17

170 26 19
                                    

Buzdolabındaki pastaları vitrine yerleştirdim, kahve bölümündeki bulaşık makinasını boşalttım ve bardakları yerine dizip Sasuke için hazır hale getirdim.

Sonrasında Naruto ve Rin'in hamur işlerini yapmasına ve satışına yardım ettim.

Yeni yıkadığım ellerimi önlüğüme sildiğimde yüzümde yorgun bir gülümseme belirdi.

Bugün bizim için oldukça bereketli bir gün olmuştu.

"Sahil yolunun sonundaki rezidansın ihalesini kazanan şirket oraya taşınmaya başlamış, bu yüzden çalışanlarda yollarının üzerinde olduğumuz için burayı tercih etmiş olmalı." demişti, Rin.

Bu güzel bir haberdi.

Satışlarımızın bu kadar çok olması kazancımızın da çok olmasına neden olurdu.

Boşalmış tepsileri üst üste koyup tezgahın gerisine baktım.

Naruto gerindi ve anlını elinin tersiyle sildi.

"Bu kadar çok müşterimizin olacağını düşünmemiştim. Keşke Shika'da yanımızda olsaydı."

Shikamaru, Rin'in dediğine göre acil izne çıkmıştı, bu yüzden bugün aramızda değildi.

Ellerimi önlüğüme sildim.

"Üstesinden geldik ama değil mi?"

Naruto bana gülümsedi.

"Öyle."

Rin yorgun olduğumuzu anlamış olmalı ki üst üste dizdiğim tepsileri tezgahtan aldı.

"Yarım saat kadar dinlenin. Gün sonuçta daha yeni başlıyor, sizin enerjik hallerinize ihtiyacım var."

Naruto ile birbirimize 'şükürler olsun' gibisinden baktık.

"Sağol Rin."

Başını salladı.

"Teşekkür etme Sakura. Güzel çalıştınız. Obito'da gelmek üzere zaten tepsileri falan biz hallederiz, zaten çok müşteri de yok. Gidin dinlenin."

Başımı eğdim ve dinlenme odasına doğru yollandım.

Günün belki de yarısına bile gelmemiştik ancak sabahki beklenmeyen yoğunluk tüm gücümüzle çalışmamızı gerektirmişti.

Dinlenme odasına girip pencere kenarındaki koltuklardan birine kendimi bıraktım ve gözlerimi kapattım.

Kafamda yeni yeni yer edinmeye başlayan ağrıya karşı kaşlarımı çattım.

İşe tekrardan dönmeden önce bir ağrı kesici almayı aklıma yazdım.

Arka cebimdeki telefonu önümdeki sehpaya koyduğum sırada odanın kapısı açıldı ve Naruto elindeki iki bardakla içeriye girdi.

Oturduğumu görüp yayvan bir gülümseme takındı.

"İkimize de kendimize gelmemiz için ice americano yaptım. İçersin değil mi?"

Minnettarlıkla gülümsedim.

"Tabii."

Naruto bardağı bana uzattı, ardından karşımdaki koltuğa kuruldu.

"Eğer sabahları hep böyle bir yoğunluk olacaksa belki bir kişiyi daha işe almaları gerekebilir."

Başımı salladım ve buzlu kahveyi hafiften terlemiş anlıma koyup soğukluğunda avuntu buldum.

Naruto'da benim yaptığımın aynısını yaptı.

Böylece birbirimizin sessizliğini dinleyerek gözlerimizi kapattık.

He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin