Karşımda gördüğüm bu manzara bir şaka olmalıydı.
Sai aslında burada olmamalıydı ve ben işime devam ediyor olmalıydım.
Gözlerimi kırpıştırdım, yanaklarım yanıyordu.
'Üzülse ne olacak ki yakında ondan ayrılacaktım zaten...'
'Onu sadece zavallı biri olduğu için sevdim, bana sevgim için yalvardığından sevdim.'
Kalbim sıkıştı.
Yalan değildi, o buradaydı.
Ellerimle kavradığım tepsiyi göğsüme çektim.
Sai bana doğru yayık adımlarla yaklaştı.
Bir zamanlar aşık olduğum o kibar ve sıcakkanlı yüzü, acımazlıkla yontulmuş bir ifade ile resmedilmişti.
"Müşterilerini böyle mi karşılıyorsun, Sakura?"
Adımı onun dudaklarından bu şekilde tükürürmüşçesine duymak beni bitirdi.
Sıkışan kalbime karşı derin bir nefes alıp gözlerimin arkasını yakan yaşları geri dönmeye zorladım.
"Hoş geldiniz, size masanıza kadar eşlik edeyim."
Sai'nin sırıtışı bu tavrımla beraber genişledi.
Bana yaklaşıp elini omzuma koyup kulağıma doğru eğildiğinde şakağımdan firar eden bir damla terin yanağıma doğru süzüldüğünü hissettim.
"Yapman gerekeni yapmalısın. Hem burada hem de yatağımda..."
Titredim.
Beni pis imalarına yakıştırmasına nefret ettim.
Fakat kontrolümü elimden bırakamazdım, burada olmazdı.
Sai'nin böyle bir şeyi özellikle iş saatlerimde yapmak istemesinin sebebi, tutunduğum dalı kesmekti.
İşimi, elimdeki tek şeyi almak istiyordu benden...
Onun gibi basit birinden de bu beklenirdi zaten...
Sesimi çıkaramayacağımı bildiği için her türlü pisliği yapacaktı.
O arkamdan yürürken adımlarımı hızlandırdım.
Cam kenarındaki masalardan birine kadar ona eşlik ettim.
Bakışları bir kez bile üzerimden ayrılmadı.
Çenemi kitledim ve karşılık vermemeyi seçtim.
Karşılık verirsem kafenin bu işlek saatinde olacakları düşünmek bile istemiyordum.
Masadan ayrılır ayrılmaz Sasuke'nin tezgahına boş bardakları bırakan Obito'nun yanına gittim.
Sasuke'ye bakmadan Obito'nun koluna dokundum.
Bakışları bana çevrildi.
"Bir şey mi oldu?"
Başımı salladım.
"Biraz gelebilir misin?"
Bu konuşmayı Sasuke'nin önünde yapmak istemiyordum.
Gerçi Sasuke'nin beni izleyen ölçülü bakışlarından ters giden bir durumu anladığını görebiliyordum.
Sasuke başını Obito'ya doğru salladı.
"Bardakları ben hallederim."
"Tamamdır."
Obitoyla yan yana yürüyüp mutfağa geçtik.
Neyse ki Rin ortalıkta görünmüyordu.
Ellerimi önümde gergince bağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTION
Hayran Kurgu"Benim için ideal erkek mi?" Bakışlarımı bardağıma indirdim. Ve aklımda canlanan görüntüye karşı zevkle iç çektim. "Kesinlikle Uzui Tengen'e benzeyen biri.."