Etrafımdaki bu büyük karmaşayı idrak edebilmek, içimdeki korkunun kabuğuna çekilmesine bağlıydı.
Çünkü, hayatım rutin bir sakinlik içinde geçerken duyduğum polis sirenleri, silah sesleri ve kalabalığın korku dolu çığlıkları beni hayatım boyunca sahip olamayacağıma inandığım bir konuma sürüklemişti.
Korkak bir insanın profiline...
Gözyaşlarım görüşümü bulanıklaştırırken titreyen bedenimle, zihnimde çınlayan silah sesiyle kalabalıkta dikilen o korkmuş insana...
Kollarımı bedenime doladım, gözlerimi kırpıştırıp kalabalıktan kaçmanın yollarını aradım.
Burada daha fazla kalamazdım.
Her şey tüm korkunçluğuyla beraber üzerime gelirken tek başıma hayatta kalamazdım.
'O silahın namlusunun hedefinde ben olabilirdim...'
Geri geri gitmeye başladım.
Çantamın sapı omzuma baskı yapıp yerimde durdurmaya çalışsa da geriye gittim.
İnsanlara çarpıyordum ya da eziliyordum, emin değildim.
Ama sanki kafamı çevirirsem o silah sesini tekrardan duyabilirmişim gibi geliyordu.
İşte bu yüzden apartmanın girişine bakmalıydım.
Ambulans ve polisin içeriye girip saldırganı etkisiz hale getirdiklerini umuyordum ama onlar içeri girdikten sonra tekrardan patlayan silah sesi beni güvensiz hissettiriyordu.
Polislerin birbirlerine telsizle bağırdıklarını duydum.
"İçeride vurulmuş bir kadın var!'
Gözlerim korkuyla açıldı.
Ellerim farkında olmadan ağzımı kapattı.
Vurulmuş bir kadın...
'Ceset...'
Tam da o anda apartmanın girişinde bir sedye belirdi.
Bir kadındı yatan, göğsünün üzerinin kanla kaplı olduğunu düşünüp gözyaşlarıma hakim olamadığım anda sedyede çıkan bedenden gözlerimi alamayacağımı biliyordum.
Ama omzuma konan bir elin beni döndürmesiyle bedenim tepki verdi ve daha fazla göremeden görüşüm kapandı.
Başımın bir göğse yaslandığını hissettim.
Neler olduğunu anlayamadan panikleyeceğim sırada ise kokuyu tanıdım.
Erkeksi ama parfümle karışık belli belirsiz kahve kokusu...
Sasuke...
"Sakura..."
İsmim dudaklarında bir dua gibi döküldü.
İnsanların bağırışlarını umursamadım, polisleri ve diğer her şey geri planda kalmış gibiydi.
Boğazımdaki yumru yutkunmamı ve konuşmamı engellese bile durumu anlatmaya çalıştım çaresizce...
"Sasuke...Silah...Ö-öldür..."
Manzarayı görmüş olmalıydı ki beni susturdu.
"Daha fazla konuşma..."
Bakışlarım siyah kazağında sabitlenirken görüşümü kapatmaya devam ediyordu.
"Hadi gidelim."
Kolunu omuzlarıma doladı ve beni kalabalığın içinde yönlendirip geriye bakmama izin vermedi.
Beni içine çekildiğim bu girdaptan döndürüp çıkaracağından emin bir şekilde kendimi ona bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTION
Fanfic"Benim için ideal erkek mi?" Bakışlarımı bardağıma indirdim. Ve aklımda canlanan görüntüye karşı zevkle iç çektim. "Kesinlikle Uzui Tengen'e benzeyen biri.."