49

71 11 7
                                    

Dün gece sarmalanmış düşünceler ve iç içe geçmiş anılarla baş başa kalsam da sabah kalktığımda hafiflemiş hissediyordum.

Kıpırdanıp son zamanlarda bağımlısı olduğum o kokuyu içime çektikten sonra gözlerimi açtım.

Sasuke ile iç içe geçmiş iki kaşık gibi yatıyorduk.

Kolunu belime dolamıştı ve beni iyice kendine çekmişti.

'Her tarafımı varlığı ile çevrelemişti.'

İç çekip bu pozisyondan hiç çıkmak istemesem de kendimi zorladım.

Sasuke dün gece üzerini değiştirdikten sonra hemen uykuya dalıvermişti.

Fakat ben bir süre daha uyuyamamıştım.

Arada Sasuke'yi de kontrol ederek yatak odasında dakikaları devirmiştim.

Neden uyuyamadığımdan emin değildim.

Aslında zihnim durgun bir deniz gibiydi, dalgaları dinmişti geride önceki yıkımından hiçbir iz bırakmamıştı.

Yine de bir şeyler olduğunu hissediyordum, ancak adını koyamıyordum.

Dikkatle yatakta doğrulup Sasuke'yi uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalktım.

Neyse ki yorgunluğu ağır basmış ve uykusunu derinleştirmiş olduğundan kalktığımı hissetmemişti.

Ah, bu iyiydi...

Dün gece günlerdir uyumadığını söylediği düşünüldüğünde kendisini toparlaması için uyuması en iyisiydi.

İfadesiz yüzüne, çökmüş ve morarmış gözaltlarına bakarken içim rahatsız bir hisle doldu.

Ona dokunmak istedim ama uyandırmaktan korktuğum için vazgeçtim.

Bu yüzden önüme dönüp açılmak için gözlerimi kırpıştırdım.

Sasuke uyanana kadar kahvaltı hazırlayıp kendisini rahat hissettirebilmek için yapabileceğim en güzel şey iyi bir kahvaltı hazırlamaktı.

Mahmurluğumu üzerimden atıp ayaklandım.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya indim ve kahvaltı hazırlamaya başladım.

************

Demlenen kahveyi makinadan alıp fincanlara koyduğum sırada merdivenden ayak sesleri yükseldi.

Sasuke'yi görecek olmanın heyecanı saçma bir şekilde içimi doldursa da kendimi toparlamaya çalışmak için bir kaç ufak nefes aldım.

Sasuke'nin aşağıya indiğinde ise bakışlarım üzerinde gezindi.

Uykulu olması bir yana hala yorgun ve solgun görünüyordu.

Endişeyle gerildim.

Önce hazırladığım masaya ardından bana baktı.

Yorgun yüzünde ufak bir tebessüm oluştu.

Sanki iyi hissetmem için, endişelenmemi önlemek için böyle davranıyor gibiydi.

'Bu beni daha da kötü hissettirdi...'

Yanıma gelip başımı okşadı.

"Beni de uyandırmalıydın, sana yardım ederdim."

Burnumdan güldüm.

"O kadar yorgunken nasıl senden bunu isterim ki..."

Başımdaki eli çeneme kayarken iç çekişini duydum.

He Is Not Gay! Just My Girlfriend⚠️/SASUSAKU FANFICTIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin