınız' sonra çağrıya bakarak bağırdım 'ÖLDÜRÜN ONU TAMAM MI? BELKİ İÇİNİZ RAHATLAR!' sinirle olduğum yerden hareket ederek tekrar merdivenlere yöneldim ve bodrumdan çıktım ne yaptıkları ve yapacaklari gram umrumda değildi şayet kendim ne yapacağımı çok iyi biliyorum
Hızla dükkanının içine girerek gözüme en işlevsel yayı çarptırıp hemen onu aldım beyazlı ve üzerinde altın rengi döşemeler olan bir yaydı hemen oklara yöneldiğimde en sivri uçlu olanı bana yeter di hemen 50 li bir tane sırt çantası dolu oku alarak orda kasanın köşesinde bulduğum bir ceketi giydim hemen sonrasında ok çantasını sırtıma takar takmaz elimdeki yayla emin adımlarla dükkandan çıktım bahçe kapısından tam çıkacakken birinin kolumu tutmasıyla duraksadım arkamı döndüğümde meriç olduğunu gördüm kolmu tuttuğu eline bakarak 'elini çek meriç!' Meriç beni dinlemeden beni içeri tekrar çekti ve kapıyı kapattı 'öylece gidemezsin!' 'Öylece gidiyorum!' Meriç hayretler içinde bana bakıyordu 'bize neden bu kadar sinirlendin hayla anlamıyorum?' Sinirden güldüğümde devam etti 'sen değilmiydin onu öldürmek isteyen? Neden şimdi onu koruyorsun o bizi mahvetti efsun bizi ayırdı hepimizi dağıttı!' Gözlerimi meriçe dikerek sert gözlerimle cevap verdim 'BENİM HER İŞİMİ SİZ ÜSTLENMEK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ!' 'O PİÇ KURUSU SADECE SANA ZARAR VERMEDİ ANLIYORMUSUN? BİZİ MAHVETTİ BATUHANI MAHVETTİ!' suratıma karşı haykırması kalbimi ağrıtmıştı sertçe yutkundum ama o devam etti 'ÖLÜYORDU! SENİN BUNDAN HABERİN VARMI? EVET BATUHAN ÖLÜYORDU!' ben şaşkınlığımı gizleyemezken o hayla acımadan drvam etti 'O ÖLÜRKEN SEN ONUN YANINDAMIYDIN? BİZ ONUN YANINDAYDIK BİZ' gerçekleri suratıma vurması beni sinirlendiriyordu ama bilmediğim şeyleri öğrenince şaşırmıştım gözlerim buğulandı bir an sonra benim kolumu atakan sardı meriçin kolunu da batuhan benim bilmediğim gerçekler varsa onlarında benim hakkımda bilmedikleri varken bu kadar rahat konuşamazdı bunu kaldıramazdım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün kıyısında
Teen FictionDüşünün bir gün gözlerinizi açıyorsunuz ve gözlerinizi açtığınız dünya eski dünya değil...