Bölüm²⁹

26.1K 1.5K 527
                                    


Muhtemelen siz bu bölümü okurken 100.000'i geride bırakmış olacağız...

Hepinize teşekkür ediyorum ve güzel kalplerinizden öpüyorum<3

'ı parlatıp oy vermeyi unutmayın!!

Keyifli Okumalar 🤠

Anneannemler cafe'yi yeniden açtıklarından beri sürekli cafeye gider gelir ve çalışırdım orda. Çeşit, çeşit insanla muhattap oluyorduk ama ben yaşadığım on sekiz yıl boyunca böyle sıcakkanlı, sevecen insanlar görmemiştim.

Sabah Yonca teyzenin işlettiği cafeye kahvaltıya gelmiştik. Güzel bir sofra kurmuş birlikte ve yapmıştık kahvaltımızı. Şuan yardımlaşa bir şekilde mahallenin geniş arazisini hazırlamaya çalışıyordum akşam ki nişan için.

Bora bu arazinin bütün mahalleye ait olduğunu söylemişti. Ölen, mahallenin en büyüğü olan Murat amcalarından kalan son şeymiş bu. O yüzden, mahallenin bütün düğünleri, nişanları, kutlamaları, iftar yemekleri burda yapılırmış. Bora'nın annesinin işlettiği cafe ise hemen arazinin karşısıydı.

İki tane, iki katlı evin arasında kalan araziye duvardan duvara renkli renkli ışıklar asılıyordu. Cafe bugün açılmayacaktı içerideki masalar, sandalyeleler araziye taşınacaktı. Ve nişan için içecek, pasta hazırlıkları hep cafede yapılacaktı.

Sabah ki konuşmadan sonra kurduğumuz masayı toparlarken zar zor Yonca teyzenin yüzüne bakmıştım. Sabah Bora'nın odasını havalandırmak için odaya girdiğinde yer yatağının hiç dağılmadığını farketmişti e haliyle anlamıştı kadın her şeyi. Bora'nın bir taraflarının umrunda olmazken utançtan ölecektim..

Rana abla, Yonca teyze ve yeni tanıştığımda mahallenin bütün kadınları cafenin mutfağında akşam hazırlıkları ile ilgilenirken ben kucağımda Almira ile tabletindeki oyunları oynuyordum.

"Bak Ekin abla, bu oyunu babamda çok seviyor..."

Gösterdiği araba oyunu ile kaşlarım çatılırken başımı eğip Almira'ya baktım. "Sen bu oyunu ne zaman yükledin bebeğim?"

"Geçen hafta yükledik babamla birlikte."

Bora, Rana ablanın eşinin Almira'nın varlığını öğrendikten sonra kaçıp gittiğini söylemişti ve bildiğim kadarıyla bir daha da geri gelmemişti. Geçen hafta yükledik, babamla birlikte?

Kafamdaki karışıklık ile boğuşurken Almira oynunu oynamaya devam etti. Yarım dakika sonra mutfak kapısını kontrop edip tekrardan kucağımdaki kız çocuğuna döndüm.

"Almira sen tanıyor musun babanı?"

Başını olumlu anlamda salladı. "Kim peki baban? Bende tanımak istiyorum bana da söyler misin?"

Oynundan başını kaldırmadan beni reddetti. "Olmaz. Bu annem, babam ve benim aramda bir sır. Sırlar kimseye söylenmez!"

Dudaklarımı, yarım dakika sonra tekrardan aralayacağım sırada birden arkadan boynuma kondurulan öpücük beni susturdu. Başımı çevirip hâlâ başı boyun girintimde olan Bora'nın saçlarını öptüm.

"Çok terlemişsin sevgilim..." dedim dudaklarımı saçlarından ayırmadan.

Boynumu bir kez daha öpüp geri çekildi. Üstündeki beyaz, dar tişörtü kaslarını daha fazla belli ederken altına giydiği siyah eşofman ile karşımıza bir sandalye çekerek oturdu.

Motorcu • TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin