Bazen hayatta tırmanacağın yokuşları ya da tepeceğin yolları aşmak zor gelirdi insana...
Ne yapacağını bilemez, kolay yoldan kat etmeyi düşünürdü.
Ancak emek olmadan ilerleme olmadığını da unuturdu ve kolayca kat ettiği o yolların başına yıkıldığını görürdü.
Neyse ki hiçbir zaman öyle insanlardan biri olmamıştım.
Kendime zorluklarla dolu bir hayat seçsem de buna pişman değildim, çalışmak artık bir yaşam stili olduğundan kendime göre bir yol çizmek beni yıldırmamıştı.
Fakat şimdi buradaydım.
Sanki bir yerde bir şeylerimi kaybetmiş, fakat bambaşka bir yerde bulmuştum.
Bu hissin tarifi zordu.
Rahatsız edici değildi ama tuhaftı, içten içe beni gıdıklıyordu.
Başımı gülerek salladım.
"Belki de ev arkadaşım daha önce olmadığı için saçmalıyorum."
'Evet, her şeyin cevabı bu olmalıydı.'
Beyaz kitaplığıma özenle dizilmiş mangalarıma baktım ve elimdeki demon slayerın bininci defa okuduğum son cildini rafa koydum.
Ardından başımı çevirip beyaz duvarlara baktım.
Tüm bu beyazlık, tüm bu yaşam benim için yeniydi.
Birazcık alışma sorunları yaşasam da Sasuke'nin bana belli etmeden beni kendi alanımda rahat bırakması daha da gevşememi sağlıyordu.
Odama asla girmiyor, nadir de olsa bir şey soracağı zaman kapıyı her zaman tıklatıyordu.
Girmemesi iyi oluyordu çünkü çocuksu tarzımın her bir şekli odada farklı farklı kendini gösteriyordu.
Tengen yastığım ve Tengen'in ihtişamlı posterleri içinde yüzerken beni görse, herhalde sır gibi sakladığım sevgilimi herkese ifşa ettiğimden yerin dibine girerdim.
Şu anda neyse ki böyle bir durum olmamıştı.
Umarım asla da olmazdı.
Yatağın üstüne attığım telefonum titreyince duvarda gezinen bakışlarımı yatağa indirdim.
Aydınlanan ekrana bakıp Rin'in mesaj attığını gördüğümde hafifçe tebessüm ettim.
Sasuke ile konuştuktan sonra Rin'le konuşmuş, bir yerde buluşup yemek yemiştik.
O da benim gibi teklifin şaşkınlığı içindeydi.
Aslında ikimiz için çok güzel bir fırsat olmasına rağmen bize bırakılan tüm işlerin üstesinden gelip gelemeyeceğimizi bilememek biraz gericiydi.
Fakat birbirimize alışkın olmamız ve desteklememizle her şeyi yoluna koyacağımızı düşünüyordum.
Tüm bunlar göz önüne alındığında işi kabul etmiş ve ertesi güne de sözleşmeleri imzalamıştık.
Fakat şu anda hala inşaat halinde olan mekan için bazı yapı malzemelerinin temini geciktiği için işler aksamıştı.
Kisame senpai bizi arayıp durumu bildirdiğinde sözleşmeyi imzaladığım andan beri içimde uçuşan heyecan tohumlarını bir kenara bırakıp sakinleşebilmiştim.
Rin'le konuşmuş, bu durumu kendimiz için bir fırsata dönüştürmek için kafenin tüm menüsünü gözden geçirmiş ve yenilemiştik.
Çalışanlara ve dışarıdan gelecek olan müşterilere farklı ve lezzetli tatlılar ve atıştırmalıklar sunmak ve daha fazla para kazanabilmek adına diğer kafelerden farklı olmalıydık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTION
Fanfic"Benim için ideal erkek mi?" Bakışlarımı bardağıma indirdim. Ve aklımda canlanan görüntüye karşı zevkle iç çektim. "Kesinlikle Uzui Tengen'e benzeyen biri.."