gözlerimi açtığımda çoktan saat 1 olmuştu. yuh diye bi ses çıktı ağzımdan. bu saate kadar uyuduğuma inanmiyordum. dün ki mesaj aklıma geldi.
kimdi bu ve benden ne istiyordu. daha kötü birşey yapmasından korkuyordum. ben neyse de çevreme zarar verirse...
perdeleri açmak için yataktan kalktım. leyayi ve ulkuyu cagangile girerken görünce aklıma bugün aysimanin gideceği geldi. nasıl da unutmustum.
hızlıca hazırlanıp aşağı indim ve cagangile doğru yürümeye başladım.
kapıyı tiklattigim da Aysima kapıyı açtı ve birden gülümsedi. "bian hiç gelmiceksin sandim" dedi ve kapının önünden çekildi bende içeri gectim.
"artık gitme zamanı geldi" dedi çağan. herkes ayağa kalktı ve tek tek Aysimaya sarıldılar. benimle de sarildiktan sonra dışarı çıktı caganda onunla beraber çıktı.
otobana kadar çağan götürecekti. onlar gidince bizde eve dağıldık.
eve girince annemi salonda otururken gördüm. tam yukarı çıkacakken vazgeçip annemin yanına gittim.
"nasılsın anne" dedim gülerek. "iyiyim sen" dedi oda gülerek. "iyidir" dedim.
dün hakkında konuşmak istiyordum ama cesaretim yoktu.
"anne" dedim korkarak.
"efendim canım" dedi.
"dün olanlar.." dedim.
"nolmus canim düne" dedi sakince.
"çağan ve beni görmüştün ya kizmicak misin" dedim.
"hayır neden kizayim.. şimdi değil ama ileride anlayacaksın neden kizmadigimi" dedi.
"nasıl yani.. anne olunca falan anlarsin mi demek istiyorsun" dedim güldü.
"hayır hayır.. öyle bişey değil.. zamanla anlicaksin takma fazla" dedi. daha fazla uzatmadim.
"peki ben odamdayim" dedim ve koşarak yukarı çıktım.
telefonu açıp mesajı tekrar tekrar okudum. anneme bahsetmeli miydim acaba? ama bahsedersem yine kasabadan gidebiliriz. o yüzden sessiz kalacaktım.
yine bu kasabadan gitmeyi göze alamazdim. arkadaşlarımdan ayrilamazdim. o hatayı bir kere yaptım bidaha yapamam..
bu mesajı atan her kimse beni yakından tanıyor olmaliydi telefon numarami bulduğuna göre. çok dikkatli olmaliydimm.
telefonuma bildirim gelince korkuyla irkildim. umarım o kişiden değildir diye geçirdim içimden.
mesaj cagandandi. derin bir nefes aldım.
"biraz konuşalım mı?"
demişti. "olur" yazdım ve beklemeye başladım. bir süre sonra pencereden içeri girdi. bende kalkıp kapıyı kilitledim.
"nasılsın" dedi.
"iyiyim sen" dedim
"iyiyim" dedi.
ikimizde sustuk.
"şey Tuana" dedi tekrardan.
"efendim" dedm.
"dün olanlar" dedi ve sustu.
sakin deme onu. bir hata olduğunu ve bir daha olmayacagini söyleme lütfen..
"evet" dedim korkuyla.
"dün olanlar çok güzeldi." dedi. gözlerim dolmuştu.
"Tuana uzun zaman oldu. çok uzun zaman hem de.. seni sınıfta ilk gördüğüm zaman hayatımı böyle degistirecegini bilmiyordum. gittiğin 3 ay boyunca hayatım cehenneme dönmüştü. orada başkasına aşık oldun mu, kimlerle tanıştın hiç birşey bilmiyordum. kafayı yiyordum her gün." dedi.
resmen icimdekileri okuyordu. yanağımdan bir damla yaş süzüldü.
"Tuana ben sana aşık oldum. biliyorum bunu daha önceden söylemem gerekiyordu ama korktum. beni reddetmenden korktum" dedi ve uzunca gözlerime baktı.
"bende sana aşık oldum çağan" dedim.
öyle mutlu olmuştu ki. hızlıca beni kendine çekip sarıldı. ne kadar süredir böyle Kaldık bilmiyorum. ondan ayrıldığım da ağlıyordu. benim de bi farkım yoktu gerçi.
"iyi ki girdin hayatıma Tuanam" dedi ve usulca gözümde ki yaşları sildi. birlikte yatağa uzandık.
"e şimdi n'olacak" dedim. saçma bi soruydu..
"herşey o kadar güzel olacak kii" dedi..
bana mesaj atan kişiden henüz haberi yoktu tabi.. ama onu bugün söyleyip mutlulugumuzu bozamazdim.
"her şey geçecek. seni çok mutlu edicem söz" dedi..
"umarım.." dedim
"umarım ?" dedi şaşkınlıkla.
"hiç.. ağzımdan çıktı bian" dedim ve cagana daha da çok sokuldum.
umarım bu günler son günlerim değildir. umarım her şey çağan in dediği gibi olur.