Gözlerimi açtığımda helikopterden sedyeyle indirildiğimi fark ettim. Gözlerim yarı açıkken kendimi bayılmamak için zor tutuyordum. Etrafa baktığımda askeriyenin değil başka bir binanın üstünde olduğumuzu fark ettim. Boynumun yanması kendini belli eder etmez elim boynuma gitti. Boynundaki yaraya elimi hafif deydirip geri çektim. Elimde gördüğüm kan boynumun çok kanadığını gösteriyordu. Beyaz üstlü bir kadın karşısındaki adama bir şeyler söyledi. Büyük bir asansöre sedyeyle bindirilip, çok geçmeden dikkatli ve hızlı bir şekilde indirildim. Beyaz bir odaya gelince öksürmeye başladım. Artık gözlerim dönüyordu. Sırtımdan verilen destekle hafif kalkıp, yana dönüp öksürdüm. Ciğerim yerinden çıkacakmışçasına öksürüyordum. Kolumda hissettiğim iğneyle hemen yanımda serum tutacağına içinde kan olan bir paket asıldı. Bir kaç hemşire çıktı ve onlar yerine başka hemşireler geldi. Birisi kollarımdaki yaralara pansuman yapıyordu. Bir diğeri hemen başucumda boynumdaki deliğe pansuman yapıyordu. Diğeri ise önlüğünden çıkardığı fenerle gözlerime bakmaya başladı. Gözlerime bakan kadın konuştu.
"Uyuyup dinlenmeniz gerekiyor."
Yüzüme hafif gülümseyip söylediği şeylerden sonra odadan çıktı boynumdaki pansuman bitmiş olacakki oda yüzüme baktı ve hafif gülümseyerek konuştu.
" Geçmiş olsun."
Gözlerimi hafifçe kapatıp açtım. O da odadan çıkınca kollarıma pansuman yapan hemşire solumdaki koluma geçti ve ona pansuman yapmaya başladı. O işini yaparken bende uyumak için gözlerimi kapattım. Çok geçmeden yanımda hissettiğim rüzgar yüzüme yavaşça çarptı. Hemşirenin kapıyı kapatma sesi gelince odada kimse kalmamıştı. Kendimi bu sefer tamamıyla uykuya bıraktım ve iki elimi yastığın altına koyup, başımı sola doğru yatırdım. Ayaklarımın arasına örtünün küçük bir kısmını aldım ve uykuma kalan yerden daha rahat devam ettim. Uyku mu almış olan gözlerim açıldı ve geri kapandı. Uykumu tam aldığımı hissedince kendi kendime konuştum.
"Ama ya of ben daha uyuyacaktım. Ya uyumak istiyorum. Gecenin köründe uykunu niye alırsın ki şimdi sabaha kadar gözlerin nöbet tutsun sabah da uykun gelsin. Oldumu şimdi."
Kendi kendime sağa sola dönmeyi bırakıp dikleştim. Yatağı dikleşitir oturdum ve düşünmeye başladım. Neler olmuştu. Aklıma gelen şeyle yutkunamadım. Hızlıca ayaklarımı aşağı sarkıttım. Kolumdaki serum çıkarılmıştı. Kapıya doğru hızlıca ilerledim. Açıp dışarı çıplak ayağımla bastım. Karşımdaki oturakta insan görmemek alışılmışın dışında değildi fakat hayvan görmek evet alışılmışın dışındaydı. Karşımdaki dik oturan köpek yavaşça oturaktan aşağı indi ve yanıma geldi. Ayaklarıma yanaştı, ilk kokladı sonra ise kafasıyla bacağıma sürtündü. Yavaşça eğildim. Kafasını okşadığımda kısık bir sesle havladı. O gözlerini açtı ve oturduğu yerin yanına gitti. Bir kağıdı dişleri arasına alıp yanıma geldi ve bana uzattı. Ağzından aldığım kağıdı açtım ve okumaya başladım.
Askeriyede sana yakışır bir öğrenci buldum. İsmini sen koyabilirsin. Yetiştirirken koydukları isimde RADAR onu da kullanabilirsin. Askeriye sizin başarılarınızı bekler.
ALBAYINdan
ASKERine...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK AMAÇ VATAN
Teen FictionYa annen delirtilerek öldürülseydi. Canice değil mi? Ya baban gerçek değilse. Bir umut değil mi? Ya tanımadığın kardeşlerin varsa. Keşkeler olur değil mi? Ya tanımadığın abin asker ve tanımadığın gerçek baban da askerse. Çok gururlu değil mi? Ya bi...