Motorcu • Texting

Özel Bölüm

Ayh! Nasıl özlemişim buraları...

Nasılsınız bakalım?
Keyifler yerindedir umarım, hayat nasıl gidiyor?

Özlediniz mi bakalım bizim çifti?

O zaman sizi daha fazla bekletmeyeyim biz bölümün sonunda konuşalım...

Keyifli Okumalar :)

{ 4 Y I L S O N R A }

Ben hiç kimseyi bu kadar deli sevmedim. Hiç kimseyi tüm hücrelerimde hissetmedim. Kimsenin sarılmasıyla öpmesiyle kendimden geçmedim. Bütün hayatımı tek bir kişiye adamadım hiç. Hayatımın merkezi yapmadım kimseyi. Ben kimseyi bu kadar çok özlemedim. Ben kimseyi bu kadar çok yanımda istemedim. Kimseye ait hissetmedim kendimi. İyi ki o benim diye her gece şükretmedim kimse için. Bütün mutluluğum yüzümdeki tebessüm... Bunlar tek bir kişiye bağlı olmadı hiç. Gözümden sakınmadım kimseyi. Ben hiç kimseyi yanıma alıp kimsenin görmemesi için, saklayacak kadar çok sevmedim. Ta ki sen gelene kadar sevgilim.

Etrafımda olmadığın zaman boğuluyormuş gibi hissediyorum. Her geçen gün sana olan aşkım daha da artıyor. Seni çok seviyorum. Sen benim yarınlarımın umutlarısın, sen benim hayat kaynağımsın, yarınlarım için bir merhabasın.

Sanki güzel olan her şeyden bir parçaymışsın gibi. Mesela dünya aydınlıksa senin yüzündendir. Güneş bu kadar parlıyorsa sebebi ışıl ışıl gözlerindir. Bulutlar bu kadar yumuşaksa pamuk kalbindendir. Eğer ellerim ısınıyorsa, sen ellerinle sardığın içindir. Böyle işte dünyamda güzel olan ne varsa bir şekilde seninle ilişkilendirilmiştir.

Çünkü seni sevmek biraz da böyledir, deli işi...

Bugün evimde uzun zaman sonra ilk sabahıma gözlerimi açıyordum... Her şey tamamdı. Okul bitirildi, mezun olundu, ehliyet, araba... Düzenli ilişki deseniz zaten daha geçen hafta beşinci yıldönümümüzü kutlamıştık.

İkinci yılımızda kalkıp günü birlik Bursa'ya gelmişti hemde motorla... Benimle bir gün geçirmiş, sahilde romantik bir yemek yemiş daha sonra ise gecesinde tekrardan motorla dönmüştü. O gece bana verdiği hediye ise ömrüm boyunca unutamayacağım bir şeydi. Bana evlilik teklifi taktığı için parmağında içinde ikimizin isminin yazdığı bir yüzük vardı ama onda hiçbir şey yoktu... Sürekli bunun kavgasını yapıyordum bende, yok yanında değilim, yok gören dönüp bin defa bakıyordur falan çocuğun kafasını yemiştim resmen. O da yıldönümü hediyesi olarak yüzük parmağının, yüzük takılan kısmına Ekin yazdırmıştı. El yazısı ile yazılan o yazı o kadar güzel durmuştu ki dördüncü yılımızı kutlamamıza rağmen hâlâ etkisindeydim o hediyenin.

Üçüncü yılımızda yine aynı şekilde kalkıp bir günlüğüne gelmişti yanıma. Bir otelin sahil kısmını bir günlüğüne kapattırmıştı sahile prodüksüyon şekilde bir beyaz perde kurmuştu. Kumların üstüne bir yer hazırlamıştı puflar, şampanyalar, güller... Birlikte delibalı izlemiştik. O gece bana verdiği hediye bambaşkaydı. Annemden, babamdan, teyzemden, anneannemden, dedemden, Buse'den, Nida'dan, Yonca teyzeden... herkesten ayrı ayrı bir video toplamış ve o gece o beyaz perdede bana onu izletmişti. Herkes bizim için o kadar güzel şeyler söylüyordu ki... Anneannem sizi ben ve dedene benzetiyorum güzel kızım demişti mesala. Bizim gibi deli dolu ve âşık. Herkes bizim, ilişkimizin arkasında en az bizim kadar sağlam duruyordu ve her koşulda destekliyorlardı bizi. O gece bana verdiği bir diğer hediye ise aşkıyla getirdiği şevhetti. Biz o gece gerçekten birlikte olmuştuk, arada hiç bir engel olmadan, korunmadan hissetmiştik birbirimizi. Onunla ilkti, onunla sonsuz olacaktı...