Sinirli depoda, karanlık ve gizem dolu bir ortamda, Talat ve Damla karşı karşıyadır. İkisi de gerilim dolu bir sessizlik içinde durmaktadır.
Talat (sakin ama kararlı bir sesle): Damla, neden bana bunu yapıyorsun? İkimiz de geçmişteydik ve ayrıldık. Artık başka hayatlarımız var.
Damla (sinirli bir şekilde): Başka hayatlarımız mı? Sen hâlâ benimle ilgileniyorsun, değil mi? Hiçbir zaman benden vazgeçmedin.
Talat (şaşırmış bir şekilde): Damla, seninle geçmişte yaşadığımız her şey geride kaldı. Sana her şeyi açıkladım, ben Seher'le mutluyum. Neden buna tahammül edemiyorsun?
Damla (öfkeyle): Beni Seher'le karşılaştırmaya mı çalışıyorsun? Onun ne kadar iyi olduğunu düşünüyorsun, değil mi? Sana gerçek aşkı ben yaşattım, ama sen bana ihanet ettin!
Talat (sabırla): Damla, geçmişteki ilişkimizin sona erdiğini kabul etmelisin. Bu intikam alma girişimleriyle neye ulaşmayı planlıyorsun?
Damla (hırslı bir şekilde): Senin mutluluğunu yok etmek istiyorum! Seher'i senden ayırmak için her şeyi yapacağım.
Talat (kararlı bir şekilde): Bunu yapmaya hakkın yok, Damla. Seher'le olan ilişkimiz bu tür oyunlara kurban edilemez. Kendine gel ve geçmişi geride bırak.
Damla (öfkeyle): Beni geride bıraktın, ama unutma Talat, ben de unutmayacağım. İntikamımı alacağım!
Talat (sakin bir şekilde): Damla, seninle ilgili yapabileceğim hiçbir şey yok. Ama senin de artık ileriye bakman gerekiyor. Bu son olsun ve her ikimiz için de yeni bir başlangıç yapalım.
Damla, sinirli ve hırslı bir şekilde gözlerindeki öfkeyle Talat'a bakar. İkisi arasındaki gerilim tavan yapmıştır, ancak Talat'ın kararlılığı ve soğukkanlılığı, Damla'yı durdurmak için son bir umut ışığı gibi parlar.
Seher, içsel bir sıkıntıyla boğuşurken, beklenmedik bir anda Sumru içeri girer. Sumru, Seher'e destek olmak ve onun yanında olmak amacıyla oradadır. İkisi birbirlerine bakar ve bir an sessizlik oluşur.
Seher (duygusal bir şekilde): Sumru, bu kadar zor bir zamanda yanımda olduğun için teşekkür ederim. Sana bir şey söylemem gerekiyor. Ben... Ben hamileyim.
Sumru (şaşkınlık içinde): Seher, ne diyorsun? Hamile olduğunu mu söylüyorsun?
Seher (gözyaşları içinde): Evet, Sumru. Talat'ın kaybolmadan önce, beklenmedik bir şekilde hamile olduğumu öğrenmiştik. Onu kaybetmek ve aynı zamanda bu haberi taşımak çok zor benim için.
Sumru, Seher'in hamile olduğunu öğrendiğinde büyük bir şok yaşar. O da duygusal bir karmaşa içindedir. Bu beklenmedik gelişme, herkesi derinden etkilemiştir.
Damla, odaya geri döner ve Sumru ile Seher'i bir arada görür. İkisinin yüzlerindeki ifadeyi
şaşkınlık içinde kalır.
Damla (şaşkın bir şekilde): Hamile misin, Seher?
Sumru (Damla'ya kararlı bir şekilde bakar): Evet, Damla. Seher hamile ve bu onun için çok önemli bir haber. Şimdi burada ona destek olmamız gerekiyor.
Damla, Seher'in hamile olduğunu öğrendiğinde şaşkınlık ve karmaşa içindedir. Bu beklenmedik durum, onun planlarını altüst eder
Polisler, Talat'ın gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasının ardından Damla ve Sumru'yu sorguya almaya karar verir. İkisi de ayrı ayrı odalara alınır ve sorgu memurları sorular sormak için hazırlık yapar.
Sorgu Memuru (ciddi bir ifadeyle): Bayan Damla, Talat'ın ortadan kaybolmasıyla ilgili ne söyleyebilirsiniz?
Damla (tedirgin bir şekilde): Ben onun kaybolmasına şahit olmadım. Sabah uyandığımda yanımda değildi doğal olarak karısının yanındaydı
Damla, polislerin sorgudan serbest bırakmasının ardından evden çıkar ve sessizce Talat'ın yanına doğru ilerler. Fakat farkında olmadan Can da onu takip etmektedir. Can, gölgeler arasından adımlarını dikkatlice izler ve Damla'yı gözetler.
Damla, endişe dolu bir şekilde Talat'ın bulunduğu yere yaklaşır. Kapıya hafifçe vurarak içeri girer. Talat, onu görünce şaşkınlıkla karşılar.
Talat: Damla, ne yapıyorsun burada? Polisler seninle konuştu mu?
Damla (tedirgin bir şekilde): Evet, sorguya aldılar beni. Ama sorun yok, serbest bıraktılar. kurtulamicaksın
Can, kararlı bir şekilde içeri girer ve Burhan'ı orada bulur. İkisi birbirlerine şaşkın bir şekilde bakarlar. Damla hızla odadan çıkar ve Can onun peşinden koşar. Talat'ı kurtarmak için acele etmek zorundadırlar.
Can: Burhan, ne yapıyorsun burada? Talat'ı nereye götürdün?
Burhan (sinirli bir şekilde): Sizi burada ne işiniz var? Talat'ı sizden daha iyi koruyabilirim!
Can: Talat'ı bana ver. Ona zarar vermenin hiçbir anlamı yok. Söyle bana nereye gitti?
Burhan, Can'ın kararlılığını ve amacını görerek bir an düşünür. Ardından, odanın arkasındaki gizli bir geçidi işaret eder.
can ormanlıkta derinlere doğru gider.....
