Motorcu • Texting

Bölüm³⁴

"Harika bir tatile gidiyoruz!"

Bu cümleden sonra her şey o kadar ani gelişmişti ki... Benim gecenin bir yarısı, Nida'yı alacaklı gibi arayıp tatile ikna etmem, Bora'nın Çetin'i bir kova buz gibi suyla ayıltması, daha sonra Sapanca'da bir bunglov ev ayarlamamız her şey bir saat içinde gerçekleşmişti.

Annemler aradığında ise onlara bunglov evi kiraladığımızı sadece ben ve Nida'nın ders çalışmak için başka bir ortama ihtiyaç duyduğumuzu, biraz motive olmamız için ufak dört günlük bir tatil yapacağımızı anlatmıştım.. Bora ve Çetin detayı tabii ki işin içinde yoktu. Annem biraz itiraz etsede babam okeyleyince annemde el mahkum kabul etmişti. Nida'nın aileside izin verdiği için gayet kafamız rahat olacaktı.

Bora bunglov evi kiraladıktan sonra Cengo ve Ayyaş'ı arayıp onlarıda davet etmişti. İlk uçakla geleceklerini söyleyen arkadaşları ile Bora'nın morali biraz daha yerine gelmişti. Moralin düşük olmasının sebebi ise her yaz Cihan abi ile mutlaka ama mutlaka gittiği tatildi. Iki kardeş kafa kafaya verip uzaklaşarak güzel bir tatil yapıyormuş her yaz. Ben ablasını ve onu da davet etmesini ne kadar söylesemde kesin bir dille reddetmişti.

Bora'nın evinden çıkıp kendi evime geçtiğimde orta boy olan gri valizimi dört günlük bir tatil için hazır hale getirmiştim. Şortlarım, eteklerim, elbiselerim, bikinilerim... Her şeyden bol bol koymuştum. Babamla bir para iseteme seansı yaşadığımızda biraz fazla istememin nedeni Bora'nın durumunun ortada olmasıydı. Bunglov evi tutmuş ama parasını oraya gidince ödeyecektik. Hazırlanırken İnstagramıma Cengo tarafından bir mesaj gelmişti. 'Yenge bizden önce giderseniz sakın Bora'nın bir şey ödemesine izin verme!' cümlesini içeren bir mesajdı. Nida'ya da hiç çekinmeden durumdan bahsetmiştim o da anlayışla karşılayıp parasını fazla getireceğini söylemişti.

Şuan ise Çetin'in babasının arabasını ödünç almış Sapanca'ya doğru yola çıkmıştık. Çetin'in hâlâ alkolden dolayı midesi bulandığı için öne oturmuşken Bora arabayı kullanıyordu. Ben ve Nida arkada yan yana oturuyorduk. Ben hemen şoför koltuğunun arkasındayken ayakkabılarımı çıkartmış dizlerimi koltuğun arkasına yaslamıştım. Koltukta iyice yayılmış telefonumla ilgileniyordum..

Bora, Cengo ve Ayyaş geleceği için kalacağımız bunglov evin bir büyük versiyonunu kiralayacağımızı söylemişti ve arayıp bunu şirkete bildirmişti. Jakuzili bir odası olan, ve bahçesinde geniş bir havuzu olan evi bizim için ayırtmalarını söylemiştik.

"Daha çok var mı?" dedim dikiz aynasından Bora'ya bakarak. "Yarım saat falan kaldı."

Eğer erken gideceksen petrol tuvaletini kullanmak istemiyordum ama yarım saatte tutsam patlardım herhalde.

"O zaman gördüğümüz ilk petrolde dursana,"

Başını salladığında evren bugün benden yana olduğunu karşımıza anında bir petrol çıkartarak belli etti. Doğrulup spor ayakkabılarımı giydiğimde Bora petrole çekti arabayı.

Hepimiz indiğimizde ben ve Nida lavaboya doğru ilerlerken onlar sigara yakmıştı. Ben ilk lavaboya girip işlerimi hallettikten sonra çıktığımda Nida'nın glossunu tazelediğini gördüm.

Fırsat bu fırsat kızım...
Yallah de yürü!
Seni göreyim Ekin!

"Sen Çetin'i ilk defa mı görüyorsun?" dediğimde başını olumsuz anlamda salladı. "Seninle fırına geldim ya kaç defa orda görüyordum hep."

"Nasıl çocuk?"

"Bilmem adı dışında bir şey bilmiyorum,"

"Salak onu mu diyorum?! Fiziksel olarak nasıl?"