hastane lavabosundaki aynaya baktım. berbat haldeydim. ya babamı kaybedersem.. tanrım bu düşünce beni nah ediyordu. elimi yüzümü yıkayıp dışarı çıktım. ameliyathanenin önüne geldiğim de çağan ve annem oturmuş ikiside kötü haldeydi. yanlarına oturup annemin elini tuttum.
güçlü olmam gerekiyordu. en azından annem için. annemde benim elimi tutup gülümsedi. bende gülmeye çalıştım ama olmuyordu. canım çok yanıyordu.
babamı kaybetme düşüncesi beni öldürüyordu.
az ileride duyduğumuz sesle ayağa kalktık.
leya ülkü yağız ve deniz gelmişti.
"Tuana" dedi leya. ve gelip bana kocaman sarıldı. diğerleri de sarıldı.
beni tutup oturmami sağladılar. çünkü ayakta zor duruyordum.
doktor çıkınca hepimiz ayağa kalktık.
"babam nasıl" dedim heyecanla.
doktor kafasını yere eğdi.
"üzgünüm.. ama durum hiç iyi değil. araba çarptığında kafasını çok kötü yere çarpmış. ve kaburgasında bir kaç kırık var. siz herşeye hazırlıklı olun" dedi.
annem bi ara sendeledi. "lütfen iyi yapın onu" dedim. hıçkırarak.
"elimizden geleni yapıyoruz" dedi ve tekrar içeri girdi.
"dışarı çıkalım mı biraz" dedim çağana.
başıyla onaylayinca dışarı çıktık. çok kötüydum. "ya babama bişey olursa" dedim.
"merak etme iyi olacak" dedi ve bana sarıldı.
.....
ne kadar süredir disardaydik bilmiyorum telefon çalınca korkuyla telefonuma baktım. arayan leyaydi. elim titreyerek telefonu açtım.
"Alo" dedim.
"nerdesiniz" dedi.
"dışardayiz bişey mi oldu" dedim
"birazdan doktor çıkacak gelin isterseniz" dedi.
telefonumu kapatıp caganla birlikte hastaneye girdik.
biz geldiğimizde doktor hâlâ çıkmamıştı.
"ne zaman çıkar" dedim.
"bilmiyoruz" dedi leya.
çok sürmeden doktor da dışarı çıktı.
"hasta hayati tehlikesini atlattı. ve gözlerini açtı." dedi.
çok sevinmistim..
"peki görebilir miyiz" dedim.
"3 kişiden fazla girmeyin içeri.. geçmiş olsun" dedi.
"teşekkürler" dedim ve annemle içeri girdik.
babam gülümseyerek bize bakıyordu. gidip elini tuttum.
"baba çok korkuttun bizi.. nasil oldu bu" dedim.
"kasıtlı oldu" dedi.
"nasıl yani" dedim.
"biri kasıtlı bir şekilde üzerime sürdü arabayı. çöp atmaya çıkmıştım. sanki benim çıkmamı bekliyormus gibiydi" dedi.
korkmuştum bunun o mesajla bir ilgisi olabilir miydi? bence de olabilirdi.
dışarı çıktık.
"istersen Tuana bizde kalsın" dedi leya anneme.
annem gülümsedi ve teşekkür etti.
hepimiz hastaneden çıktık.
"ben eve ugricam eşyalarımı almam lazım" dedim
"ben seninle geleyim" dedi çağan.
birlikte eve gittik. küçük bi bavul alıp eşyalarımı içine koydum. ve birlikte dışarı çıktık.
gerçeği leyanin evine gidince söyleyecektim.
......
"size bir şey söylemem lazım" dedim
hepimiz salonda oturmuştuk.
"seni dinliyoruz" dedi Yağız.
"babama biri kasıtlı çarpmış" dedim.
hepsinin gözleri büyüdü.
"nasıl yani" dedi çağan.
"yani babamın evden çıkmasını beklemis çıkınca da vurmuş" dedim.
tam o sırada bir mesaj geldi telefonuma.
"baban sadece şanslıydı."
mesajla birlikte donup kaldım.
"kim o" dedi leya.
telefonu ona verdim.
mesajı sesli bir şekilde okudu.
herkes şok olmuştu.
"kasabadan gitmezsem ailem ölecek" dedim.
"gidecek misin yani" dedi çağan.
yüzünde üzüntü vardı.
"hayır onun kim olduğunu bulucam" dedim.
"bulucaz" dedi leya.
ama nasıl...