Yine okuldaydim. Patlayacaktım artık ders bitmek bilmiyordu yağız bana dönüp bi süre bana baktı. Sanki bişey diyecek ama çekiniyor gibiydi. Dayanamayıp sordum "bişey mi diyeceksin yağız" dedim. Bana baktı deyip dememek arasında kararsızdı sanki. "Hadi ama bişey diyeceğin çok belli dedim" dedim tekrar. "Ben şey diyecektim" dedi ve sustu. Utanıyor gibiydi. "evet?" Dedim devam etmesi için. "dün sizin evde kimse yoktu sanırım. Tek basinaydin" dedi. Evet ama o nerden biliyordu ki? "Evette sen nerden biliyosun" dedim. Tek kaşımı havaya kaldırarak. "Evinizin ışıkları yanmıyordu" dedi. "Evet tektim" dedim. Arkadan öksürük sesi gelince oraya döndüm çağandi. Bana bakıyordu. Tekrar yağıza döndüm. Ben dönünce konuşmaya başladı. "İstersen bugün bizde kalabilirsin. Çünkü senin için tek kalmak tehlikeli olabilir" dedi. Endişeli bir ses tonuyla. Çağan ve leya yetmezmis gibi birde yağız çıktı şimdi.
En fazla ne olabilirdi ki?
Diye düşündüm. Yağız cevap bekler gibi bana bakıyordu. "Olur kalırım" dedim. Sevinmişti bu doğru muydu bilmiyorum çünkü onu henüz tanımıyorum..
....
Teneffüs olunca lavaboya gittim arkamdan kapı kapanma sesi geldi korkuyla hızlıca arkamı döndüm. Tanıdık yüzle rahatladım. Ama burası kızlar tuvaleti onun ne işi var burda?
"Çağan burasi kızlar tuvaleti" dedim. Beni pek dinlemiyordu çünkü kapıyı kapattı ve üstelik bide kilitledi. "Neden kilitledin" dedim hafif yüksek sesle. Üzerime doğru geliyordu. Bende geriye doğru gidiyordum. Sırtım duvara değince durdum. Kaçacak yerim kalmamıştı harika! "Onun evinde kalmayacaksin!" Dedi. Ses tonu ürkütücüydü. "Ne" dedim. "Yağızla kalma onu tanımıyorsun daha" dedi ofkeliydi. "Senide tanımıyorum" dedim. Geriye gitti. "Haklısın" dedi ve kapıyı açıp çıktı.
Aslında çağan haklıydı. Bu çok yanlıştı ama napacaktim..
....
Dersler bitince yağızla sınıftan çıktık bugun sinemaya gidecektik. Arkamdan leya seslendi durdum.
"Yapma böyle ... Barışalım lütfen.." dedi. Gözleri doluydu.. kiyamazdim ki ben ona. Gidip sarıldım oda bana sarıldı ve burnunu çekerek konuşmaya başladı "barıştık mı" adeta ses tonu bi çocuk gibiydi. "evet" dedim kocaman gülerek. Ülkü kıskanmış olacak ki yüzünü astı. "Ama ben" dedi dudaklarini büzerek. Gidip ona da sarıldım.
.....
Yağızla sinemadan çıktık. Herkes bize bakıyordu. Daha doğrusu bana..
"Bunlar neden bana bakıyor" diye sordum. Yağız ilk etrafına bakti. Yüzünde çok garip ifade vardı ama sonradan kendini düzeltti. "Galiba ilk defa bu kadar güzel kız görüyorlardir" dedi. Utanmıştım. Ama gerçeğin bu olmadığını biliyorum. İnsanlar çok tuhaf bakıyor cunku. Sanki daha önce insan görmemiş gibiler.......
Yağıza bir bahane uydurup eve geçtim. Tabikide onda kalmayacaktım. Caganin dediği gibi onu henüz tanımıyorum. Ardından hemen kapı çaldı. Kimdi bu? Ayrıca saat gece 12 yi geçmek üzere. Kim neden bu saatte gelsin ki? Kapının deliğinden baktım ama kimseyi göremedim. "Kim o" dedim. "Benim" dedi sesinden anladığım kadarıyla leyaydi kapıyı açtım. Ama şoka uğramıştım. Leya perişan haldeydi. Ağlıyordu. Hemen içeri aldım.
"İyi misin" dedim bana baktı bı sure. "Çağan artık eskisi gibi davranmıyor bana çok soğuk" dedi hıçkırıklarin arasında. "Neden" dedigim de bişey demedi. Sadece ağlıyordu sıkıca sarıldım. Acaba benim yüzümden mi diye düşündüm ama ne alakaydi? Kendimi kötü hissetmeye başladım......
Leya gittikten Yarım saat sonra aşağıdan sesler duydum. Sanki birisi kapiyk zorluyordu. Mutfaktan elime bıçak aldım ve kapının oraya gittim. Kapı açılınca korkuyla çığlık attım ve bıçak olan elimi havaya kaldirdim. Karşımda annemle babamı görünce şaşırdım ve hemen bıçağı indirdim. Babam kahkaha attı.
"Bizi bıçakla mi karşılıyorsun yeni adet mi" dedi babam. Gülmekten zor konusuyordu. Annem de gulmemek için dudağını ısırmaya başladı. "Baba ya ne dalga geciyosun korktum" dedim gelip bana sarıldı.