Albayın verdiği notu cebime sıkıştırıp. Artık benim olan köpeğime baktın. Adını değiştirmek ister iyim bilmiyorum ama RADAR da güzeldi. Başına koyduğum elim havada kalınca yerinde olmayan köpeğime baktım. Odaya geri girmişti. Saniyeler sonunda dişlerinin arasındaki tasmayı önüme bıraktı ve oturdu. Tasmayı elime aldım ve biraz inceledim. Üstünde isimlik yeri vardı. Tamamen siyahtı ve üstünde küçük bir sembol vardı. Tasmanın üstünde gördüğüm küçük rütbelikteki üsteğmen rütbesi gülmeme sebep olmuştu. Albay onuda benide tamamen askeri yapmıştı. Tasmayı köpeğime takmak için hareketlendiğimde önümdeki kalemi gördüm. Kalemi elime aldım ve tasmaya kendi koyduğum ismi yazdım.
HAYTA
Seçdiğim bu ismi kalemle tasmaya yazdım. Tasma hazır olunca önümde hazırda duran Hayta ma tasmasını taktım ve konuştum.
"Eski adın RADAR Dı. Ama artık sen bir HAYTAsın anlaştık mı üsteğmen im"
Ciddi ciddi kafasıyla onaylayınca tebessüm ettim. Ayağa kalktım.
"Asker doğruca askeriyeye ileri."
Diyerek ben önde o arkamda olmak üzere ilerledik. Hastanede çıkınca cebimde hissettiğim telefonu elime aldım ve albayım aradım.
"Üsteğmen Umay Asena Savaşçı Emredin Komutanım"
"Asena hastanenin bahçesinde bekle oralar pek tekin değil daha yeni bulmuşken seni tekrar kaybetmeyelim değil mi araba yolda."Diyerek cevap beklemeden kapattı. Ben kendimde dönebilirdim ama daha yeni kaç kez kaçırılmıştım. Albaya hak verip bahçenin kapısına yakın olan banka oturdum. Biraz düşünmeye başladım. Terörist adam o an beni izlediğini ve askerleri yolladığını söyledi. Yani babam asker mi? Ama annem böyle bir şey dememişti. Onun dediği her şeye inanmamam gerek ama o adamın benim babam olmadığı belli. Ve annemin bıraktığı mektupta açıkça yazmasada ima yapmıştı. Ama babamdan mı bahsetti bilmiyorum tam olarak şöyle yazıyordu mektuptaki bir cümlede. 'Hiç bir zaman tek değilsin. Senin arkanda bıraktığım kişiler var. O her zaman seni koruyordu ve korumaya devam edecek. Zamanı gelince görüceksin onu tanıcaksın ve belki de hissedeceksin annen seni tek bırakmaz Umayım' bence gerçek babamdan bahsediyordu. Onu aramaya zamanım çok olmamıştı ama arayıncada pek bir şey çıkmıyordu. Arabanın hastane bahçesinin önünde durmasıyla kolları yırtık, çoğu yerinde kan olan, çamurlu kamufilajlarımla arabaya ilerledim. Bir er arka kapıyı açtı. İçerisinde karşılı koltukların olduğu koltuklarda kamufilajlı bir kaç adam oturuyordu. Girişten ilk sıradaki boş olan koltuğa kendimi attım. Hayta da ayaklarımın arasındaki boşluğa dik bir şekilde oturdu. İçerideki askerler Hayta ya bakıp muzurca tebessüm ettiler. Yan tarafımdaki kapı kapandı ve araba çalıştı. Kafamı geriye doğru yaslayıp derin nefesler aldım. İçerideki bir kaç askerin rütbesinde gözlerimi gezdirdim benden rütbeli bir kişi vardı. 1 tane yüzbaşı 2 tane teğmen 2 tanede uzman başçavuş vardı. Soyad kısımlarında teker teker göz gezdirdim. İlk Yüzbaşı da Türkoğlu yazıyordu. İkinci sırada teğmen vardı onda da Kolcu yazıyordu. İkinci teğmende de Bal yazıyordu. Gözümü bu seferde uzman başçavuşlara çevirdim. Birinde Kütük diğerinde ise Yolcu yazıyordu. Bu seferde yüzlerine baktım. Ama bakmaz olaydım hepsi beni İnceliyordu. Gözlerimi hemen Hayta ya çevirdim. Ona baktığım zaman diğer askerlere sinirli e baktığını gördüm. Bu kadar iyi eğitim almış mıydı gerçekten. Sadece hissettiği tek rahatsız edici bakışta karşısımdakilere karşı beni koruyordu. Gözlerimi askerlere çevirdiğinde birisi farketmiş sinebildiği en köşeye sinmişti. Ne Hayta gözlerini kaçırıyordu ne de diğer askerler Hayta yı fark ediyordu. Haytanın bir anda havlamasıyla gözlerin anında haytayı buldu. Hızlıca onun başını sevdim ve sakinleştirdim. Hemen yanımda oturan teğmenin bacağından tutunarak oturduğumuz yere çıktı ve kucağıma gelip kıvrıldı. O sırada teğmenin suratındaki o korku Hayta nın cidden benim askerim olabileceğini kanıtlıyordu. Yüzümde çok küçük bir tebessümle kucağındaki Hayta ya baktım. O sırada araba durdu. Karşımdaki uzman başçavuş kapıyı açtı. Öne doğru elini geçmem için uzattı.
"Teşekkür ederim"
Diyerek Hayta nın inmesiyle ben de indim. Hayta hemen arkamda dik duruşuyla yürüyordu. Biraz uzağımızdaki Albayın yanına gittik ve hazır olda durduk. Hayta ya göz ucuyla baktığımda dik bir şekilde oturup, karşıya baktığını gördüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/344396407-288-k570258.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK AMAÇ VATAN
Teen FictionYa annen delirtilerek öldürülseydi. Canice değil mi? Ya baban gerçek değilse. Bir umut değil mi? Ya tanımadığın kardeşlerin varsa. Keşkeler olur değil mi? Ya tanımadığın abin asker ve tanımadığın gerçek baban da askerse. Çok gururlu değil mi? Ya bi...