Hayatta, yürüdüğümüz yolda, kendi ellerimizle çizdiğimiz kaderde bazı şeyleri bilebilmek imkansızdı.
Her şey için hazırlıklı olduğumuzu düşündüğümüz durumda bile tahmin edemediğimiz bir anda gafil avlanabilirdik.
İşte o duruma geldiğimizde yapılabilecek çok az şey vardı.
Ya dimdik duracak ve yüzleşecektik, ya da şartları değiştirmeye çalışacaktık.
Sasuke için geçmişinden fırlayıp gelecek olan canavarı ne olurdu bilmiyordum ama her iki yoldan da karşısına çıkacak sorunları yok edecekti.
Bunu yapabilecek irade de, cesaret de onda vardı...
'Benim aksime...'
Ben, hareketli ve hazırcevap bir çocuk olmama rağmen, büyüdükçe tüm bu özelliklerimi kaybetmiş, kabuğuma çekilip küçülmüştüm.
Yaşadıklarıma karşı da durum böyleydi.
Cevap vermemeyi, kaçmayı seçiyordum hep...
'Peki ya şimdi? Yine mi aynısı olacak, kaçmayı ve hiçbir şey olmamış gibi yaşamayı mı umacağım..?'
Bunu gerçekten istiyor muyum?
Yapacaksam isteyerek mi yapacağım?
Yoksa mecburiyetimden mi?
Annem saçlarımı okşarken sakin nefeslerini ve kalp atışlarını duyabiliyordum.
Etraf darmadağın olmasına rağmen hala nasıl bu kadar sakin olabiliyordu?
Nasıl kendinden bu kadar emin olup dimdik durabiliyordu?
Babam onca şey yapmışken, ona hakaretler etmiş, vurmuş ve bir kadın olarak berbat hissetmesine sebep olmuşken nasıl bu kadar gururlu olabiliyordu?
İnce parmakları saçlarımın arasında kayboldu, ve yeniden yerlerini buldular.
"Benim güzel kızım, iyisin değil mi?"
Başımı kaldırıp ona baktım.
Yanağındaki morluk çirkin bir renk almıştı ve kaşı kanıyordu.
İnce saç tutamları yüzünü çevrelemişti.
Fakat gülümsüyordu.
Benim için, korkmamam için gülümsüyordu.
Ağzımı açamadım.
Anneme her şeyin düzeleceğini söyleyemedim ya da babama lanetler yağdıramadım.
Sadece başımı salladım.
Unutmayı, yok etmeyi seçtim.
Böylece kaçmayı öğrendim...
Peki ya şimdi?
'Ne yapmak istiyorsun, Sakura..?'
İrkilip yataktan fırladım.
Kalbim canımı acıtacak kadar hızlı atarken, nefesim kesilmiş bir haldeydim.
Vücudumun titremesine aldırış etmeden baş ucu lambasını açtım.
İçeriye dolan loş ışık etrafa bakıp sakinleşmemi, nefeslerimin düzene girmesini sağlamıştı.
Başımı öne eğip gözlerimi birkaç kere açıp kapattım ve yumruklarımı sıktım.
Gözlerime hücum etmiş siyah noktacıklar gittikçe kaybolmaya başladılar.
En sonunda da yok oldular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTION
Fiksi Penggemar"Benim için ideal erkek mi?" Bakışlarımı bardağıma indirdim. Ve aklımda canlanan görüntüye karşı zevkle iç çektim. "Kesinlikle Uzui Tengen'e benzeyen biri.."