Bugün günlerden cumaydi. Ve okula doğru usul usul gidiyordum. O olayın üzerinden 1 hafta geçmişti. Leya artık farkli davraniyordu. Hatta çağani tamamen unutmus gibiydi artık acı çekmiyordu. Okula geldiğimi anlayınca sınıfa doğru adimladim etrafta kimse yoktu büyük ihtimalle zil çalmıştı. Derin nefes alıp kapıyı çalıp açtım. Ders matematikti.
"Geç otur tatlım." Dedi. Tanrım! Bu hocayı çok seviyordum açıklama yapmak zorunda bırakmamıştı beni. Etrafa baktığım da sadece çağani yanı boştu. İstemeyerekte olsa geçip oturdum. Hemen önümüzde leya ve ülkü oturuyordu. Umarım leya için bi sorun olmazdı burada oturmam.
"Selam" diyen çağana baktım. Bende aynı şekilde selam vererek önüme döndüm.
Teneffüs zili çalmıştı herkes tek tek dışarı çıktı. Bende lavaboya gittim. Zeynebi ve arkadaşlarını görünce aceleyle saçımı düzeltip dışarı çıktım. Şimdi kavga edecek halim yoktu. Ve üstelik onlar bir vampirdi. Onlarla baş edemezdim. Her an beni ısırıp vampire dönüştürebilirlerdi.
Sınıfa gidip yerime oturdum sınıfta sadece çağan vardı.
"Diğerleri nerde" diye sordum. "Kantine gittiler sanırım, sen nerdeydin" dedi. "Lavabodaydim" dedim. Tamamiyle bana döndü. "Neden" diye sordu çok saçma bi soruydu oda anlamış olacak ki önüne döndü. "Pardon biraz saçma oldu" dedi. Gülümsedim. O sırada Zil çaldı. Bizimkiler içeri girip yerlerine geçtiler görüş açıma zeynep girdi. Bana ters bir bakış atıp yerine oturdu. Neler oluyordu? Bu cadı ne istiyor benden?? Leya arkasına dönüp bana baktı çok mutluydu sanki hiç çağanla sevgili olmamış gibi davranıyordu. "Nasılsın Tuana, neden teneffüste yanımıza gelmedin" dedi. "Kusura bakmayın lavaboya gitmiştim" dedim gülerek. "Anladım, diğer teneffüste yanımıza gelirsin o zaman?" Dedi. Soru sorarcasina. "Gelirim" dedim. Gerçekten tuhaf davranıyordu. Belkide herşeyi unutmak istiyordu.
Teneffüste hep birlikte bahçeye çıkmıştık. Leya kantine gideceğini söyleyerek yanımızdan ayrıldı. "Ülkü" dedim. Ülkü bana döndü. "Efendimm" dedi. "Sencede leya tuhaf davranmıyor mu?" Dedim. Kısa bi süre bana baktı. "ne gibi tuhaf" dedi. "Yani bilmiyorum. Hemen çağani unutmasi bu kadar mutlu olması sence de garip değil mi?" Dedim. "Evet haklısın. Belkide başka biri ile konuşuyordur. O yüzden mutludur" dedi. Sasirmistim aslında "kimle" diye sordum. "Bilmiyorum" dedi ellerini iki yana açarak. Ve sonra tekrar konuşmaya başladı. "Belkide.. " dedi ama sonra sustu. "Belki de ne" dedim. Derin bir iç çekti. "Belkide yagizla konuşuyordur. Yani sevgililik gibi. Çünkü bu sıralar baya yakınlar" dedi. Anladığımı belli eder gibi başımı salladım. Olabilirdi ... Leya gelince ikimizde sustuk. Bize garip bakışlar atıp ortamiza oturdu. "ne konusuyodunuz" dedi. Ben konusmayi tercih etmediğim için ülküye baktım. O konuştu. "Hiç yaa.. derslerle ilgili napcaz falan diyoduk" dedi. Profesyonel bi yalanciydi bu kız. "Anladım" dedi leya. Yanımıza Zeynep gelince ilk başta leya ayağa kalktı. Ben kalkmak için zahmet bile etmemiştim. "Noldu Zeynep" dedi leya. "Bu kız.. vampir olacak" dedi. Leyanin ve ülkünün bakışları beni buldu. "Ne sacmaliyosun sen" diye cirladi ülkü. "Çok güzel kan kokuyor. Sizce de fazla tatmin edici değil mi? Siz bile zor duruyosunuz eminim. Ve bu okuldan biri dayanamayip onu vampire dönüştürecektir" dedi ve sırıtarak gitti. Lanet olsun. Bu okuldan dediği kişi kesin kendisiydi. Kendisi beni dönüştürmek istiyo...