Selin’in hamileliğinin yankıları evin her köşesinde hissedilmeye devam etmektedir. Annesi Handan, Selin’in yanına yerleşmiş, kızıyla ilgilenmeye çalışırken, aynı zamanda Tuğkan’la olan gerginlikleri de kontrol altında tutmaya çalışmaktadır. Salim ve Sumru ise geçmişteki ilişkilerinin yarattığı karmaşayla baş etmeye çalışırken, Tuğkan’ın hareketleri herkesin hayatında dalgalanmalar yaratmaya devam etmektedir.
“Selin, bu kadar zayıf durma artık. Kendini düşün, çocuğunu düşün. Sana bunu kaç kez söylemem gerekiyor?”Selin:
“Anne, yeter artık! Beni kontrol etmeye çalışmaktan vazgeç. Hayatımdaki her şey zaten bir karmaşa. Bir de sen üstüme geliyorsun.”Handan:
“Ben mi üstüne geliyorum? Tuğkan’ın yaptıklarına göz yumuyorsun, hâlâ onun peşindesin. Beni dinlemezsen, sonunda çok pişman olacaksın.”Selin:
“Kendi hayatını kontrol edememiş biri olarak bana akıl vermeye kalkma, anne.”Handan’ın gözleri dolar, Selin'in sözleri ağır gelmiştir. Kapıyı hızla çekip çıkar. Selin, derin bir nefes alır ve pencereden dışarı bakar. Aklı karışık, Tuğkan’la olan ilişkisini sorgulamaktadır.
Salim:
“Sumru, hepimizden ne kadar güzel saklanmışsın. Ama saklanarak hayatını ne kadar sürdürebileceksin?”Sumru:
“Beni burada neden çağırdın, Salim? Eski defterleri açmak için mi, yoksa kendini haklı çıkarmak için mi?”Salim:
“Beni öldürmeye çalışan bir kadını affetmek zorunda mıyım? Hayır. Ama hâlâ aynı soruyu soruyorum: Niye?”Sumru:
“Çünkü güçlü olmak zorundaydım. Eğer düşseydim, herkes beni ezip geçerdi. Sen dahil.”Salim:
“Güçlü olmak, sevdiğin insanları harcamak demek değildir, Sumru. Şimdi bir şansın var. Bu kez doğru olanı yap.”Sumru, bir an için yumuşar gibi olur, ama yine de eski sertliğini korur. Göz göze geldiklerinde eski günlerden bir iz belirir. Ama Sumru, çantasını alıp uzaklaşır.
Handan:
“Tuğkan, konuşmamız lazım.”Tuğkan:
“Handan Hanım, yine neyi yanlış yaptım acaba? Eminim siz zaten kararınızı vermişsinizdir.”Handan:
“Selin hamile. Artık bu sorumsuz davranışlarını bırakıp olgunlaşman gerekiyor.”Tuğkan:
“Bunu bana mı söylüyorsunuz? Selin’in benden sakladığı şeyler hakkında bir fikriniz var mı? Hayatını kendi kararlarıyla mahvediyor.”Handan:
“Eğer Selin’in yanında durmazsan, seninle bizzat ben uğraşırım, Tuğkan. Bu çocuk senin sorumluluğun.”Tuğkan, sinirle bir sigara yakar ve Handan’a dönmeden konuşur:
“Bana ahlak dersi vermeye kalkmayın, Handan Hanım. Herkes kendi pisliğini temizlesin.”
Selin:
“Ne istiyorsun, Tuğkan?”Tuğkan:
“Konuşmamız gerekiyor. Bu böyle devam edemez.”Selin:
“Bana bir şey mi söyleyeceksin, yoksa yine beni suçlayacak mısın?”Tuğkan:
“Selin, ikimiz de hata yaptık. Ama bu çocuğun bir babası olacaksa, bazı şeyleri düzeltmek zorundayız.”Selin:
“Tuğkan, hayatımıza ne zaman gerçekten bir çözüm bulacaksın? Sadece konuşup gidiyorsun. Çocuğumuza bunu yapma.”Tuğkan, Selin’in yanına yaklaşır. Gözleriyle ona bir şeyler anlatmaya çalışır, ama kelimeler yetersizdir. Selin, onun yüzüne bakar ve sessizlik içinde bir an paylaşırlar.
Deniz:
“Bitti, Salim. Artık daha fazla yalanla yaşamayacağım.”Salim:
“Deniz, ne diyorsun? Birlikte kurduğumuz her şeyi böyle mi bırakacaksın?”Deniz:
“Salim, hiçbir zaman sadece benim olmadın. Hayatında her zaman başka biri vardı, hatta benden önce bile. Ben Sumru’yla yarışamam. Ve artık buna gerek bile duymuyorum.”Salim, bir şey söylemeye çalışır ama kelimeler yetersizdir. Deniz çantasını alır, kapıyı sertçe kapatır. Salim, sessizce oturur ve yüzünde hem pişmanlık hem de rahatlama vardır.
Bölüm Sonu: Sumru ve Salim’in KarşılaşmasıMekan: Sahilde bir banka oturmuş, denize bakmaktadırlar. Sumru sessizce Salim’e yaklaşır ve yanına oturur.
Sumru:
“Beni affedebilir misin?”Salim:
“Zaman her şeyi unutturur, Sumru. Ama affetmek... başka bir şeydir.”İkili, denize karşı oturur. Bir süre konuşmazlar ama gözlerindeki bakış, geçmişin izlerini taşır. Bu sahne, ikisinin de yeniden bir şansa sahip olduğunu ima ederek sona erer.
---
