Bölüm³²

25.5K 1.3K 409
                                    


Keyifli Okumalar...

Dudaklarımı arasından şarap bardağını çektiğimde sırtımı yasladığım Bora saçlarımı sevmeye devam etti. Koltukta yayılmış, bacaklarını iki yana aralamış ve giydiği dar pantolon bacaklarını sımsıkı sarmıştı. Dizinin üstüne indirdiği şarap bardağını bir eli ile tutarken diğer eli saçlarımda idi.

Pastamızı yemiş, mesajla anneme Bora'nın doğum günümü kutladığını ve bir saat daha izin vermesi gerektiğini söylemiştim. Sadece görüldü atıp bir şey yazmazken ben onu onay verdi olarak kabul etmiştim.

Saçlarımdaki eli croptan açık kalan çıplak karnıma indi. Başımı biraz eğip ona baktım. Çenesinde parmaklarımı gezdirdiğimde burnumun ucuna bastırdı dudaklarını. Başımı geriye doğru eğdiğim için kucağına düşen saçlarımı öptü daha sonra.

Rotası dudaklarım oldu bu sefer. Çok kısa öpüp geri çekti kendini. Benim elimdeki kadehi alıp kendi şarabı ile birlikte önümüzdeki masaya bıraktı. Doğrulup ona doğru döndüğümde dudaklarımız uzun sürecek bir öpüşmenin habercisiydi. Bana döndüğünde dudaklarımız biz hiç konuşamadan tekrardan buluştu. Elini belime sardığında gömleğinin yakalarına tutundum bende. Dili ağzımın içine sızdığında benim dilime dolandı. Belimdeki eli kalçama inip sertçe sıktığında dudaklarının arasına inledim. Bacağının üst kısmına elimi koyup haddinden fazla uzun olan tırnaklarımı geçirdim. Avcumu bacağına kapatarak sıktığımda dudaklarımız ayrıldı. Nefes nefese kaldığımızda Bora çeneme de bastırdı dudaklarını.

"Bir başlarsak çok geç kalırsın eve..." dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

"Sonra..."

"Sonra..." dedik aynı anda.

O son defa boynumu öpüp geri çekildi. Bakışlarını etrafta gezdirdiğinde ayağa kalkıp kasanın üstünde olan iki karton poşeti aldı.

Yanıma tekrardan geldiğinde oturup bir poşeti uzattı bana. "Bu asıl hediyen,"

"Hediyeye gerek yoktu ki!"

Poşeti elinden alıp açtım. Siyah kutu karşıladı beni. Alıp, kurdelesini çözerek kapağını açtım. Bir kar küresi karşıladı beni...

Aldım kar küresini içinden ve Bora kutuyu kucağımdan aldı. Bir salıncak vardı, salıncağın üstünde oturan genç bir kız ve hemen önünde onunla konuşan ufak bir çocuk. Bu an tanıdık geliyordu bana.

"Ben seni ilk bu şekilde gördüm, benim gördüğüm an bana özeldi ama artık biz olduk ve bize özel olsun istedim."

Ters çevirdiğimde ise parlayan ufak yıldızlar hareket etti içinde. "Bora çok güzel bu..."

Kar küresinin alt kısmında ise el yazısı ile Bora & Ekin yazıyıyordu.

"Beğendin mi?" diyen Bora'ya sıkıca sarıldım. "Çok güzel, bayıldım!"

Geri çekildiğimde arkasında kalan paketi uzattı bana. "O manevi değeri olan bir hediyeydi, belki beğenmezsin diye düşündüm bu da ikinci hediyen..."

"Bora ya..." dedim elimdeki kar küresini kutusuna dikkatlice yerleştirerek.

"İkiside senin,"

Motorcu • TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin